Arama

Kanola Yetiştiriciliği - Tek Mesaj #2

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
22 Ağustos 2008       Mesaj #2
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Bağışıklık sistemi için kanola yağı

Zeytinyağının pabucu artık damda! Salatalarda ve kızartmalarda zeytinyağının yerine kullanılan kanola yağı, bağışıklık sistemini koruyor. Kemiklere iyi gelen bu yağ; sinir sistemini de güçlendiriyor.
image001?view1&ampmsg287182&amppart4
Zeytinyağına yeni bir rakip geldi. Amerika ve Avrupa'da son yıllarda çok moda olan kanola yağı, Türkiye'de de yeni yeni diyetisyenlerin tavsiyeleri arasına girmeye başladı. Kanola yağının görünümü; ayçiçek yağıyla aynı. Adını yeşil bir bitki olan ve evde bile kolaylıkla yetiştirilebilen kanoladan alıyor. A, D, E ve K vitaminlerini içeren bu yağ; bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayrıca raşitizm adlı kemik hastalığına ve osteoporoza da iyi geliyor. Türk Kalp Vakfı Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Sumru Özbay, kanola yağı hakkında bilgi verdi:

KEMİKLERE İYİ GELİYOR
* Kanola yağı, nasıl bir yağ?
Yağlar; yiyeceklerin hazırlanmasında ve tüketilmesinde kullanılan saf birer enerji kaynağıdır. Bitkisel sıvı yağların özellikle hipertansiyon, kolesterol ve koroner kalp hastalıklarından korunmak için kullanılması gerekir. Bunlar; lipit düzeyini de ayarlar. Dünyada bitkisel yağ üretiminde, soya fasulyesinden sonra ikinci sırada kanola yağı geliyor. Bu yağ; A, D, E ve K vitaminlerinin yanında, Omega 3 ve Omega 6 da içeriyor. Hem zeytinyağı özelliği taşıdığı, hem de diğer bitkisel sıvıyağların özelliğini gösterdiği için tüm dünyada çok tercih ediliyor.

* Bu yağın içinde gerçekten vitamin var mı?
Sıvıyağlarla beslenmenin önemi; son 30 yıla damgasını vurdu. Çünkü vitaminler yiyeceklerle vücuda alındığında, bunların bağırsaktan çözünüp kana geçmesi için yağa ihtiyaç vardır. İnsan vücudunda yağda eriyen vitaminler ayrı bir grup oluşturur. Bunlar A, D, E ve K vitaminleridir. A vitamini, bir antioksidandır. D vitamini ise, kalsiyumun kemiklere taşınmasını sağlar. Tüm bu vitaminleri içeren kanola yağı, raşitizm ve osteoropoz gibi hastalıkları önlemektedir. Ayrıca bu yağ; birçok cilt hastalığına da çok iyi gelir.

ANTİOKSİDAN ÖZELLİĞİ VAR
* Zeytinyağı kızartmalarda kullanılmaz ama kanola yağı kullanılabiliyor. Kanola yağı ile zeytinyağının farkı var mı?
Aslında, zeytinyağı için söylenebilecek her şey kanola yağı için de söylenebilir. Kanola yağı, zeytinyağına eşdeğer özelliklere sahiptir. Ancak zeytinyağı yarı doymuş yağlar grubuna girmektedir. Her iki yağın da dumanlanma noktası bir hayli yüksektir. İkisi de aşırı ısıda duman yapmaz ve kimyasal maddeleri açığa çıkarmaz. Kanola yağı, antioksidan özelliğe sahiptir. İnsan mekanizmasını olumlu etkiler. Büyüme ve gelişmeye yardımcı olur. Ayrıca bağışıklık sistemini de güçlendirir.


Salatalarda kullanılıyor sinirleri güçlendiriyor


DİDEM SEYMEN - SAĞLIK SERVİSİ


Kanola yağı, bir süredir zeytinyağının yerine yemeklerde, salatalarda ve kızartmalarda kullanılıyor. Kanola yağı kullananlarda iletiyi kuvvetli alma özelliği yani hissetme gücü daha fazladır. Nöronlar; sinir hücreleri ve yağ hücrelerinden oluşmaktadır. Onların iyi işlemesi için mutlaka dengeli ve sağlıklı beslenmek gerekmektedir. Hücre yenilenmesini sağlayan ise; proteindir. Hücre içindeki nöronların gelişmesi de yağlara bağlıdır. Bu noktada, yeşil bitkiler son derece önemli bir rol oynar. Kanola adlı bitkinin içeriğinde, yeterli oranda kerofil bulunmaktadır. Bu da; özellikle bağışıklık sisteminin dış etkilerden korunmasını sağlar. Zeytinyağı gibi kanola yağının da dumanlanma noktası yüksektir. Kokusu yoktur ve akışkanlığı normaldir. Zeytinyağının kokusunu ağır bulan kişiler, onun yerine kanola yağını tercih edebilirler.

* Kanola yağını kimlere önerirsiniz?
Şekeri olanlara, by-pass olmuş hastalara, anjiyolu hastalara ve yaşı 45'in üzerinde olanlara öneriyoruz. Bu kişilerin üzerinde bir inceleme yaptık. Önce kan tahlillerini yaptırdık, ardından da onlara kanola yağı verdik. Tekrar kan tahlillerine baktırdık. Kolesterol değerleri iyileşmişti. Bu hastaları, 1,5 yıl boyunca takip ediyoruz. Ben de kanola yağı kullandım. Kendim kullanmadığım bir şeyi zaten hastalarıma tavsiye etmem. Aynı tahlilleri kendi üzerimde de yapıp, sonuçlara bakıyorum.