Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mayıs 2008       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Uluslararası Göçmen Kaçakçılığı ile İnsan Ticareti

13 - Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti Suçlarıyla İlgili Türk Ceza Yasası Maddelerinin İrdelenmesi;

a) Göçmen Kaçakçılığı Suçu;
TCK. madde:79;
(1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddî menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;
a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkân sağlayan,
b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkân sağlayan,
Kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
(3) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

- Hukuki Konusu; Kamu düzeninin korunmasıdır.
- Maddi Konusu; Suç konusu mağdurun bizzat kendisi, bedeni ve mal varlığı değeridir.
- Fail; Fail herhangi bir kimse olabilir.Tüzel kişi suçun faili olamaz.Bununla birlikte tüzel kişilerin yetkili organlarını oluşturan şahısların, yönetici veya temsilcilerinin söz konusu suçu işlemesi halinde, kendi fiillerinden suç faili olarak sorumlu tutulabileceklerdir ve tüzel kişiler hakkında şartların mevcudiyeti halinde bunlara özgü güvenlik tedbirleri uygulanacaktır. (Madde 60, 79/3.)
- Mağdur, Mağdur birey, zarar gören ise devlettir. Suç hem toplumu yani teşkilatlanmış bir toplum olarak devleti, hem de fertleri zarara sokar. Devletin hukuk düzeni bozulduğu için toplumun zararı da mevcuttur. Bu nedenle bu suçun tabi ve zorunlu zarar göreni devlettir. Mağdur kendilerinden maddi menfaat elde edilerek yasal olmayan yollarla ülkeye sokulan ve ülkede kalması sağlanan yabancı ile yasal olmayan yollarla ülkeden çıkarılan Türk vatandaşıdır.
Göçmen kaçakçılığı suçunun mağduru, yasal olmayan yollardan ülkeye sokulan veya kalmasına ya da yurt dışına çıkmasına imkan sağlanan yabancıdır. Yine yasal olmayan yollardan ülkeden çıkmasına imkan sağlanan Türk vatandaşı da suçun mağdurudur. Mağdurluk ve faillik sıfatı aynı kişide birleşemeyeceği için bu mağdurların göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı cezalandırılması mümkün değildir. Yukarıda zikredilen göçmen kaçakçılığına ilişkin protokol de kaçak göçmenlerin göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı cezalandırılmamasını istemektedir. Ancak bu kimselerin Pasaport Kanuna aykırılıktan dolayı cezai sorumlulukları devam etmektedir.
- Maddi Unsur; Suçun maddi unsurunu;
- Bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması,
- Bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkede kalmasının sağlanması,
veya
- Bir Türk veya yabancının yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkmasına imkan sağlanması hareketleri oluşturmaktadır.
Göçmen kaçakçılığı suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Bu fiillerden birisinin işlenmesi suçun oluşması için yeterlidir. Yasal olmayan yollardan ülkeye sokulan kişinin yine yasal olmayan yollarla çıkarılması ya da Türkiye’de kalmasının sağlanması halinde fail, suçun birden fazla seçimlik hareketini gerçekleştirmesine rağmen tek bir suçtan cezalandırılacaktır.
Yasal yollardan Türkiye’ye girmiş olan bir yabancının, yasal olmayan yollardan oturma izni temin edilerek ülkede kalmasının sağlanması ya da yasal olmayan yollardan çıkmasını temin için sahte pasaport veya belgeler hazırlanması da 79. maddeye göre göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturur.
- Manevi Unsur; Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla işlenebilen kasti bir suçtur. Suçun taksirle işlenmesi söz konusu değildir.
Göçmen kaçakçılığı suçunda mağdurun rızası bir hukuka uygunluk nedeni değil, suçun unsurunu oluşturmaktadır. Maddede açıkça belirtilmese de bu suç, ancak mağdurun rızası ile işlenebilir. Genelde yurda yasal olmayan yollardan girme, kalma veya çıkma fiilleri mağdurun iradesine dayanmaktadır. Eğer mağdurun rızası, failin hileli davranışları sonucu, elde edilmişse, artık göçmen kaçakçılığı değil, duruma göre dolandırıcılık suçu (md. 157) oluşur. Örneğin, yurt dışına götürüleceği vaat edilerek, göçmenlerin paralarının alınması ancak deniz ortasında bırakılıp kaçılması veya ülke içinde başka bir yere bırakılması halinde dolandırıcılık suçu oluşur.
