Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Mayıs 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kasım Hanlığı

Kazan Hanlığı'nın kurucusu Uluğ Muhammed Han'ın oğlu Kasım tarafından 1445 yılında kurularak 1681'e kadar sürmüş olan "Kasım Hanlığı", doğu Avrupa'daki Türk devletleri ile Slavlar arasındaki mücadelenin değişik ve karışık bir safhasını teşkil eder.
Uluğ Muhammed Han 1445 tarihli son Rus seferinde Vladimir'e kadar ilerlemiş ve 7 Haziran günü vukübulan Suzdal meydan muharebesinde büyük bir zafer kazanarak Moskova çarı Vasiliy'i esir almıştı. Vasiliy, ileri sürülen bütün sulh şartlarını kabul edince serbest bırakılmıştır. Sulh şartlama göre, harp tazminatından başka, Moskova, Altın Ordu'ya karşı olan mükellefiyetlerini şimdi Kazan'a karşı ifa edecekti. Sulh şartlarının yerine getirilmesini kontrol etmek üzere gerek Moskova'da ve gerek Rus vilayet merkezlerinde birçok Kazanlı memur yerleştirilmiştir. Bu anlaşmanın diğer bir mühim maddesi de, Moskova'nın nüfuzu artında bulunan Oka nehri üzerinde kurulan Kasım şehri merkez olmak ve civarındaki bölgeyi içine almak üzere "Kasım Hanlığı"nın kurulması olmuştur. Bu hanlığın kurulması ile Uluğ Muhammed, kendi oğlu Kasım idaresinde Moskova Knezliğinin iç durumunu kontrol altında bulundurmak ve gerektiğinde derhal müdahale etmek imkanına sahip oluyordu. Buradaki askerî kuvvetlerin masrafı birçok Rus şehirlerinin gelirlerinden karşılanacak, Moskova hazinesinden de her yıl para ödenecekti.
Sulh şartlarını ancak sonradan öğrenen Rus halkı arasında hoşnutsuzluk baş göstermiş, şehirlerde camilerin yaptırılması da ahaliyi tahrik etmiştir. Kazan devleti ile yapılan anlaşmadan 3-4 ay sonra Vasiliy tahtından indirilerek gözlerine mil çekilmiştir. Bunun üzerine, Moskova'daki mevcut durumu muhafaza etmekle görevli Kasım Han, 1447'de Vasiliy'i tekrar Moskova tahtına geçirmiş, 1449, 1450 ve 1452'lerde Vasiliy'nin rakibi Şemaka'ya karşı seferler tertip etmiş ve Rus eyaletleri-ne hücum eden Altın Ordu kuvvetlerini bile tardetmiştir (1449, 1450).
Kazan Hanı Uluğ Muhammed'in ölümünden sonra yerine büyük oğlu Mahmûd (1445-1462), sonra Mahmüd'un oğlu Halil (1462-1467), sonra Halil'in kardeşi İbrahim (1467-1479) geçmiştir. Bu sırada Kazan'da bir sülale ihtilafı baş göstermiş ve İbrahim'e karşı, Uluğ Muhammed'in ikinci oğlu Kasım Hanı, Kasırn'ın namzetliği ileri sürülmüştür. Kazan'ın iç işlerine karışma imkanı vereceğinden, Moskova da bu hadise ile yakından ilgilenmiştir. Rus yardımcı kuvvetleri tarafından da desteklenen Kasım, İbrahim'e karşı harekete geçmişse de, başarı kazanamayarak geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Kasım Hanlığı'nın kuruluşundaki gayeyi ters bir yöne çeviren Kasırn'ın bu hareketi durumu kökünden değiştirmiştir. Böylece Kasım Hanlığı, Kazan Devleti'nin mühim bir vazifesini gören ileri karakolu olmaktan çıkarak, Moskova'nın, Kazan Hanlığı'nın iç işlerine karışmasını sağlayacak siyasî bir aleti haline gelmeye başlamıştır. Kasım Hanları'nın Moskova'da itibarları daha da artmış, aynı zamanda vergilerim de almakta devam etmişlerdir. Moskova Devleti, Kasım Hanlığı'nın askerî bilgilerinden faydalandığı gibi, İslam devletlerine karşı onları siyasî bir perde olarak da kullanmaya çalışmıştır.

