Arama


Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
10 Temmuz 2008       Mesaj #6
Bia - avatarı
Ziyaretçi

Bağımsız Özbekistan Devleti


Özbekistan, 20 Haziran 1990'da egemenliğini, 1 Eylül 1991'de bağımsızlığını ilan etmiştir. 29 Aralık 1991 tarihinde düzenlenen referandumla bağımsızlık ilanı onaylanmıştır
Ad:  Özbekistan Tarihi5.jpg
Gösterim: 1935
Boyut:  74.2 KB

Coğrafi ve Demografik Yapı


Bağımsız Özbekistan'ın 447.400 km2'lik bir yüzölçümü bulunmaktadır. Özbekistan; Kazakistan, Tacikistan, Afganistan, Kırgızistan ve Türkmenistan'a komşudur. Başkenti Taşkent'tir. Nüfusu: 26.851.195 (Temmuz 2005)dir.
Önemli şehirleri, Namangan , Fergana , Andican , Semerkand , Buhara , Hiva ,Kokand , Karşı , Urgenç ve Nukus'dur.
Önemli nehirleri: Surhanderya, Serabat, Karaderya, Zerefşan, Koskaderya ve Sah’dır. En büyük gölü Aral'dır. Diğer Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde olduğu gibi iklimi, yazları sıcak ve kurak kışları soğuk ve karasal iklimdir. Özbekistan’ın % 70’i Özbek’tir. Özbeklerin dışında %15 diğer Türk boyları ve %10 Rus nüfus Özbekistan topraklarında yaşamlarını sürdürmektedir. Özbekistan’daki Türk nüfusun tamamına yakını Müslümandır. Rusların İslam dinini ve Türklük bilincini unutturmaya çalışmasına rağmen Özbekistan’daki Müslüman-Türk soydaşlarımız milli benliklerini muhafaza etmesini bilmişlerdir.
Ülkede halen Halk Demokratik Partisi ile Vatan Terakkiyet Partisi bulunmaktadır. İlk parlamento seçimleri 1994'te yapılmıştır. Yönetim biçimi Cumhuriyettir. Özbekistan Cumhuriyeti AGİK, BM ve diğer uluslararası kuruluşlara üyedir. Devlet tekelinde olan, bir Özbekistan Devlet Televizyonu ve Yayın Kuruluşu yanında 3 tane de özel televizyon kuruluşu vardır. Bunlar; 31.Kanal, 29.Kanal ve Markaz TV.'dir.

İdari Teşkilatı


Özbekistan idari teşkilatı 12 eyalet (viloyat), 1 özerk cumhuriyet -- Karakalpakistan Özerk Cumhuriyeti (Qaraqalpaqstan Avtonom Respublikasi), ve 1 bağımsız şehirden -- Taşkent Şehri (Toshkent shahri) oluşmaktadır.

Özbek Adı ve Özbek Türkçesi


Özbek adı, Ebu'l Gazi Bahadır Han'ın da belirttiği üzere, Altun Orda beyi Özbek'in adından gelmektedir. Altun Orda tahtına Özbek Han (1313-1340)'ın geçmesinden sonra, onun emrindeki kitlelere daha sonradan Özbekler denmeye başlanmıştır. Yani başlangıçta şahıs adı olan Özbek, bir zaman sonra belli bir Türk topluluğunun adı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Özbek Türkçesi, Modern Uygur Türkçesi ile birlikte Türk dilinin Güney doğu ya da Çağatay grubuna girer.

Ekonomisi


1991'den sonra bağımsız Özbekistan Merkez Bankası kurulmuştur. Özbekistan çok zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir. Altın, doğalgaz, alüminyum, tungsten, kömür, mermer yatakları ön sıradadır. 1991 verilerine göre yılda 41 milyar m3 doğalgaz üretilmektedir.

