Arama

Beyaz Ölüm - Tek Mesaj #56

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
4 Mayıs 2006       Mesaj #56
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
DÜNYA UYUŞTURUCU PİYASALARININ DİNAMİKLERİ

AFYON / EROİN PİYASASI

2.1.1. Üretim

2003 yılında haşhaş kozası üretimi bir miktar azalmıştır…

2003 yılında küresel düzeyde yasa dışı haşhaş kozası üretimi tahminen 169000 hektar alanda gerçekleşmiştir, bu da 2002 yılındakine oranla yüzde altılık bir düşüş anlamına gelmektedir. Şu anda haşhaş kozası üretimi, yaklaşık 270000 hektar alanda üretim yapılan 90’lı yılların başına göre % 40 daha azdır. Bununla birlikte, üretimin dağılımı Güney - Doğu Asya’daki düşük verimli afyon üretim alanlarında düşüş ve Afganistan’daki yüksek verimli afyon üretim alanlarında artış olması dolayısıyla son on yıl içinde değişmiştir.

2003 yılında yasa dışı haşhaş kozası üretiminin % 90’ı halen üç ülkede yapılmaktaydı : Afganistan, Myanmar ve Laos. Myanmar (- % 24) ve Laos (- % 14)’taki düşüşler dolayısıyla bu üç ülkedeki haşhaş kozası üretiminde 2002 yılına kıyasla % 9’luk bir genel düşüş görülmüştür. Bu düşüşler, Laos’ta hükümetin özellikle çiftçilere ekinlerin yasa dışı statüsü hakkında bilinç aşılama, alternatif geçim kaynakları sağlama ve ekinleri kendi rızalarıyla imha etme gibi çabalarına bağlanmaktadır. Diğer taraftan, 2002 ve 2003 yılları arasında Afganistan’da haşhaş kozası üretimi tekrar artarak ( + % 8) 80000 hektara çıkmıştır.

… ancak afyon üretimi artmıştır

Afganistan’daki üretim artışı Güney - Doğu Asya’dakinden (13 kg / ha) yüksek afyon verimi (45 kg / ha) ile birleşince 2002 ve 2003 yılları arasında küresel yasa dışı afyon üretiminde % 5 oranında genel bir artışa sebep olmuştur. 2003 yılında Afganistan’da 3600 metrik ton afyon üretilmiş ve dünyanın yasa dışı afyon arzının dörtte üçünü sağlamıştır. Bu sayı, Afganistan tarihindeki en yüksek ikinci afyon üretim tahminidir.

1995 yılından beri Pakistan’da haşhaş kozası üretimi 1000 hektardan az bir alanda yapılmaktaydı, hatta 1999 ve 2001 yılları arasında bu rakam 250 hektardı. 2003 yılına gelindiğinde ise Pakistan Hükümeti 4200 hektarlık alanın imha edilmesinin ardından toplam 2500 hektarlık alanda haşhaş kozası üretildiğini bildirdi. Bu artışın nedeni, yüksek afyon fiyatları ve çiftçilerin komşu Afganistan’daki afyon üreticilerinin sahip oldukları açıkça görülen refaha erişebilmek istemeleri gibi pek çok etken olabilir.

Güney – Batı Asya kaynaklı eroin çoğunlukla komşu ülkelerin, Orta Asya’nın ve Avrupa’nın ihtiyacını karşılarken ABD eroin pazarının ihtiyacı esas olarak Kolombiya ve Meksika’da üretilen afyondan karşılanmaktadır. Her iki ülkede de afyon üretim alanları imha edilmiş olmasına rağmen üretilen net haşhaş kozası miktarının yıllık (2002 – 2003) eğilimi belirsizdir.

Bu iki ülkedeki haşhaş kozası üretiminin belirli koşulları – sistemsiz ekin takvimi, ulaşılamayan alanlar, Kolombiya’da sıklıkla görülen bulutlu havalar – ekinlerin izlenmesini zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla, dünyanın bu bölgesi için sağlıklı tahminler yapmak halen güçtür.