Kasım Hanlığı'nda 5 sülaleye mensup şu hükümdarlar iş başında bulunmuştur:

l. Kazan Hanları Sülalesi:
1. Kasım (Uluğ Muhammed'in oğlu) 1445-1468
2. Danyal (Kasım'ın oğlu) . 1468-1486
II. Kırım Hanları Sülalesi:
3 .Nur-Devlet (Gazi Giray'ın oğlu) , 1486-1491
4. Satılgan (Nur-Devlet'in oğlu) 1491-1506
5. Canay (Nur-Devlet'in oğlu) 1506-1512
III. Saray Hanları Sülalesi:
6. Seyid-Avliyar (Bahtiyar Sultan'ın oğlu) 1512-1516
7. Şah-Ali (Seyid-Avliyar'ın oğlu,1. defa) 1516-1519
8. Can-Ali (Seyid-Avliyar'ın oğlu) 1519-1532
9. Şah-Ali (Seyid-Avliyar'ın oğlu 2. defa) 1537-1551
10. Şah-Ali (Seyid-Avliyar'ın oğlu, 3. defa) 1552-1567
11. Sayın-Bulat (Bik-Bulat'ın oğlu) 1567-1573
12. Mustafa-Ali (Abdullah'ın oğlu) 1573-1600
IV. Kazak Hanları Sülalesi:
13. Uraz-Muhammed (Ondan-Sultan'ın oğlu) 1600-161,0
V. Sibirya Hanları Sülalesi:
14.Arslan(Ali'ninoğlu) 1614-1627
15. Seyid-Burhan (Arslan'ın oğlu) 1627-1679
16. Fatıma Sultan-Bike (Arslan'ın zevcesi) 1679-1681

Son hanlar zamanında Kasım hanları, Moskova tarafından tayin edilen Rus valiler tarafından kontrol edilmiştir. Seyid-Burhan'ın tanassur ederek Vasiliy adını aldıktan sonra da Kasım Hanlığı tahtında bırakılmış olması, bu hanlığın artık Moskova'nın dış siyaseti için önemini kaybettiğini göstermektedir. Diğer cihetten müslüman ahalinin zorla hıristiyanlaştırılarak Ruslaştırılması siyasetine de hız verilmiş, fakat Fin kavimlerine tatbik edilen bu siyaset, müslümanlar arasında başarı kazanamamıştır. Bu yolda gayret gösteren Ryazan başpiskoposu Mihayil, faaliyetini müslüman ahali arasında da genişletmek isteyince halk isyan etmiş ve 1656'da piskopos öldürülmüştür. Seyid-Burhan'ın ölümünden sonra Arslan Han'ın zevcesi Fatıma Sultan-Bike tahta geçmiştir (1679-1681). Mühim bir maksatla kurulmuşken sonraları Türk ülkeleri aleyhine kullanılmış olan Kasım Hanlığı, 1681'de Fatıma Sultan-Bike'nin ölümü ile sona ermiştir.
Kasım Hanlığı'nın sınırları üzerine açık bilgi mevcut değildir, ilk zamanlarda oldukça geniş sahayı kaplamakla beraber, Moskova'nın kontrolü altına girerek idarî
taksimata tabi olduktan sonra, bunun Kasım, Yılatom, Şatsk ve Temnik kazalarını içine aldığı görülmektedir.
Türkçede Han-Kirman, Kirman, Kirmen, Kermen adları ile de anılan, Rusça kaynaklarda ise Gorodets ve Meşçerskiy Gorodok şeklinde zikredilen Kasım şehri, Oka nehrinin sol yüksek sahili yamacında, Oka'ya dökülen iki küçük ırmağın arasında kurulmuştur. Kasım Han tarafından yaptırılan taş cami yıkılarak 1768'de onun yerine 2 katlı başka bir cami yapılmıştır. Eski minaresi ise ayakta kalmıştır. Meşhur seyyah Pallas, 1768'de ziyaretinde eski sarayın harabelerini görmüştür. Pallas (1768) ve Velyaminov-Zernov'un (1863) eserlerinde, bugün de mevcut olan eski binalardan büyük Hanlar türbesi ile Avgan türbesi üzerine bilgi verilmiştir. Şehir 1778'de Ryazan vilayeti içine alınmıştır. 1909'da 17.075 olan nüfusun 2000'i müslüman idi. Kasım ve civarında konuşutan dil, Türkçenin kuzey-batı grubuna dahil olup, bazı fonetik özellikler dışında, Kazan şivesine çok yakındır