Arama

Turizm Sözlüğü - Tek Mesaj #2

Eleftheria - avatarı
Eleftheria
Ziyaretçi
29 Ağustos 2008       Mesaj #2
Eleftheria - avatarı
Ziyaretçi
G

Gantt Şeması
Gantt Progress Chart
Turizm yatırım projelerinin önceden öngörülen sürede ve maliyet tutarı içinde gerçekleştirilmesinde, iş akışlarının ve gelişmelerin şematik olarak gösterilmesinde kullanılan planlama ve programlama yöntemlerinden biri. Zaman-çizgisi veya kilometre-taşı şeması, çubuk şeması adı da verilen Gantt Şeması yönteminde, proje çeşitli aşamalara bölünmekte, aşamaların içerdiği faaliyetlerin özellikleri ve diğer faaliyetlerle bağlantıları göz önünde tutularak bir zaman cetveli üzerinde gösterilmektedir. Böylece hangi faaliyetin ne zaman başlayıp ne zaman biteceği açıkca görülebilmekte ve buna bakarak gerekli denetimler yapılmaktadır.

GATT
(Bkz. Gümrük Tarifeleri ve Genel Ticaret Anlaşması)

Gayrimenkul alım vergisi istisnası
Real estate tax exemption

Gayrimenkul mallar, taşınmaz mallar
Immovable property
Başlıcaları şunlardır: Arazi, ve üstündekiler (bitki, ağaç, bina ve parçaları), madenler ve üzerindeki haklar. Gayrimenkul üzerinde hak sahibi olabilmek için hakkın tapu kütüğüne kaydı zorunludur.

Geceleme
Overnight

Gemicilik acentası
Ship's agent, maritime agent
Gemi karaya yanaştığında her türlü hizmeti veren acenta

Genel doluluk oranı
Basic occupancy rate
Otel veya uçaklarda genel doluluk oranı

Gençlik kongreleri, gençlik kurultayları
Youth congress

Gençlik oberji
(ing: youth hostel, fra: auberge de jeunesse, alm: Jugendherberge)
Gençlerin, bazı koşullarla kabul edildikleri ve belirli bir süre kaldıkları, ucuz fiyata yemek yiyebildikleri veya yemeklerini özel hazırlayabildikleri çeşitli olanaklarla donatılmış konaklama tesisi.

Gençlik turizmi
(ing: youth tourism, fra: tourisme de jeunesse, alm: Jugendtourismus)
Gençlik turizmi, genel turizm olayı içerisinde kendine özgü özellikleri olan bir turizm türüdür.

GSA
(Bkz. Genel satış acentası)

Genel satış acentası
General sales agent (GSA)

Gezgin
Traveller

Gezi
Travel

Gezginci tur
Circuit tour
Gezi eğilimi (geziye çıkanların toplam nüfusa oranı)
Gezi eğilimi Bir yıl içinde en az bir defa gezmek için en az dört gün (4x24 saat) seyahata çıkanların ülke nüfusuna oranını ifade eder.

Gezi komisyoncusu
Tour broker
Otobüsle gezi düzenlemek için gerekli lisansı almış kişi veya kuruluş.

Gezi Sıklığı Oranı
Gezi sıklığı oranı bir ülke ya da bölgedeki brüt gezi eğilimi ile net gezi eğilimi arasındaki gezi tüketim sıklığını belirleyen ve iki seyahat eğilimi arasında ilişki kuran bir unsurdur.

Gezi Sıklığı Oranı= TP/Q
TP= Brüt gezi eğilimi.
Q = Net gezi eğilimi

Gezme görme
Sightseeing

Gezip görme turu
Sight seeing tour

Giriş, kayıt
Check in
Bir otele giriş ve kayıt defterini imzalama. Genel olarak otele giriş satt 06:00'dır.

Graicunos Teoremi
Graicunıs's Theorem
Özellikle konaklama tesislerinde yönetici ve ona bağlı astların arasındaki ilişki sayısının hesaplanmasında kullanulan bir formüldür.

İlişki sayısı = n (2/2+n-1)

Grup paket tur
Tur liderinin yönetiminde yapılan ulaştırma, konaklama, gastronomi, yerel geziler, transferle vb. hizmetleri kapsayan paket turlar.

Grup ücreti
Group rate

Gümrük muafiyeti
(ing: customs exemption, fra: exonération douanière, alm: Zollfreiheit)
Yatırımda kullanılacak makine ve techizatın gümrük vergisi ile gümrükte alınan diğer vergi ve resimlerden muaf olarak ithal edilmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir.