And Dağları civarındaki birkaç ülkeyle sınırlı olan koka üretiminin aksine haşhaş kozası dünyanın birçok yerinde yetiştirilmektedir. Vietnam, Rusya, Ukrayna, Orta Asya, Kafkaslar, Mısır, Peru ve Tayland gibi bazı ülke ve bölgelerde düşük miktarlarda yasa dışı üretim halen mevcuttur. Altmışlı yıllarda önemli bir yasa dışı haşhaş kozası üretim merkezi olan Tayland son yıllarda önemsiz bir afyon üretim kaynağı haline gelmiş, hatta üretimde 2003 yılında daha da fazla düşüş olmuştur.

Bilgi yetersizliği nedeniyle bu rakamların dikkatle ele alınması gerekse de 2003 yılında afyon üretiminin dünyada çiftlik çıkışı muhtemel değerinin yaklaşık 1,2 milyar ABD Doları olduğu tahmin edilmektedir. Bu tutarın % 85’inden fazlası Afganistan’da toplanmaktadır.

Eroin fiyatları biraz artmıştır…

ABD Doları olarak telaffuz edilen eroin fiyatları 2002 yılından bu yana ABD ve Batı Avrupa’da çok küçük bazı artışlar göstermiştir. Eroin fiyatlarındaki küçük artış da çelişki yaratacak şekilde eroin arzındaki artışla paralel gitmektedir.

Avrupa’da Euro’nun dolara karşı güçlenmesinin ardından fiyatların ABD Doları cinsinden artması, fiyatlarda Euro cinsinden gerçekleşen düşüşü maskelemiştir. Daha da garibi, hem ABD’de hem de Avrupa’da bu yılın özellikle de Avrupa ile ilgili bilgileri eksik olsa da eroinin saflığının 2003 yılında arttığı gözlemlenmiştir. Eroinin saflığının arttığı doğrulanırsa bu, eroin piyasasının eroin arzındaki artışa daha kaliteli ve etkili türde eroini biraz daha yüksek fiyatla pazarlayarak tepki verdiği anlamına gelecektir.

2004’e genel bakış : daha da fazla artış bekleniyor…

2004 yılında Afganistan’da üretilen haşhaş kozası miktarı, dünyanın yasa dışı afyon ve eroin arzının düzeyini belirlemeye devam edecektir. UNODC ve Afgan Hükümeti tarafından Ekim 2003 yılında, 2004 haşhaş kozası sezonu için ekim yapılacağı dönemde, Afgan çiftçilerinin niyetleriyle ilgili olarak yapılan araştırmada görüşülen afyon üreticisi çiftçilerin % 69’unun 2004 yılında haşhaş kozası üretim miktarlarını arttırmayı hedefledikleri sonucu ortaya çıkmıştır. Çiftçilerin sadece % 4’ü miktarı azaltmayı düşündüğünü belirtmiştir. Afganistan’dan Şubat 2004’te edinilen son bilgiler ve BM Barış Gücü’nün koza üretim alanlarıyla ilgili gözlemlerine dayanarak Mart ve Nisan 2004’te verdiği bilgiler, çiftçilerin 2004 yılında aslında 2003 yılındaki üretim düzeylerini aşacak kadar çok miktarda koza ektiğini doğrulamaktadır.

2.1.2. Kaçakçılık

Ele geçirme vakaları 2001 yılındaki azalmanın ardından 2002 yılında tekrar artmıştır…

Dünyada afyon türevlerinin (eroine eşdeğer olarak telaffuz edilen eroin, morfin ve afyon,) ele geçirilme vakaları 2001 yılında % 22 azalmasının ardından 2002 yılında % 9 artmıştır. Görülen artış, morfin ele geçirme vakalarının iki katına çıkmasının bir sonucudur; bu da 2002 yılında Afganistan’da büyük ölçekli haşhaş kozası üretiminin ve işlenmesinin yeniden başladığını göstermektedir. Diğer taraftan eroin ele geçirme vakaları % 10 azalmıştır, bunun muhtemel sebebi de 1999 ve 2000 yıllarındaki bereketli hasat mevsimlerinde oluşturulan büyük stokların tükenmeye başlamasıdır. Bununla birlikte, 2003 yılının ilk verilerinde eroin kaçakçılığının Afganistan’daki verimli haşhaş kozası hasatının ardından yeniden hız kazandığı belirtilmektedir.

