Enver Paşa
(1881-1922)
Talat Paşa ve Cemal Paşa ile birlikte II. Meşrutiyet döneminde (1908-18) Osmanlı Devleti'nin siyasal ve askeri yaşamında etkili olmuştur. İstanbul'da doğan Enver Paşa askeri okullarda öğrenim gördü. 1902'de kurmay yüzbaşı rütbesiyle orduya katıldı. Görev yeri olan Selanik'te o sırada gizli durumdaki İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi. Bölgedeki birçok subayın da cemiyete girmesine ön ayak oldu. İttihat ve Terakki'nin önde gelen liderlerinden biri durumuna geldi. İngiltere kralı ile Rus çarının Reval'de (bugün Estonya'da Tallinn) yaptıkları görüşmede Osmanlı Devleti'nin parçalanmasını öngören bir karar aldıklarının duyulması İttihat ve Terakki'nin tepkisine yol açtı. Düzenlenen çeşitli protesto gösterilerinin ardından Enver Bey arkadaşı Yüzbaşı Resneli Niyazi Bey ile birlikte hükümete başkaldırarak dağa çıktı. Devletin, içine düştüğü durumdan, ancak meşrutiyet yönetimiyle kurtulabileceğini açıklarak Makedonya'daki Köprülü kasabasını işgal etti ve 23 Temmuz 1908'de burada Meşrutiyet ilan ettiğini açıkladı. Makedonya' daki karışıklıklardan iyice ürken II. Abdülhamid aynı gün bütün ülkede Meşrutiyet'i ilan etmek zorunda kaldı.
İstanbul'a gelişinde "hürriyet kahramanı" olarak karşılanan Enver Bey, Makedonya genel müfettişliğine atandı. 1909'da Berlin'de askeri ataşeyken 31 Mart Olayı'nın çıkması üzerine İstanbul'a geldi. 1911'e kadar burada kalarak İttihat ve Terakki'yi güçlendirmeyi hedefleyen siyasal çalışmalar yaptı. 1911'de İtalyanlar'ın Trablusgarp'a saldırması üzerine başlayan Trablusgarp Savaşı'na gönüllü olarak katıldı ve Bingazi cephe komutanlığını üstlendi. Ama 1912'de Balkan Savaşı'nın çıkması ve iç siyasal çekişmelerin yoğunlaşması üzerine İstanbul'a döndü. Osmanlı Devleti'nin Balkan Savaşı'nda yenilgiye uğraması, hükümetin de bu yenilgiyi belgeleyen Londra Konferansı kararlarını benimsemesi o sırada muhalefette bulunan İttihat ve Terakki'nin sert tepkisine yol açtı. Enver Bey'in önderliğinde harekete geçen bir grup Babıâli'yi basarak hükümetin zorla istifa etmesini sağladı. İktidar yeniden İttihat ve Terakki'nin eline geçti. Bu arada Enver Bey'in öbür Balkan ülkelerinin kendi aralarında yeniden savaşa tutuşmalarından yararlanarak Edirne'yi geri alması ülkede büyük sevinç yarattı. Bundan sonra İttihat ve Terakki iktidarını iyice pekiştirdi.
1914 başında mirlivalığa (tuğgeneral) yükselerek harbiye nazırı (savaş bakanı) olan Enver Paşa bundan sonraki dört yıl boyunca Osmanlı Devleti'nin askeri alanda yazgısını belirleyen kararların alınmasında başrolü oynadı. Orduda yeni düzenlemelere gitti. 1915'te "başkomutan vekili" olarak bütün ordunun yönetimini üstlendi. Osmanlı Devleti Enver Paşa'nın baskısıyla Almanya'nın yanında yer alarak katıldığı I. Dünya Savaşfndan yenik olarak çıktı (bak birinci Dünya Savaşi). İttihat ve Terakki hükümetinin istifa etmesi ve Osmanlı Devleti'nin yenilgisini belgeleyen Mondros Mütarekesi'nin (30 Ekim 1918) imzalanmasından sonra Enver Paşa bir denizaltıyla Karadeniz üzerinden Almanya'ya kaçtı. Almanya'da ve Rusya'da kaldığı dört yıl boyunca önce siyasal, ardından da yeniden askeri mücadeleye girişerek bu kez Asya'daki Türkler'i örgütlemeye uğraştı.
Bir ara Kafkasya'da bir ordu toplayıp Anadolu'daki Kurtuluş Savaşı'nın başına geçmek gibi hayallere de kapıldı. Sonunda yalnız ve umutsuz bir durumda çekildiği Tacikistan'da SSCB birliklerine karşı çarpışırken öldü.
Msxlabs & Temel Britannica