özbekistan Sovyetler Birliğinin dağılmasında sonra bağımsız kalmasına rağmen herhangi bir ekonomik alt yapısı ve sanayisini yönetebilecek bir yapıya sahip olmadığı için Rusya Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın kurdukları Bağımsız Devletler Topluluğu'na (BDT) üye olmuştur. Ancak kendi ekonomilerini yaratabilmek amacıyla Bretton Woods sistemi içindeki örgütlere üye olmuştur (IMF, Dünya Bankası v.b.). Bu kuruluşların özellikle IMF'nin politikalarını benimsemesine rağmen aynı özelliklere sahip diğer Orta Asya devletlerine nazaran daha uzun zaman dilimine yaymışlardır özelleştirme politikalarını. Ayrıca özelleştirme yapılam kurumlar genellikle hizmet sektörüne ait kurumlar olmuştur. Sanayi kuruluşları ise genel olarak devletin kontrolü altında kalmıştır. Bu sayede işsizlik sorununu diğer devletlere oranla daha az yaşamışlardır. Sanayi kurumlarının özelleştirilmede geri planda kalması dış yatırımları azaltsada şuan ki durumları itibari ile diğer Orta Asya devletlerinden daha iyi bir konumda yer almaktadır (Kazakistan hariç).

Dünyanın kaliteli altını burada üretilmekte olup, yıllık 80 ton altın üretimiyle dünya sıralamasında yerini almaktadır. Bakır rezervleri 800 milyon ton olarak varsayılmaktadır. Kömür üretimi yıllık 6 milyon tondur.
Özbekistan karasal iklime sahiptir. Bu nedenle ülkenin % 9'u tarıma elverişlidir. Özbekistan'da, pamuk önemli yer tutmaktadır ve ülke dünyanın dördüncü pamuk üreticisidir. Özbekler buğday, meyve, sebze, ipek ve pirinç yetiştirmektedirler. Ekonomik yapı ise tarım ağırlıklıdır.

Nüfusun %30'u tarım sektöründe çalışmaktadır. Tarımsal üretim kolhozlar, solhozlar, meşhozlar (devlet kuruluşları) aracılığıyla yapılmaktadır.
ÜIke ekonomisinde hayvancılık da önemli yer tutmaktadır. Sığır, koyun, keçi ve kümes hayvanları vardır. Yıllık yün üretimi 1994 verilerine göre 20.000 ton civarındadır. Ve özellikle astragan kürk koyunculuğu büyük önem kazanmıştır ve ihraç edilmektedir. Özbekistan sanayisi daha çok petro-kimya ağırlıklıdır ve yılda 1.5 milyon ton gübre üretmektedir. Ayrıca pamuk üretimine dayalı olarak kimya sanayii de gelişmiştir.

1990 yılı verilerine göre: Sanayi % 35, tarım % 34, inşaat % 14, ulaşım %5 ve diğerleri %12'dir.
Hafif sanayi ürünleri ise ipekli ve pamuklu kumaşlardır. Aral gölü kıyısında havyan üretme ve işleme tesisleri bulunmaktadır.

Eğitim ve Sağlık


Sovyet baskılarına karşın Özbekler kurdukları okullarda dillerini ve kültürlerini korumuşlardır. Şu anda Özbekistan'da 4 binin üstünde okul, 4 milyon da öğrenci bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda yapılan düzenleme ile ilköğretim 8 yıla çıkarılmıştır. Halkın eğitim düzeyi oldukça yüksektir. Özbekistan'da Semerkant Devlet Üniversitesi eğitim hayatında önemli yer tutmakta ve bütün enstitüleri içinde toplamaktadır.

Sağlık ve Sosyal Güvenlik için 1992-1993 yıllarından sonra Özbekistan'da fonlar oluşturulmustur. Ayrıca yaşlılık, sakatlık ve aile yardımları için işlemlere başlanmıştır. Bunlardan başka Devlet Sigorta Fonu kurulmuştur.
Sağlık hizmetleri büyük ölçüde devlet tekelindedir. Devletin verdiği sağlık hizmetleri ilaç bedelleri dışında ücretsizdir. Bu hizmetler hastahaneler , doğumevleri ve dispanserler eliyle yürütülmektedir. Son birkaç yılda özel kuruluşların da sağlık hizmetleri alanında hizmet vermesi serbest bırakılmıştır.