Ele geçirme vakaları Asya’da, özellikle de Güney – Batı Asya’da yoğunlaşmıştır...

2002 yılında tüm afyon türevi ele geçirme vakalarının % 65’i Asya’da, % 28’i Avrupa’da, % 6’sı da Amerika kıtasında olmuştur. Dünyadaki afyon türevlerinin büyük bir kısmı, en büyük iki üretim alanınn bulunduğu Asya’da gerçekleşmiştir. Güney – Batı Asya bu iki alanın büyük olanıdır. Dolayısıyla, Afganistan’ın komşuları olan İran ve Pakistan 2002 yılında dünya genelinde sırasıyla % 25 ve % 16 ile afyon türevi ele geçirme vakalarının en büyük miktarda gerçekleştiği yerler olmuştur. Güney – Batı Asya bir bütün olarak 2002 yılında dünyadaki afyon türevi ele geçirme vakalarının % 43’ünün gerçekleştiği bölge olmuştur. Orta Asya ülkeleri de buna dahil edildiğinde dünyadaki ele geçirme vakalarının % 49’unun bu bölgelerde gerçekleştiği görülmektedir.

Güney – Batı Asya’da afyon türevi ele geçirme vakaları 2002 yılında % 18 artmıştır, bu da özellikle Güney ve Doğu Afganistan’da büyük ölçekli haşhaş kozası üretiminin yeniden başlamasının bir sonucudur. Orta Asya’da afyon türevi ele geçirme vakaları 2002 yılında sabit kalmıştır. Bununla birlikte, afyon türevi ele geçirme vakaları 2000 yılına (Afganistan’da koza yasağının uygulanmasından önceki yıl) kıyasla Orta Asya’da % 24 artmış, Güney - Batı Asya’da % 36 azalmıştır. Bu da eski kaçakçılık yöntemlerinin 2002 yılında tam olarak önceki gibi uygulanamadığını göstermektedir. Diğer bir deyişle, Orta Asya rotasına kayan kaçakçılar Pakistan ya da İran yoluyla geleneksel rotaya geri dönmemiştir.

Eroin kendi içinde ele elınırsa Orta Asya’da, Afganistan’a komşu ülkelerdeki tüm ele geçirme vakalarının üçte biri gerçekleştirilmiştir. Bu oran 2002 yılında 2000 yılındakinden iki kat daha yüksekti, bu da Orta Asya kaçakçılık yolunun son yıllarda sıklıkla kullanıldığını göstermektedir. Pakistan ve İran’dan ihraç edilen malların çoğu hala afyon türevi ve morfin şeklindeyken Orta Asya yoluyla kaçırılan malların çoğunun eroin şeklinde olduğu yönünde kanıtlar da vardır. Bu durum, Afganistan’ın doğu ve kuzeydoğu bölgelerinde genellikle sınıra yakın yerlerde kurulmuş pek çok gizli eroin imalathanesiyle ilgili raporlarda da belirtilmiştir. Güney – Batı Asya’da eroin, ele geçirilen afyon türevlerinin üçte birini oluşturmaktadır. Orta Asya’da ise bu oran 2002 yılında % 94’tür. 2002 yılında Orta Asya’da tüm eroin ele geçirme vakalarının % 78’inin gerçekleştiği Tacikistan’da eroin ele geçirme vakaları 2003 yılının ilk on ayında % 80 artmıştır.


Güney – Doğu Asya’da da birtakım ele geçirme vakaları olmuştur...

Asya’daki ikinci üretim alanı, 2002 yılında dünyada afyon türevi ele geçirme vakalarının % 14’ünün gerçekleştiği Güney – Doğu Asya’dır. Bu oran, Myanmar ve Lao Demokratik Halk Cumhuriyeti’nde afyon üretiminde sürmekte olan azalma dolayısıyla 2002 yılında % 23 düşmüştür (Altın Üçgen’deki afyon üretimi de 2002 yılında % 23 azalmıştır). 2002 yılında Güney – Doğu Asya’daki afyon türevi ele geçirme vakaları, Orta ve Güney – Batı Asya’daki afyon türevi ele geçirme vakalarının % 29’u oranındaydı. Aynı şekilde Güney – Doğu Asya için 2002 yılı afyon üretim tahminleri, Güney – Batı Asya için yapılan tahminlerin yaklaşık % 28’ine eşitti. Dolayısıyla bu bölgelerdeki ele geçirme oranları (aşağıda verilmiştir) birbirleriyle benzerlik göstermektedir : 2002 yılında Orta ve Güney – Batı Asya’da % 11, Güney – Doğu Asya’da % 12,5.

