Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Temmuz 2008       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mirac
Ad:  Miraj_by_Sultan_Muhammad.jpg
Gösterim: 2328
Boyut:  121.0 KB
Burak'a binerek göğe çıkan Muhammed (Minyatür, İran, 16.yy)

Mirac (Arapça: ,معراج Mi'rāj, genelde "İsra" ile birlikte "Al-Isrā w-al-M'irāj" denir), yükseğe çıkma anlamındaki “uruc” sözcüğünden türetilmiş olup, sözcük anlamıyla “merdiven” anlamına gelir ve İslam’da Muhammed’in yaşadığı bir manevi yükseliş olayını ifade etmek üzere kullanılan bir terim haline gelmiştir.

Mirac’a Tarihsel Yaklaşım


İslam tarihçilerine göre, İslam’ın ilk zamanlarında bu dinin belli kuralları, prensipleri henüz vahiy yoluyla tam olarak tebliğ edilmemişti. O zamana kadar verilen ayetlerde oruç, zekat, şehitlik ve hac gibi şartlar henüz tamamiyle gelişmiş değildi, yani biçimsel olarak mevcut değildi. Gece namazları rağbet görmekle birlikte, ibadet kuralları da açık ve seçik olarak belirlenmemişti.İsra ve Mirac olayları işte bu konudaki belirlenmeleri sağlamış olaylardır.

Mirac’ın Tanımı


"Geceleyin yolculuk yapmak" anlamındaki fiilin türevi olan ve "gece yolculuğu" anlamına gelen İsra, Muhammed’in manevi olarak geceleyin Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmesidir. Mirac ise 7. gök katına ulaşmak üzere yükselmesidir. Bu yükselmede gök katlarını Burak ile bir bir aşarken Musa ve İsa peygamberler başta olmak üzere Musevilik ve Hıristiyanlık'ta kutsal sayılan kişileri görmüş ve onların bulunduğu gök katlarından daha yükseğe, yedinci gök katına,Sidretül Münteha'ya kadar yükselebilmiştir.
Kimilerine göre bu yükselme fiziksel, kimilerine göre manevi, kimilerine göre hem maddi hem manevi, kimilerine göre de ne tam anlamıyla maddi ne de tam anlamıyla manevidir. Muhammed’in eşi Ayşe, Mirac sırasında Muhammed’in vücudunun yerinden kaybolmadığını bildirmiştir. Mirac olayının hicretten bir yıl ya da on yedi ay önce (milâdî 621 yılı başlarında) recep ayının 27. gecesi gerçekleştiği sanılmaktadır.

Sidretül Münteha


Mirac yükselişinde Muhammed’in eriştiği son menzil Sidretül Münteha (Sidre-i Münteha, Necm Suresi, 53/14,16) adıyla bilinir. Bu menzilden sonraki aleme geçebilmek yeryüzündeki varlıklar için mümkün değildir. Arş, Kürsi, Levh-i mahfuz gibi Sidretül münteha'da pek bilinmeyen ya da hakkında fazla bilgi verilmemiş bir konuyu oluşturmaktadır. Tasavvuf ehline göre o alemde mahlukun bir vücudu, şekiller ve renkler yoktur.
Neşet Çağatay'ın da belirttiği gibi, bu yükselişte Ayşe’ye göre, Muhammed, doğrudan doğruya Rabb’ini değil, Cebrail’i temaşa etmiştir. Nitekim Kuran’da Allah’ı görmenin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Kuran'da Mirac'a ilişkin olarak şöyle denir (Necm Suresi: 13-18):
"Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. Sidretü’l Müntehâ’nın yanında. Me’va cenneti onun (Sidre’nin) yanındadır. O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı. Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı. Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü."
Sidre kök anlamı, maddiyatı olmayan, münte ha da onun olduğu yer gibi anlamları içerir. Birleşik olarak ta, vücutsuzluk alemi veya vücutsuzluk alanı yani manevi bir alemdir.

Mirac’ta Bildirilenler

  • Muhammed Mirac sırasında namaz vakitlerinin beş vakit olarak düzenlenmesi gerektiğini öğrenmiş ve Miraçtan sonra bu buyruğu Müslümanlara bildirmiştir. Muhammed İsra ve Mirac olaylarından sonra Kudüs’e gitmiş, yaşadıklarının gerçek olup olmadığından kuşku duyanların soru yağmuruna tutulmuş, o anda kendisine vizyon tarzında Mescid-i Aksa gösterilmiş ve tüm sorulara doğru yanıt vermiştir.
  • Bakara sûresinin son âyetleri tebliğ edilmiştir ki bu âyetler, iman esaslarını ve dua cümlelerini içermektedir.
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2016 23:07