Özbekistan Dış Politikası


Özbekistan denize çıkışı olmayan bir ülkedir. Daha çok hammadde ihracatına dayaluı bir ekonomisi vardır. Bu nedenle ihraç mallarını açık denizlere taşıyabilmek için komşularına ve büyük dış sermayeye ihtiyacı vardır.
Rusya'nın ülke üzerindeki etkisi Sovyet mirası olarak devam etmektedir. Bu etki ekonomiden dış siyasete geniş bir alana yansımıştır. Rusça yaygın bir dildir ve hatırı sayılır Rus azınlık Rusya ile bağlantılara yeni boyutlar katmaktadır.
Özbekistan'ın 'gerçek bağımsızlığı'nın Rusya'dan uzaklaşmaktan geçtiğini düşünen genç Özbekistan'ın yöneticileri bunun için ABD, AB, Çin, Türkiye ve İran gibi ülkelerin dengeleyici olmasını ummuşlardır. Türkiye özellikle ekonomi ve eğitim alanlarında önemli yatırımlara imza atmış, ancak Özbekistan'ın ihtiyaç duyduğu dengeleyici güç olamamıştır. Özellikle İslam Kerimov Türkiye'nin özbekistan muhalefetine destek verdiğini düşünmüş ve Türkiye'ye mesafeli davranmıştır. ABD ve Avrupa'dan beklentiler ise Andican Olayları'ndan sonra paranoik bir korkuya dönüşmüştür. Kerimov Yönetimi AB ve ABD'nin kendisini düşürmek istediğini düşünmektedir. Bu çerçevede Batılı yayın organlarının ülkedeki ofisleri dahi kapatılmıştır. ABD Üssü de kapatılırken, Kerimov tekrar Rusya ve Çin'e yönelmiştir.[2] Çin'e ve Rusya'ya yaptığı ziyaretler ve bu ülkeler ile ilişkileri yoğunlaştırma çabaları bunun açık kanıtlarıdır. Ayrıca Özbekistan'ın 16 Ağustos 2006'da Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne (CSTO)tekrar geri dönüşü de Rusya'ya yöneliş ve dış politikada yeni arayışların göstergesidir [3] Bu çabalara rağmen ABD, Özbekistan ile ilişkileri yeniden geliştirmek için fırsat kollamaktadır. Ne var ki Batı'nın kendi rejimine karşı olduğunu düşünen Kerimov için Batı ile ilişkilerin düzelmesi zaman alacaktır.

Özbekistan-Türkiye Ekonomik İlişkileri


Özbekistan’ın Türkiye ile olan toplam ticaret hacmi, 2003 yılında 272 milyon, 2004 yılında yüzde 40 dolayındaki artışla 388 milyon dolar oldu. 270 dolayında Türk işadamının bulunduğu Özbekistan’daki toplam Türk yatırımı da 1 milyar dolayında seyrediyor.

Özbekistan’da Sanat
Özbekler, geçmişi M.Ö.’ye kadar dayanan Türk kültürünün en büyük pay sahiplerinden biridir.
Özbeklerinin en büyük övünçleri Alişir Nevaî, Emir Timur, İbni Sina, Farabî, Berunî gibi büyük şahsiyetlerle Semerkant, Buhara, Hive, Kokan gibi tarihi mekânlardır.

Özbekler kendi kültürel unsurlarını oldukça iyi korumuşlardır. Özbek kültürü içerisinde Türk kültürünün tarihin ta derinliklerinden beri devam edegelen unsurları yanında Rus, İran, Arap ve Hint kültürlerinin unsurlarına da rastlanmaktadır. Hatta bazı durumlarda yabancı unsurlar, esas unsurların yerini tutmuştur.
Ad:  Özbekistan Tarihi7.jpg
Gösterim: 1605
Boyut:  72.6 KB

Özbek sineması henüz 70 yıllık bir tarihe sahip. Taşkent’te 1925 yıllında kurulan “Şark Yıldızı” sinema şirketi, perdelere ilk olarak “Ölüm Minaresi” ve “Müslüman Kadın” isimli sessiz filmleri çıkardı. 1945-1955 yılları arasında ise kapılarını belgesel sinemacılara ve çizgi film ustalarına açtı.

Özbekistan’da özel ve devlet tiyatrolarının sayısı 40’ı geçmektedir. Örnek olarak, Ali Şir Nevai Büyük Opera ve Bale Tiyatrosu, Hamza Akademik Drama Tiyatrosu, Mukimi Müzikal Drama Tiyatrosu, Operetta ve Kukla tiyatroları örnek verilebilir. Bunların yanı sıra çeşitli tiyatro stüdyoları ve amatör topluluklar bulunmaktadır.

