Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mayıs 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsan Ticareti Nedir?

İnsan ticareti yasalara aykırı bir eylem olmakla kalmayıp uluslararası yasa ve insan hakları protokollerinin de ihlali anlamına da gelir. Genellikle çok iyi örgütlenmiş suç ağlarına mensup suçlular tarafından yürütülür. İnsan tacirleri, mağdurları kendi ülkeleri içinde bir yerden diğerine aktarırlar, çoğu zaman da uluslararası sınırlardan geçirirler. Daha sonra mağdurların en temel özgürlükleri ellerinden alınır, eşya gibi satılırlar ve hem seks köleleri olarak hem de diğer işlerde zorla çalışmaya zorlanırlar. Kurbanlara rutin olarak tecavüz edilir, işkence ve şiddet e maruz bırakılırlar.

Fuhuş ve insan ticareti arasındaki fark nedir?
İnsan ticaretinin mağdurları - kızlar, kadınlar, erkekler ve oğlan çocukları - köledir. Çoğu zaman ölümle tehdit edilerek, kendi
rızaları dışında para karşılığında erkeklere cinsel hizmetler sağlamak zorunda bırakılırlar. Ücretler, doğrudan sahiplere aktarılır ve mağdurlara hiç bir şey verilmez. İnsan tacirleri, çoğu zaman kadınları fahise olarak yurtdışında çalışmaya ikna ederler, bu durum kadınların rızası ile oluşmuş gibi görünse de, kurbanlar en sonunda köle haline gelir ve şiddete maruz kalırlar. Buna karşın, fuhuş bir kadının para karşılığı vücudunu satması ve kârı kendine saklamasıdır. Hayat kadınları köle olmayıp insan tacirlerinin kontrolü altında değildir.

İnsan ticaretinin mağdurları suçlu mudur?

Hayır. Onlar yurtdışına gitmeleri için kandırılmış insanlardır. Onlara
yalan söylenmiştir. Çoğu zaman da paraları ellerinden alınmıştır. Cinsel hizmetler sağlamak ve diğer işler yapmak zorunda bırakıldıkları için onlar suçlu değil mağdurlardır.

Kimler risk altındadır?
En çok risk altında olan grup, 16 ila 24 yaş arasındaki kadın ve kızlardır. Genelde eğitim seviyesi düşük olan bu kadın ve kızların iyi bir iş sahibi olma umutları yoktur. Bu insanlar, genellikle eski Sovyetler Birliği'nin çok fakir köylerinde yaşar ve evlerinde su bile yoktur. Daha iyi bir yaşam bulma umutları yok denecek kadar azdır. Çoğu en az iki çocuk sahibidir ve ailelerini geçindirebilmek için iş aramaktadırlar. Bu kadınlar ve kızlar, kendilerini iyi bir iş ve daha iyi bir hayat vaatleri ile kandıran insan tacirleri için kolay hedef olmaktadırlar. İnsan tacirleri, zor kullanarak, yalan ve yolsuzluğa başvurarak, baskı uygulayarak, güçsüzleri, muhtaçları ve korumasızları avlamaktadır.

İnsan ticareti mağduru kız ve kadınların başlarına neler gelir?
Evlerine geri dönen
mağdurlardan edinilen bilgilere dayanarak, mağdurların itaat etmelerini sağlamak için tacirlerin her türlü gözdağı verme yöntemini kullandıklarını biliyoruz. Mağdurlar, suçluların istediklerini yapmadıkları takdirde en canice ve insanlıktan uzak aşağılama ve korkutma yöntemleri ile karşılaşmaktadırlar. Bunların arasında tecavüz, işkence, ölüm tehdidi, dayak, hapsetme ve aç bırakma bulunuyor. Hamile kadınlar, rutin olarak cinsel ilişkiye zorlanmakta ve bebekleri doğumdan sonra öldürülmektedir. İnsan ticareti mağdurları modern köleler olarak defalarca satılır. Bu satışlarda 200 ila 20,000 dolar ve üzeri miktarlar el değiştirebiliyor.

Bu kaynak ülkeleri nelerdir?

Türkiye'de getirilen insan ticareti mağduru kız ve kadınların çoğu eski Sovyet bloğundan geliyor. Ortalama günlük ücretin 1 doların altında olduğu
Moldova gibi yoksul ülkelerden de geliyorlar. Yoksulluk, onların bir çıkış noktası aramasına yol açıyor. Türkiye, insan tacirleri tarafından zenginlik ve fırsatla dolu bir ülke olarak gösteriliyor. Moldova, Ukrayna, Rusya ve başka ülkelerden kızlar ve kadınlar, Türkiye'de daha güzel bir yaşam vaat eden insan tacirleri tarafından kandırılıyor.