Suçun manevi unsurunu, “doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla” fiilin işlenmesi oluşturmaktadır. Menfaatin elde edilmesi, örneğin kararlaştırılan paranın alınmış olması, suçun oluşması için gerekli değildir. Eğer failin amacı, mağdurdan cinsel yönden yararlanmak gibi maddi amaç dışında bir amaç elde etmekse, bu suç oluşmayacaktır.
Faildeki maddi menfaat elde etme kastı ve mağdurun bu fiillere rıza göstermesi, göçmen kaçakçılığı suçunu diğer suçlardan ayırmaya yarar. Bu nedenle “zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, esarete veya benzeri uygulamalara tabi kılmak” veya “vücut organlarının verilmesini sağlamak” amacıyla göçmenlerin ülkeye sokulması halinde insan ticareti suçu oluşacaktır. Diğer taraftan failin amacı, mağduru fuhuş için kullanmak veya fuhuş yapmasını sağlamak ise, 227. maddedeki fuhuş suçu gerçekleşecektir.
- Teşebbüs; TCK. nun 201/a maddesinde teşebbüs tamamlanmış suç olarak kabul edilmiş olmasına karşın,Yeni Ceza Kanunumuzda bu suça teşebbüs mümkün hale gelmiştir. Eksik-tam teşebbüs ayrımı ortadan kalktığından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 35. maddesi tatbik edilecektir.
- İştirak; Bu suça iştirakin her türü mümkündür ve genel kurallar uygulanır.
- İçtima; İçtimaya ilişkin özel bir hüküm getirilmemiş olup, genel kurallara göre çözümlenmesi gerekmektedir. (TCK. 42-44. maddeler).
Göçmen kaçakçılığı suçu, aynı zamanda Pasaport Kanunu’nda veya yabancıların Türkiye’de oturmalarına ilişkin mevzuattaki cezai hükümleri de ihlal edebilir. Diğer taraftan, yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması ya da ülkede kalabilmesi için sahte kimlik veya seyahat belgesi veya oturtma izni düzenlenmesi halinde, bu fiiller, aynı zamanda 204. maddedeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Ancak bu gibi durumlarda 44. madde hükmü uyarınca fikri içtima kuralı uygulanarak fail daha ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılacaktır.
1926 tarihli TCK’ ya göre ise durum farklıdır. Çünkü, 1926 tarihli TCK’nın 201/a maddesinin 2. fıkrasında yer alan göçmen kaçakçılığı suçuna “iştirak etmeksizin, daha önce ülkeye sokulmuş veya girmiş kaçak göçmenleri, maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollarla ülkeden çıkaranlara, yasal koşullara uymaksızın ülkede kalmalarını olanaklı kılanlara, bu maksatla sahte kimlik veya seyahat belgelerini hazırlayanlara veya temin edenlere ya da bu suçlara teşebbüs edenlere, fiilleri başka bir suçu oluştursa bile ayrıca” ceza verileceği hükmü yeni TCK’ ya alınmamıştır. Bu nedenle, belirtilen bu durumlarda fail 1926 tarihli TCK’ ya göre hem resmi evrakta sahtekarlık hem de göçmen kaçakçılığı suçlarından ayrı ayrı cezalandırılması gerekiyordu. Yeni TCK’ ya göre ise fail sadece göçmen kaçakçılığından cezalandırılacaktır.
1926 tarihli TCK md. 201/a fık. 3 uyarıca, göçmen kaçakçılığı fiillerinin “kaçak göçmenlerin yaşamlarını veya vücut bütünlüklerini tehlikeye soktuğu veya insanlık dışı veya onur kırıcı muamele biçimlerine tabi kılınmalarına neden olduğu hallerde faillere verilecek cezalar, yarısı oranında; ölüm meydana gelmiş ise bir kat artırılarak” verilmesini öngörüyordu. Bu nedenle, göçmenlerin yurda sokulması veya çıkarılması sırasında yaralanmaları veya ölmeleri halinde fail yalnızca göçmen kaçakçılığının bu ağırlaştırıcı nedenine göre cezalandırılması söz konusu idi. Ancak suçun bu nitelikli hali yeni kanuna alınmamıştır. Bu açıdan yeni kanuna göre fail bu gibi durumlarda hem göçmen kaçakçılığı suçundan hem de taksirle yaralama (md. 89) veya taksirle öldürme (md. 85) suçlarından cezalandırılabilecektir.
