Arama

Melankolik Nedir? - Tek Mesaj #2

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Haziran 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
melankolik kişi hakkında=)

Melankolik kişi çelişkiler içinde kalır, kararsızdır. Bir yandan yalnızlığı seçmesinden hoşnuttur bir yandan da insanların içinde olamayışının hüznünü duyar. İnsanlarla ilişkilerinde hep bir sorun vardır. Anlaşılamaması, mizacı gereği farkındalığı, sosyal olmayı , diğerleri gibi olmayı becerememeleri onu insanlardan uzaklaştırır. Toplumsallaşmaktan, bir yere bir kimseye bağlı olmaktan korkmak melankoliklerin tutumudur. Kendilerine duydukları saygı, kendilerine yönelik olmaları belirgin özelliklerindendir. O nedenle aylaktırlar.
Melankolik mizaçlı kişilerde hayata karşı ilgisizlik, bezginlik bıkkınlık olabilir. Çökkün, yılgın ruh hali içinde görülebilirler. Geleceğe karşı umutsuzlukla birlikte çaresiz ve zavallı olduklarını hissedebilirler. Yaşamı kendi ellerinde tutamama, var oluşun amacını bulamayıp, kendini oluşturamama korkusu melankoliye neden olur. Kendini oluşturamayınca, bu kendi elinde olmayınca çaresizliğe düşer. Kendisiyle uğraşan, oynayan bir varlığın oyuncağı olduğu duygusuyla bilemediği şeylere kızar*. Ölümün kaçınılmazlığının, varolmanın karşıtı olan varolamamanın ya da hiçliğin bilincindedir. Ölüm hiçlik duygusunu yaratır. “Ölüm düşüncesi melankolik mizacın peşini bırakmadığı içindir ki dünyayı okumayı en iyi bilenler melankoliklerdir.”.
“Ölümün kaçınılmazlığının arada bir fark edilmesini ya da boşluk, yalnızlık ve insanlardan soyutlanma duyguları içerir. Ancak kendi varlığının farkında olabilmesi için olaylarla etkileşimde bulunması gerekir. Bu etkileşim olmadan dıştan bakışta bir insan gibi görünse de diğer insanlar için hiçbir anlam taşıyamaz. Olaylarla iletişimi ve ilişkisi dış dünyadan soyutlanmamasını sağlar”
Melankolik kişi yüreğini yiyip bitiren bir şeylerin varlığını hisseder. İçini kemiren bu şeye teslim olmak istemez ancak çaresizlik içinde onunla mücadele etme gücünü yitirir. “Uyum sağlamayı, boyun eğmeyi beceremez. Sürekli arayış içindedir. Tüm şeylerin hiçliğini keşfeder. İçinde kıpraşıp durduğu olumsuzlama boşluğunda güvensizliği tek olumluluk olarak kalır. Ama güvensizlik verimsizdir, tüm içsel kuvveti tüketir”