Arama

Tarihi Mekanlar - Tek Mesaj #35

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #35
arwen - avatarı
Ziyaretçi
BOĞAZ'IN 'BALIK' TERCİHİ : RUMELİ KAVAĞI

Sarıyer'den çıkar çıkmaz 3.5 kilometre ilerledikten sonra kendimizi Rumeli Kavağı'nda buluyoruz. Burası özellikle balığa doymak isteyen İstanbullular için cennet. Boğaz'ın hemen karşısında Anadolu Kavağı ve tepede, Cenevizlilerden kalma Yaros Kalesi'nin manzarası eşliğinde Rumeli Kavağı'nda zamanın nasıl akıp gittiğini anlamıyorsunuz. Kıyıdaki balık restoranlarından birine oturup koyu sohbetlere daldığınızda Boğaz'dan geçen gemilerin düdük sesleri eşlik ediyor size. Özellikle günbatımlarında karşı kıyıdan yansıyan kızıllık denizin mavisi ile birleşince doyumsuz bin manzara yaratıyor. Kavağın merkezinde 18 tane balık restoranı var. Ancak iç tarafta ve Telli Baba tarafından kalan restoranlarla birlikte sayıları 25'i buluyor. Siz Rumeli Kavağı'nın sahiline doğru arabanızla ilerlerken, çevredeki restoranların görevlileri buyur ediyor içeri. İster Günay Balık'ı tercih edin, ister Yedigün Balık Lokantası'nı ya da Ayder Balık Lokantası'nı... Ya da bizim yaptığımız gibi Rumeli Kavağı'nın hemen girişinde midye tavacıları tercih edin. Şunu söyleyelim, ne yerseniz yiyin karşınızda masmavi boğaz olduktan sonra her şey çok lezzetli geliyor. Eğer karnınız toksa, önündeki teknelerde balıkçıların ağ ördüğü parkta oturup Cengiz ustanın seyyar çayevinden çayınızı yudumlayın... 16 yıldır bu parkta çay demleyip satan Cengiz ustanın çayı midyenin üstüne bize de çok iyi geliyor. Biraz önce yerinde bulamadığımız Rumeli Kavağı muhtarı ile de parkta tesadüfen karşılaşıyoruz. 5 bin 400 nüfuslu Rumeli Kavağı'nın muhtarı Cevdet Bayraktar, yaz aylarında özellikle haftasonları nüfuslarının 15 bine kadar çıktığını anlatıyor. Bir yandan da plajlarının güzelliğini anlata anlata bitiremiyor. Kavak'a gelenlerin özellikle 500 metre uzunluğundaki bir sahile sahip Altınkum Plajı ile Elmaskum plajlarını tercih ettiğini böylelikle öğreniyoruz. Kavağın midyelerinin meşhur olduğunu söyleyen muhtar bey, Kayadere Mahallesi'nin tüm halkının Boğaz'dan midye çıkararak geçimini sağladığını vurguluyor. Rumeli Kavağı'na gelenlerin gönül rahatlığı ile midyelerinden yemelerini çünkü her sene midyeleri tahlil ettirdiğini anlatıyor büyük bir gönül rahatlığıyla.

Rumeli Kavağı'nı bir de tepeden görmek istiyoruz. Çaycı Cengiz ustanın çayından son bir yudum alıp yokuşu tırmanmaya başlıyoruz. Arka tarafta artık pek de görmeye alışık olmadığımız iki katlı ya da tek katlı evler var ağaçlar arasında. Görüntü artık sadece filmlerde kalan sıcacık bir mahalle atmosferi yaşatıyor birden bire. Tepeye çıktığımızda Rumeli Kavağı boğazla birlikte önümüze seriliyor. Rumeli Kavağı'na kadar gitmişken sadece balık yiyip dönmeyin siz en iyisi... Kavağın ruhunu yakalamak için arka sokaklarında ve tepelerinde de biraz zaman geçirin... Unutmadan söyleyelim Rumeli Kavağı'nda pansiyon yok.