2000 – 2002 yılları arasındaki dönemde Myanmar, Çin’e bağlı özel idare bölgesi Hong Kong, Hindistan ve Malezya’da eroin imalathanelerinin kapatıldığına ilişkin bilgiler alınmıştır. 2002 yılında Çin’in Tayvan eyaletinde ve 2003 yılında Avustralya’da ele geçirilen eroinlerin Güney – Doğu Asya ya da Güney – Batı Asya’dan gelen eroinle aynı özelliklere sahip olmaması Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore)’nde eroin üretiliyor olabileceği yönünde şüpheler uyandırmıştır.

Avrupa’da da ele geçirme vakaları gerçekleşmiştir

2002 yılında dünyadaki afyon türevi ele geçirme vakalarının % 28’i Avrupa’da gerçekleşmiştir. Avrupa pazarlarına yönlendirilen afyon türevlerinin % 90’ının Afganistan’dan geldiği tahmin edilmektedir. Büyük ve hızlı gelişen CIS (Bağımsız Devletler Topluluğu) pazarının büyük bir bölümüne Orta Asya ülkelerinden geçirilen afyon türevleri sunulmaktadır.

Batı Avrupa’ya yönlendirilen eroinin büyük kısmı halen Balkanlar üzerinden getirilmektedir. Türkiye de en önemli aktarma noktası olmaya devam etmektedir.

Bugüne kadar Orta Asya yoluyla gelen afyon türevlerinin önemli bir kısmının sadece Kuzey ülkelerine, özellikle de Finlandiya’ya gittiği bildirilmiştir. St. Petersburg ve Baltık ülkeleri bu faaliyetlerde önemli aktarma noktaları görüntüsündedir. Küçük miktarlar Rusya ve Beyaz Rusya yoluyla Polonya’ya götürülmekte, oradan da Almanya’ya sokulmaktadır. Almanya piyasasındaki eroinin küçük bir kısmı da doğrudan Orta Asya’dan Almanya’ya sevk edilmektedir.

2002 yılında Avrupa’daki afyon türevi ele geçirme vakaları yaklaşık % 20 artmış ve 2000 yılında bildirilen seviyeye gelmiştir. Bu artış, 2002 yılında dünyada afyon türevi ele geçirme vakalarında üçüncü sırada yer alan Türkiye’de morfin ele geçirme vakalarının büyük bir artış göstermesine bağlıdır. Türk yetkililer özellikle ülkenin doğu bölgelerinde eroin imalathanelerini kapatmaya devam etmişlerdir. Son yıllarda (Kosova, Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti ve Arnavutluk kökenli) Arnavut gruplar bazı Batı Avrupa ülkelerinde önemli bir pazar payı elde etse de Batı Avrupa’daki toptan eroin satışının büyük bir bölümünün Türk / Kürt gruplar tarafından kontrol edildiği belirtilmektedir. İngiltere’nin kuzey kesimlerinde eroin işleri Asya kökenli gruplar tarafından kontrol edilmekte ve eroin doğrudan Pakistan’dan temin edilmektedir. İngiltere’nin güney kesimlerinde ise Türk gruplar toptan eroin satışını büyük ölçüde kontrol etmeye devam etmektedir.

