Arama

Berberiler - Tek Mesaj #4

DreamLiKe - avatarı
DreamLiKe
Ziyaretçi
16 Ağustos 2008       Mesaj #4
DreamLiKe - avatarı
Ziyaretçi
konu4 b

Kuzey Afrika'da, Yukarı Atlas Dağları'nda, yoksulluk ve açlığın hüküm sürdüğü bölgelerde izole bir yaşam sürüyorlar. Kendilerini Emazig (Özgür İnsan) olarak adlandırıyor; dilleri ve özgürlüklerini korumak için çalışıyorlar. Zorlu yaşam koşulları ve kente göç, Berberileri, kültürlerini yavaş yavaş yitirme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor.


Dergide okuyacağınız ilginç öyküye dair ipuçlarını bu alıntıda bulabilirsiniz.

Keskin virajlarla dolu bir patikadan, pembe–sarı katmanlı kayalardan oluşan bir dere yatağına doğru inerken fırtına bulutları yerini yakıcı öğle güneşine bırakmıştı; uzaklardaki bir dağlık buruna, İdris'in Hüseyin Unaminu adlı bir arkadaşının yaşadığı, taş ve tuğladan yapılmış bir grup evden oluşan, tepedeki Tamelut köyüne gidiyorduk.
Hüseyin'e köyün dışındaki patikada, kemikleri sayılan bir katırın sırtında rastladık. Ellili yaşlarında, sakallı, sıska bir adamdı. Yıpranmış siyah sarığının altından sıcacık bakan gözleri ve çarpık dişlerini açığa çıkaran gülümsemesinden İdris'i yeniden gördüğüne ne kadar memnun olduğu anlaşılıyordu. “Hoşgeldiniz” dedi. Aşağıya uzandı; her birimizin elini sıkıp, yöre geleneklerine uygun olarak, her tokalaşmadan sonra parmak uçlarını öptü. İdris, onun evinde kalıp kalamayacağımızı sordu. Bizlerle yürümek için katırdan inen Hüseyin, “Zaten bırakmazdım” dedi. Berberi kültüründe misafirperverlik en sade evleri bile süslüyor.
Köye girerken beni gören çocuklar, “ Arrumi!” (“Romalı!”) diye bağrıştı. (16 yüzyıl önceki fetihlere gönderme yapan bir adlandırma bu ve Berberiler Batılılar için hâlâ Arrumi kelimesini kullanıyor.)
Hüseyin, Yukarı Atlaslar Berberilerine özgü basık, taş duvarlı, ahşap kirişli bir evde yaşıyordu. Zemin kat katır, inek ve cılız birkaç tavuğun barındığı bir ahırdı. İkinci kattaki bir odada duvardaki bir kancaya kararmış, tunçtan bir kama asılmıştı; diğer bir kancada da uzun zaman önce durmuş bir saat asılıydı. Hüseyin odayı havalandırmak için pencereleri açtığında, ahırdaki sinekler içeriye doluştu. Bizler sinekleri kovalayıp halıların üzerine uzanırken Hüseyin de başka bir odadaki –bizim göremediğimiz– kadınlara öğle yemeği hazırlamalarını söyledi.