Mağdurlar nasıl angaje edilmektedir?
Tacirler, genellikle çok iyi organize olmuş büyük uluslararası ve
mafya suç örgütleridir. Kurbanlarını, yurtdışında iş imkanlarını duyuran gazete ilanları yoluyla veya kurbanlara yalan söyleyerek onları kandıran yerel şahıslar yoluyla avlarlar. Mağdurları angaje eden bu şahıslar, onların arkadaşı veya mağdurların tanıdığı, onların güvenini kazanmış topluluk üyeleri de olabiliyor. Angajmanı, umutsuz kadınların güvenini kolayca edinebilen kadınların yaptığı da sıkça görülüyor. Her suç örgütünün, ev bulmaktan seyahat ayarlamaya kadar her türlü işi yapan 80 veya daha fazla mensubu olabiliyor. Genellikle sahte iş bulma şirketleri, seyahat ve manken ajansları söz konusudur.

Mağdurların kaçması ne kadar zordur?
Kızlar ve genç kadınlar, genellikle
özelapartman dairelerine, evlere ve mağdurların zorla çalıştırıldığı diğer mekanlara polis tarafından yapılan baskınlar sırasında ortaya çıkartılıyorlar. İnsan ticareti mağdurları kendi başlarına kaçmayı nadiren başarsa da, hapis tutuldukları ve başlarında sürekli birileri bulunduğu için bu sıkça gerçekleşmez. Kendilerine, kaçarlarsa öldürülecekleri veya ailelerinin öldürüleceği söylenir. Yerel polise giderlerse de, utanç verici bir şekilde sınır dışı edilecekleri söylenir. Kaçmayı başaranlar, son derece yoğun şiddete maruz kaldıkları için hayat boyunca psikolojiktravma yaşıyorlar. Psikologlara göre bunların sadece yüzde 30'u tamamen normal bir hayat yaşayabilecek kadar iyileşiyor.

Bir insan tacirini nasıl belirleyebilir ve nasıl yardımcı olabilirim?
Yasauygulayıcıları ile birlikte çalışarak, insan tacirlerinin belirlenmesi ve durdurulması için yardımcı olabilirsiniz. Yurt dışında çalışmak üzere sahtepasaport ve vize öneren kişilere özellikle dikkat ederek işaretlerden bazılarını tanıyabilirsiniz. Tacirlerin eline düştüğünden şüphelendiğiniz bir kız veya kadın ile tanışırsanız, fizikselsuistimale dair işaretleri fark etmeye veya kendi rızaları dışında çalışmaya zorlandıkları konusunda bir ifade veya imada bulunup bulunmadıklarını dinlemeye özen gösteriniz. Eğer bir şahsın insan ticaretine maruz kaldığından şüphelenirseniz, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerden 155 polis ve 156 jandarma numaralarından ve 157 yardım hattından ücretsiz olarak arayabilir ve yardım isteyebilirsiniz.

Mağdurların başlarına neler gelir?
  • Yabancı bir ülkede yapayalnızdırlar.
  • Diğer vatandaşlarıyla temasları kesilmiştir.
  • Bulundukları ülkede, kendi dillerinde mağduriyetlerini anlatamazlar.
  • Pasaportları ellerinden zorla alınmıştır. Sadece dışarı çıkarken verilir, dönüşlerinde geri alınır.
  • Aileleriyle temas kurmaları engellenmiştir.
  • Kullandıkları GSM telefonları uluslararası görüşmelere kapatılmıştır.
  • Sürekli taşınma ve yerleri değiştirildiğinden yön duyguları alt üst olmuştur. Nerede bulunduklarını ve mevkilerini bilemezler.
  • Tekrar tekrar fiziksel ve cinsel istismara maruz kalırlar, tacirler tarafından tecavüze uğrarlar.
  • Zorla senet imzalatılarak, aşırı borçlandırılırlar. Yaptığının suç olduğu söylendiğinden, hakkında işlem yapılıp hapise gireceği korkusuna kapılmaktadırlar.
  • Düştüğü durumun ailesine yansımasından dolayı utanç ve dışlanma endişesi yaşamaktadırlar, her gün uzun sürelerle, müşterilerle tehlikeli ve korunmasız cinsel ilişkiye girmeye zorlanmaktadırlar.
  • Kaçması halinde kendisi veya ailesinezarar verileceği tehdidinde bulunularak korkutulurlar.
İnsan ticaretine fırsat veren ülkelerde; organize suç örgütleri yaygınlaşır, kara para aklama piyasası genişler, kamuda ve diğer sektörlerde yasa dışı kazanç eğilimi artar, insan hakları ihlalinin en ağırının işlendiği bir toplum oluşur ve izlerini silmenin mümkün olmayacağı bir "seks turizmi ülkesi" imajının yakıştırılması ile karşı karşıya kalınır.

Mağdurların kaçması ve bu zulümden kurtarılması neden güçtür?
  • Şiddet, tehdit ve kontrol altındadırlar.
  • İtaat etmesi için mağdurlara sık sık dayak atılır.
  • Uyuşturucu verilir.
  • Mağdurlar özel kiralık evlerde aç ve susuz bırakılarak, zorla tutulurlar.
  • Sorunlarını anlatabilecekleri kişilerle iletişim kurmaları engellenir.
  • Güvenlik kuvvetlerine haber verildiği takdirde, bunu öğrenebilecekleri ve bu nedenle kendisine ayrıca şiddet uygulanacağı tehdidi altındadırlar.
  • Mağdurlara, aynı durumda yaşamaya devam etmekten başka bir seçenek bırakılmaz.