“Özbeknava Birliği” kapsamında çok sayıda müzik ve dans topluluğu faaliyet göstermektedir. Halk Müziği grupları ve amatör grupların sayısı 200’ü aşmaktadır.
Devlet Konservatuarı, Tiyatro ve Güzel Sanatlar Enstitüsü, Kültür Enstitüsü ve çok sayıda ‘’müzik meslek liseleri’’nde yetenekli gençler müzik ve diğer sanat dallarında eğitim görmektedirler.
2000’den fazla sinema salonu ve ‘’kulüp’’ün bulunduğu Özbekistan’da 5’i Devlete ait olmak üzere 25’ten fazla sineme stüdyosu faaliyettedir.

Özbek sanatında minyatür ve seramik de ayrıca önem taşır.Kökleri Orta Asya’ya dayanan bu eski sanatın gelişmesi, 13’. ile 15’. yüzyıllarda, Timur ve Ali Şir Nevai devrinde oluşmuştur.

Seramik
Özbekistan dekoratif sanatlarının içinde en yaygın olanı seramik sanatıdır; yani başka bir ifadeyle çömlekçilik... Halçayan, Ajinatepe, Afrasib, Dalverzintepe, Kuy-kırılgankala bölgelerindeki arkeolojik buluntular, seramiğin kaynağının çok eski tarihlere dayandığını gösterir. Bu eski buluntular, orantı duygusuyla, ilginç orijinal desenleri ve renk zenginliği ile insanı hayran bırakır.

Özbekistan seramik tarihi iki tarzda yön bulur: Birincisi, çevredeki, dünyayı yumuşak, hafif tonlamalarla anlatan ve mavi renklerle işlenen lirik bir tarzdır. İkincisi ise, zengin renklerle dekoratif amaçlı olarak yapılır.
Günümüzde Özbekistan ‘da, geleneksel tarzda seramik yapan bir çok merkez vardır. Horezm'in ve Fergana Ovası’nın mavi - beyaz seramiği çok ünlüdür. Şahrisabın, Kitabın, Denau, Semerkant, Urgut, ve Taşkent’te ise beyaz fon üzerine yeşil, mavi, mor, kahverengi, renklerde işlenir. Özbekistan’ın en eski seramik merkezlerinden biri Harezm vahasıdır. Çıraklarıyla birlikte geleneksel seramik sanatını yaşatan ustalar burada, derin tabak (Bagiya), çiçek vazosu (Çinaki), sukabı (Hum), İbrik ve dört kulplu süt kabı üretirler. Bir önemli seramik merkezi de Semerkant’dır. Semerkant çok eskiden beri mimari eserlerin desenleri ve seramik yapıtlarıyla ünlüdür. Seramik Sanatı’nın en iyi temsilcileri “Musavvir” de hocalık yaparak, gençleri eğitmekte ve geleneğin devam etmesine katkıda bulunmaktadırlar.”

Minyatür
Minyatür sanatına önem veren ülkelerin başında ise Özbekistan gelmektedir.
Çeşitli form ve malzemeler üzerine, farklı tekniklerle yapıla bilen minyatür sanatı, bu özelliğiyle diğer el sanatları arasında ayrı bir yere sahiptir.

Özbekistan’da 1970’li yılların sonunda bu sanatı yeniden canlandırmak için titiz çalışmalar başlatılmıştır. Halk ustaları, genç ressamlar, plastik sanat uzmanları ülke müzelerinde bulunan eski büyük kitaplardan, koleksiyon numuneleri üzerinden ilk denemeler yapmışlardır.
Özbekistan’ın Halk sanat şirketi “Musavvir”' adındaki kurumun bu tür çalışmalarının önemli yeri vardır.
1980 yıllarının sonundan itibaren Özbekistan Minyatür sanatına olan ilgi bütün dünyada yükselmiştir.
Özbek Minyatür Sanatçıları her sene ABD, Almanya, Macaristan, Arap Birleşik Devletleri, Malezya ve başka ülkelerde düzenlenen fuarlara katılmakta. Bu fuarlarda Özbekistan vernikli Münyatür sanatı, Rusya’nın Paleh şehrinde yapılan minyatürlerle eş değer bir ilgi görmektedir.
Son düzenleyen Safi; 26 Ekim 2016 19:08