- Zincirleme Suç; Şartların varlığı halinde ‘birden çok göçmenin aynı zamanlarda kaçırılması’ durumunda zincirleme suç hükümleri gereğince tek ceza verilmeli ve bu ceza zincirleme suçu düzenleyen 43. maddenin 2.fıkrası uyarınca arttırılmalıdır.
- Ağırlaştırıcı Nedenler; Maddenin 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
TCK.nun 201/a maddenin 3. fıkrasındaki ağırlaştırıcı neden 79. maddeye alınmamıştır. Bunun neticesi olarak kaçak göçmenlerin yaşam veya vücut bütünlüklerinin tehlikeye sokulması veya zarara uğraması halinde genel içtima kurallarına göre cezai sorumluluk söz konusu olacaktır.
Diğer taraftan, göçmen kaçakçılığını gerçekleştiren örgütün yönetici ve üyeleri, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan da 220. maddeye göre ayrıca cezalandırılacaklardır.
- Hafifletici Nedenler; Yasa özel bir hafifletici sebep öngörmemekle birlikte genel hafifletici sebeplerin uygulanmasını engelleyen bir hüküm de getirilmemiştir.
- Müeyyide; Üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasıdır.
Bu suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
Bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
- Müsadere; Türk Ceza Kanununun 54. maddesiyle eşya müsaderesi, 55. maddesiyle kazanç müsaderesi hükümleri getirilmiştir.
Ceza Muhakemeleri Kanununun taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma hükümlerini içeren 128. maddesinin 2. fıkra a/2 bendi de müsadere içeren hükümlerdir.
- Zamanaşımı; Genel kurallar geçerlidir.
- Kovuşturma; Şikayete bağlı değildir. Re’sen takip edilir.
- Yetkili Mahkeme; Ceza Muhakemeleri Kanununun 12 ila 16. maddelerinde yer alan yetkiye ilişkin hükümler çerçevesinde somut olaya göre belirlenebilecektir.
- Görevli Mahkeme; Asliye Ceza Mahkemesidir. (5235 sayılı Kanunun 11,12,13 ve 14. maddeleri)

b) İnsan Ticareti Suçu;
TCK. madde 80;
(1) Zorla çalıştırmak veya hizmet ettirmek, esarete veya benzerî uygulamalara tâbi kılmak, vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden, barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu takdirde, mağ durun rızası geçersizdir.
(3) Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir.
(4) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

- Hukuki Konusu: Devlet açısından kamu düzeni ile kamu güvenliğinin korunması, birey açısından ise onun maddi ve manevi varlığı (vücut bütünlüğü) ile genel anlamda mal varlığının korunmasıdır.
- Maddi Konusu; Suç konusu mağdurun bizzat kendisi, bedenidir.
- Fail; Fail herhangi bir kimse olabilir.Tüzel kişi suçun faili olamaz.Bununla birlikte tüzel kişilerin yetkili organlarını oluşturan şahısların, yönetici veya temsilcilerinin söz konusu suçu işlemesi halinde, kendi fiillerinden suç faili olarak sorumlu tutulabileceklerdir ve tüzel kişiler hakkında şartların mevcudiyeti halinde bunlara özgü güvenlik tedbirleri uygulanacaktır.(TCK.madde 60)
- Mağdur; Devlet zarar gören, gerçek kişiler ise mağdur olabilir.
- Maddi Unsur;
Suçun maddi unsurunu oluşturan hareketler 80. maddenin birinci fıkrasında sayılmıştır. Buna göre suçun maddi unsurlarını kadın, çocuk veya diğer insanların;
- Tedarik edilmeleri,
- Kaçırılmaları,
- Bir yerden başka bir yere götürülmeleri,
- Sevk edilmeleri veya
- Barındırılmaları oluşturmaktadır.
