Arama

Beyaz Ölüm - Tek Mesaj #67

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
17 Ağustos 2008       Mesaj #67
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Uyuşturucu maddeler bütün dünya ülkelerinin korkulu rüyası. Çünkü yetişkinler, geleceklerini emanet edecekleri gençlerin bu batağa saplanmasından oldukça endişeli. Geçtiğimiz aylarda ABD'de yapılan bir araştırmaya göre önlem almadığı takdirde, Türkiye uyuşturucu tuzağına düşecek. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları AMATEM Kliniği'nden Doç. Dr. Kültegin Öngel'in 'Türkiye'de Madde Bağımlılığı' adlı kitabında da uyuşturucu maddelerin acı gerçekleri yer alıyor. Yapılan araştırmaya göre sırası ile esrar, hap ve uçucu maddeler en çok kullanılanlar arasında. Eroin kullanımında, burna çekme veya ısıtılarak buharını içine çekme yöntemleri daha yaygın.

Yaşa göre uyuşturucu madde kullanımı şöyle: Eroin 25-35 yaş arası; uçucu madde (tiner gibi) 10-14 yaş arası; hap ve esrar 16-18 yaş arası. Eğitim düzeyi yüksek olan insanlar arasında kokain ve eroin, düşük olanlarda ise hap ve esrar kullanımı daha yaygın. 20 bin öğrenci üzerinde yapılan SAMAY (Sigara, Alkol ve Madde Kullanımı Yaygınlığı) araştırmasına göre de, bütün uyuşturucu maddelerin en çok kullanıldığı il Muğla. Alkol ise en çok İzmir'de kullanılıyor. Öğrencilerin yüzde 22'si günde en az bir sigara, yüzde 17'si ise ayda en az bir defa alkol kullanıyor.

Zararları saymakla bitmiyor

Uyuşturucunun, fizikî olarak en büyük tahribatı beyinde görülüyor. Aklı ve iradeyi işlemez hâle getiriyor. Kişiyi normal yaşamdan uzaklaştırıyor. Akıl ve sinir hastalıkları beliriyor. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felç gibi hastalıklara neden oluyor. Sindirim sisteminde bulantı, kusma, ülser, gastrit gibi hastalıkları ortaya çıkarıyor. Ayrıca zehir vücuttan atılırken karaciğer ve böbreklerde tıkanmalara, siroz gibi hastalıklara neden oluyor. Gözlerde ışık hareleri, görme mesafesinde uyumsuzluk yaratıyor. Göz bebeklerini küçültüyor. Uyuşturucudan en büyük zararı da kan görüyor. Kanın pıhtılaşmasına, hücrelerinde şekil ve miktar değişikliğine sebebiyet veriyor. Kalp sıkışmasına neden olarak insanı ölüme götürüyor. Sosyal açıdan ise akıl sağlığını bozduğu için insanın çevresi ile olan ilişkisinin bozulmasına sebep oluyor. Kişiyi yalnızlığa ve bunalıma itiyor. Dolayısıyla uyuşturucu, bağımlıya, aile ve iş hayatında, toplum içerisinde büyük zararlar getiriyor. Toplumda intihar, cinayet, gasp gibi olaylar artıyor.

Uyuşturucuya başlama ise genellikle arkadaş isteği ile oluyor. Kullanmaya karşı çıkanlar aşağılanarak dışlanıyor. Bunun üzerine kullanılmaya başlanan maddeler zamanla bağımlılığa götürüyor. Kullanma nedenleri arasında bilgisizlik, yani olayı hafife alma, özenti, merak, 'denerim, bırakırım' düşüncesi, kendini ispatlama iç güdüsü, manevî boşluk, güvensizlik duygusu, ekonomik bozukluklar ön plâna çıkıyor. Bir insanın madde bağımlısı olup olmadığı ise el titremesi, ter boşanması, sinirlilik, davranış değişikliği, iştah artması, huzursuzluk gibi davranışların belirmesiyle anlaşılabilir.

Uyuşturucu kullananları sadece uyarmak yeterli değildir. Doktorlarla işbirliği içine girmek gerekir. Narkotik şubelerinden yardım istenmelidir. Bu konular hakkında gerekli bilgileri Yeşilay Cemiyeti ve www.uyuşturucu.gen.tr adresinden öğrenmek de mümkün.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....