Küfrüm Edebimi Asti Bu Gece
Sen benim gözümde bir hiçsin artik,
Nefretim askimi asti bu gece
Bugün ki sözlerin söz müydü artik
Son sözün sabrimi asti bu gece
Kolayca bitsin bu diyemedin de
Salladin savurdun basiretsizce
Hiç mi ders almadin onca gezdik de
Yagmurun rahmeti asti bu gece
Yürümeyen neydi,iliskimiz mi?
Günüm bombos deyisimiz mi?
Sensiz yasayamam çeliskimiz mi?
Yalanin dogrunu asti bu gece
Evlenmek hayali kapimda idi
Giris kat evimin boyasi yeni
Mobilyan,takimin, alinmis idi
Vuslatim tadini asti bu gece
Yemedim yedirdim ne avrsa sana
Üç kurusum olsa verirdim daha
Memurdum yoksuldum hatirlasana
Hafizam haddini asti bu gece
Ayaklarin donmus,üsümüstün de
Gece yatamamis üzülmüstüm de
Bir ay oruç tutup yememistim de
O çizmen boyunu asti bu gece
Yapilan söylenmez, gelmezmis dile
Allahtan beklenir kul bilmese de
Kizginligim buna, sebep ise de
Sabrim miadini asti bu geceü
Onca gez toz benle,seviyorum de
Sonra git nisanlan bir de ona de
Serefsizlik degil, nedir bu söyle
Küfrüm edebimi asti bu gece
Sana son bir sözüm, nasihatim var
Aldigim ahlakla bir terbiyem var
Senin dog’ran ana deyip geçmek var
Saygim adabimi tuttu bu gece
Gönlümün romani bitti bu gece
Hangisine yansam simdi gün gece
Ömrümden bes yil gitti bu gece
Bedirhan Gökçe
Ankara
Hey gidi Ankara hey
Beni de benzettin ya kendine
Astin suratimi, resmilestirdin beni
Hey gidi Ankara hey
Beni de benzettin ya kendine
Yüzümde bürokrat gülümsemesi
Içimde politik çikmazlar
Kaçinci askti tattigim aksamlarinda
Kizilay’da yürüyemeden el ele ayrildigim
Bir gecelik duygu esnemesinde
Yalnizligimla kendimi evime attigim
Tutamadigim mevsimlerini doya doya
Kaybettigim kendimi herhangi bir sokagin
Herhangi bir ayriminda…
Geçerken ömrüm giris katlarinda, üsüdüm titredim.
Otuz yasima girerken bir yaz aksaminda,
Bekar evlerinin soluk aydinliginda kötü aliskanliklar edindim.
Hiçbir kiza yalan söylemedim Ankara.
Ama bir ebruli aksamda, ezan seslerine karisti çigligim.
Oyaliyormusum kendimi geçici heveslerde.
Kar çiçekleri açiverdi yüregimde,
Sen ask de buna, ben çikmaz sokak Ankara.
Delik olan cebime koyacaktim tüm hüzünlerimi
Yine siirler çalip sairlerin soluk nefesli kitaplarindan,
Sarkilar sarkilar düzecektim ona ve Ankara,
Çelik renkli gecelerine dagittigim yildizlardan,
Taç yapacaktim sari saçlarina.
Gözlerindeki yesilden sürecektim antik yalnizligina.
Ikimizin de paylasacagi birisi olacakti hayatimda.
Anlarsin ya sen Ankara, ben ve o.
Üç kisilik bir dünya kuracaktik,
Gözyaslarinin kahkahaya karistigi su dünyada.
Duygu sevinecekti,
Telefon edip Zeynep’e evleniyormus diyecekti.
Frekansini yakalamisken tam da mutlulugunun,
Çankaya’dan bir rüzgar esti.
Kiskandin ya bizi helal olsun sana
Su ölümlü dünyada kendin gibi bir dünya görmeden,
Bogacaksin öylemi, kalabalik kaldirimlarinda beni.
Hüzne doyacagim öylemi, senin gibi gecekondularinda.
Benim gibi bir bozkir çocugu,
Meram aksamlarinda çiçeklerin nasil olgunlastigini bilirim ben.
Çözmüsken sifresini tam da hayatin
korkma Ankara korkma
Yazilmamis bir siirin okundukça çogalan ilk kelimesinde,
Akip giderken kaderimiz iki ayri yöne,
Mutlaka bulusacak vuslat denizinde.
Ankara korkma okudugu dualari anamin ikimizi de kurtaracak.
hiç ummadigin bir günde, söyle günes burcundayken sevinçlerin
sen bana alisacaksin ben de sana Ankara
Bedirhan Gökçe