Ancak bu hareketlerin kanunda gösterilen şekillerde yapılması gerekir. Yani bu hareketlerin 80. maddenin birinci fıkrasında gösterilen belirli araç fiillere başvurulmak suretiyle gerçekleştirilmesi gereklidir. Bu açıdan suç bağlı hareketli suç olarak işlenebilecektir. 80. maddenin birinci fıkrasında sayılan araç fiiller ise;
- Tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak,
- Nüfuzu kötüye kullanmak,
- Kandırmak,
- Kişiler üzerindeki denetim olanaklarından,
- Kişilerin çaresizliklerinden,
yararlanmaktır.
- Manevi Unsur; İnsan kaçakçılığı suçu ancak kasten işlenebilir. Failin bu hareketleri,
- Zorla çalıştırmak veya hizmet ettirmek,
- Esarete veya benzeri uygulamalara tabi kılmak,
- Vücut organlarının verilmesini sağlamak amacıyla yapması gerekmektedir.
Bu suçta failin saiki önemlidir. İnsan ticareti suçunun ayrı bir suç olarak düzenlenmesinin nedeni, mevcut düzenlemelerin yukarıda sayılan saikleri kapsamamasıydı. Faildeki bu saikler, insan ticareti suçunu diğer suçlardan ayırmaya yarar. Fail sayılan bu saikler dışında bir saikle hareket etmişse, örneğin, velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın çocuğu kaçırması halinde çocuk kaçırma suçunu (md. 234), cinsel amaçla (1926 tarihli TCK md. 429-430: şehvet hissi ve evlenme maksadı) kaçırma halinde kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunun ağırlaştırıcı halini (md. 109/5), cinsel istismar amacıyla insan ticareti suçunun işlenmesi halinde ise, fuhuş suçunu (md. 227) oluşturacaktır.
Bu suçun taksirle işlenmesi söz konusu değildir, ancak ihmali bir hareketle işlenebilir.
- Teşebbüs; Bu suça teşebbüs mümkündür. Yeni Ceza Kanunumuzda eksik-tam teşebbüs ayrımı ortadan kalktığından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 35. maddesi tatbik edilecektir.
- İştirak; Bu suça iştirakin her türü mümkündür. İştirak hususunda genel kurallar uygulanır (TCK. 37-39. maddeler).
- İçtima; İnsan ticareti suçunun işlenmesi için kullanılan tehdit, baskı, cebir, şiddet veya nüfuzu kötüye kullanma fiilleri nedeniyle fail ayrıca cezalandırılmayacaktır. Çünkü bu hareketler, insan ticareti suçunun unsurlarını oluşturmaktadır. Bileşik suç hükümleri uyarınca (md. 42) bu hareketlerin ayrıca cezalandırılmaları söz konusu olmaz. Ancak kaçırılan kişinin, örneğin organlarını vermeye zorlanması halinde fail, hem insan ticaretinden hem de 91. madde uyarınca organ ticareti suçundan ayrıca cezalandırılacaktır.
Kişinin hayatı ve fiziki bütünlüğü gibi şahsa bağlı yüksek değerlerinin ihlali söz konusu olduğunda mağdur sayısınca suç vardır ve teselsül hükümleri uygulanmaz.(TCK. madde 43/3.).
- Ağırlaştırıcı Sebepler; Bu suç için özel ağırlatıcı sebep öngörülmemiştir.
- Hafifletici Sebepler; Yasa özel bir hafifletici sebep öngörmemekle birlikte genel hafifletici sebeplerin uygulanmasını engelleyen bir hüküm de vazetmemiştir.
- Müeyyide; Sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasıdır.
Ayrıca TCK.nun 60. maddesi gözetilerek bu suçtan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
- Müsadere; Türk Ceza Kanununun 54. maddesiyle eşya müsaderesi, 55. maddesiyle kazanç müsaderesi hükümleri getirilmiştir.
Ceza Muhakemeleri Kanununun 123 ila 128. maddeleri müsadere içeren hükümlerdir.
- Zamanaşımı; Genel kurallar geçerlidir.
- Kovuşturma; Şikayete bağlı değildir. Re’sen takip edilir.
- Yetkili Mahkeme; Ceza Muhakemeleri Kanununun 12 ila 16. maddelerinde yer alan yetkiye ilişkin hükümler çerçevesinde somut olaya göre belirlenebilecektir.
- Görevli Mahkeme; Ağır Ceza Mahkemesidir (5235 sayılı Kanununun 12. maddesi).

Ahmet FIRAT