Diğer taraftan Avrupa’daki perakende eroin satışı ise nadiren Türk gruplar tarafından kontrol edilmektedir. Türkiye’den gelen veriler hariç tutulduğunda 2002 yılında Avrupa’da afyon türevi ele geçirme vakaları % 10 azalmış ve 2000 yılındaki sayının % 16 altına inmiştir. 2002 yılında eroin ele geçirme vakaları % 16 azalmıştır. Ele geçirme vakalarındaki azalma uygulamanın zayıf olmasının bir sonucu olsaydı arz artar ve eroin fiyatları düşerdi. Oysa bu söz konusu olmamıştır. 2002 yılında eroin fiyatları, ele geçirme vakalarının azalmasının daha az kaçakçılık yapılmasının bir sonucu olduğunu doğrulayacak şekilde sabit kalmıştır. Afyonun üretilmesi ve eroinin Avrupa piyasasına ulaşması arasında 6 ila 18 aylık bir süre bulunduğundan 2002 yılındaki bu azalmanın büyük ölçüde Afganistan’da 2001 yılında afyon üretiminin ciddi biçimde azalmasının bir sonucu olduğu söylenebilir.

2002 yılında Afganistan’da haşhaş kozası üretiminin yeniden başlaması, 2003 yılında verimli bir hasat yapılması ve 2004 yılında bunun daha da artacağı yönünde belirtiler olması Avrupa’ya uyuşturucu kaçakçılığının tekrar artabileceği anlamına gelmektedir. Örneğin; Almanya daha şimdiden 2003 yılının ilk iki çeyreğinde eroin ele geçirme vakalarında bir önceki seneye göre % 42 artış olduğunu bildirmiştir. Aynı şekilde, Türkiye’de eroin ele geçirme vakaları 2003 yılının ilk üç çeyreğinde bir önceki yıla oranla % 70 artmıştır.

2003 yılında fiyatların artan ele geçirme vakalarına açık bir tepki verdiği yönünde herhangi bir belirti yoktur. 2003 yılında, toptan eroin fiyatları Euro bazında düşse de ABD Doları bazında büyük ölçüde sabit kalmıştır. Ele geçirme vakalarının arttığı ve fiyatların sabit kaldığı / düştüğü yönündeki belirtiler, afyon türevlerinin Batı Avrupa’ya yasa dışı yollardan sokulmasının 2003 yılında tekrar artabileceğini ve 2004 yılında da bu artışın sürebileceğini ortaya koymaktadır.

2.1.3. Kullanım

AVRUPA

Batı Avrupa’da değişmeyen / düşüşe geçen eroin kullanımı eğilimleri

UNODC’ye Batı Avrupa ülkelerinden gelen bilgilere göre eroin kullanımı istikrarlı bir eğilimden sonra düşüşe geçmiştir. Bu eğilimler; hane halkı anketleri, eroin kullanımı dolayısıyla tedavi edilmekte olan kişilerin sayısı ve yaşı, uyuşturucu bağımlıları arasında HIV / AIDS görülme oranı, uyuşturucuyla ilgili kanunları ihlal suçunu ilk kez işleyen suçluların sayısı ve uyuşturucuya bağlı ölümler de dahil olmak üzere birtakım istatistiki verilerle doğrulanmıştır. Bu belirtilerin birçoğu 1980’lerde gerileme göstermiştir.

Bu kullanım eğilimleri son yıllarda pek çok Batı Avrupa ülkesinde sabit kalmış ve hatta düşüşe geçmiş, 2001 ve 2002 yıllarında daha çok telaffuz edilir hale gelmiştir. Dolayısıyla, bildirimde bulunan 16 ülkeden sadece ikisinde 2002 yılında afyon türevlerinin kullanımında artış olmuştur.

Bu ülkelerin onu istikrarlı bir eğilim olduğunu, dördü de düşüş görüldüğünü bildirmiştir. UNODC, bölgesel uyuşturucu kullanımı eğilimlerine ilişkin daha ayrıntılı bir analiz yapabilmek amacıyla birkaç yıl içinde Üye Ülkelerden toplanan eğilim bilgilerinden faydalanarak Uyuşturucu Kullanımı Eğilimleri Üzerine Ağırlıklı Analiz (kısaca Uyuşturucu Kullanımı Eğilimi Endeksi de denir) adı verilen yeni bir analitik araç tasarlamıştır.

Afganistan’da büyük ölçekli afyon üretimi yeniden başladığı ve 2004 yılında Afganistan’ın afyon üretiminde daha da büyük bir artış beklendiği için bu olumlu eğilimin önümüzdeki birkaç yıl boyunca devam etmesi ne yazık ki oldukça güçtür.