YALNIZ’IN DURUMLARI
I
Her şeyi süpürebilirsin;
Sonbaharı süpüremezsin
Sen her şeyi süpürebilirsin;
Sonbaharı süpüremezsin
Yalnızsa
Sürekli bir sonbaharı
Süpürür hep,
Düşünemezsin
II
Yanar
Sobasında
Yalnız'ın
Üşüyen
Bakışları
Lambasında
Karanlığa dönük
Bir ışık
Titrer
Sönük-sönük
III
Yalnız
Bin yıl yaşar
Kendini
Bir an'da
IV
Yalnız'ın
Nesi var nesi yoksa,
Tümü birdenbire'dir
V
Yalnız
Bir ordudur
Kendi çölünde
Sonsuz savaşlarında,
Hep yener
Kendi ordusunu
VI
Yalnız'ın
Sakladığı bir şey vardır;
Boyuna yerini değiştirir,
Boyuna onu arar,
Biri bulsa diye
VII
Yalnız
Hem bilgesi,
Hem delisidir
Kendi dünyasının
Ayrıca;
Hem efendisi,
Hem kölesidir
Kendisinin
Tadını çıkaramaz
Görece'siz dünyasında
Hiçbirinin
VIII
Yalnız,
Sürekli dinleyendir
Söylenmemiş bir sözü
IX
Sözünde durması,
Yalnız'ın yalancılığıdır
Kendisine
Hep yüzüne vurur utancı
O yüzden
Gözlerini kaçırır
Gözlerinden
X
Yalnız'ın odasında
İkinci bir yalnızlıktır
Ayna
XI
Yalnız
Hep uyanır
İkinci uykusuna
XII
Yalnız,
Kendi ben'inin
Sen'idir
XIII
Bir sözde saklanmış bir yalanı
Bir gözde okuduğundan,
Bakmaz kendi gözlerine bile
XIV
Hep susadığında
O,
Kendi çölündedir
XV
Kendi öyküsünü,
Ne anlatabilen,
Ne de dinleyebilen
Kendi türküsünü,
Ne yazabilen,
Ne söyleyebilen
XVI
Bir zamanlar güldüğünü
Anımsar
da
Yoğurur hüzün'ün çamurunu
Avuçlarında
XVII
Yalnız,
Aranan tek görgü tanığıdır
Yargılanmasında
Kendi davasının
Her duruşması ertelenir
Kavgasının
XVIII
Yalnız,
Hem kaptanı
Hem de tek yolcusudur
Batmakta olan gemisinin
Onun için
Ne sonuncu ayrılabilir
Gemisinden,
Ne de ilkin
XIX
Yalnız'ın adı okunduğunda
Okulda ya da yaşamda,
Kimse
"Burda"
diyemez
Ama
Yok da
XX
Uykunun duvarında başladı
Önceleri bir toz gölgesi sanki;
Sonra bir yumak yün gibi
Ama şimdi iyice görüyor
Örümceğin ağını,
Gün gibi
XXI
Yalnız
Duymuş olduğunun sağırı,
Görmüş olduğunun körü
Dür
Ölür, ölür, öldürür,
Öldürür, öldürür, ölür
Duyduklarını unutur,
Duyacaklarını düşünür
XXII
Yalnız'ın adına
Hiç kimse konuşamaz
O,
Kendi kendisinin
Sanığıdır
XXIII
Yalnız
Önceden sezer
Sonra olacakları
Paylaşacak biri vardır;
Anlatır, anlatır ona,
Olanları, olmayacakları
XXIV
Her leke
Kendisiyle çıkar