Gümrük tarifeleri ve ticaret genel anlşması
General agreement on tariffs and trade
Ocak 1948'de yürürlüğe giren uluslararası ticaret anlaşması. GATT kısa adıyla da anılır. GATT'ın ana amacı, uluslararası ticaretin serbest bir biçimde yapılmasını sağlamaktır.

Gümrük vergileri
Customs, duties
Malların bir ülkenin sınırından geçmesi nedeniyle alınan vergiler.

Gündüz tarifesi
Day rate
Bir otel odasının gece kullanılmaması koşuluyla uygulanan tarifedir. Bu tür bir tariflei odanın saat 06:00'dan 17:00'ye kadar kullanılması öngörülür.

Günlük döviz kurları
Daily exchange rates
Döviz kurunun her gün yetkili kurum tarafından belirli bir yöntem dahilinde saptanmasıdır.

Günlük oda durum cetveli, house keeper raporu
Housekeeper report
Katlar sorumlusunun hangi odaların dolu, hangilerinin boş olduğunu, dolu odalarda kaç kişinin kaldığını belirlemek amacıyla düzenlediği tablodur ve işletmede mevcut bütün odaları gösterir.

Günübirlik gezi
Excursion

Günübirlikçi
Excursionist
Gittiği yerde, varış noktasında bir günden az kalan ve gecelemeksizin ayrılıp geziye başladığı yere dönen ziyaretçidir.

Güvenlik bölümü
Security Department

Güzergah
Route

Gezi içeriği
(ing: travel content, fra: produits touristiques, alm: Reiseleistungen)
turizm endüstrisi tarafından sağlanan ürün ve hizmetlerin bütünü.

gezi konferansı
(ing: travelogue, fra: conférence de voyage, alm: Reisevortrag)
gezi ile ilgili konferans.

gezi motoru
(ing: motor launch, fra: vedette, alm: Motorboot)
deniz kıyılarında veya akarsu boylarında kurulu liman ve kentlerin ziyareti amacıyla kullanılan küçük boy tekne.

gezi öncesi açıklama
(ing: pretravel information, fra: information pratique sur le voy, alm: Information vor Antritt der Rei)
rehber tarafından turistlere tur hakkında verilen ön bilgi.

gideceği yer
(ing: destination, fra: destination, alm: Zielort)
yolcu veya eşyanın gideceği yer.

gidiş-dönüş
(ing: round trip journey, fra: aller-retour, alm: Hin- und Rückreise)
yolcunun, bir taşıt aracı ile, hareket ettiği noktaya tekrar dönmesi şeklindeki yolculuğu.

gidiş-dönüş bileti
(ing: round trip ticket, fra: billet aller-retour, alm: Hin- und Rückfahrschein)
yolcunun bir taşıt aracı ile, hareket ettiği noktaya tekrar dönmesi şeklindeki yolculuğu için gerekli bilet.

gidiş-dönüş transit vizesi
(ing: round trip transit visa, fra: visa Transit aller- reTour, alm: Hin- und Rücktransitvisum)
bir kişi ya da bir malın belirli bir memleketten, ancak bir defa yolculuk yapmak ve bir üçüncü memlekete gitmek suretiyle, gidiş ve dönüş şeklinde geçmesine izin veren vize.

Girişimci
(ing: entrepreneur, fra: entrepreneur, alm: Investor)
mal ve hizmet üretmek üzere yatırım yapan kişi ya da kuruluş, müteşebbis.

Gişe
ing: ticket-window, fra: guicket, alm: Schalter
istasyon, mağaza, sinema vb. yerlerde bilet, para ya da kıymetli evrak alıp verilmesi veya satılması amacıyla yapılan çoğu küçük pencere biçiminde olan yer.

gizli tarife
ing: confidential tariff, fra: tarif confidentiel alm: vertraulicher Tarif
tur organizatörlerinin, seyahat acentalarına, hizmete özel biçimde hazırladığı, belli geçerlik süresi olan, toptan fiyatları gösterir detaylı tarife.

Global
ing: global, fra: global, alm: global
toptan.

gömme yatak
ing: sico bed, fra: lit encastrable alm: eingebautes Bett
kullanım dışında katlanarak, duvar içine gizlenen yatak.

Gönüllü
ing: volunteer, fra: bénévole alm: Volontär
denenmek üzere mukavelesiz çalışan kişi.

görevlendirme listesi
ing: roster, fra: liste de distribution des tâche, alm: Dienstplan
belirli sürelerde belirli hizmetleri yapmakla görevlendirilen personel listesi.

görmeğe değer manzara
ing: scenic area, fra: vue panoramique alm: sehenswerte Aussicht
herkesin gördüğünde dikkatle bakacağı, zevk alacağı, belleğinde tutacağı doğa parçası.

görsel imaj
ing: visual image, fra: image visuelle alm: visuelles Image
görsel algılamalarla zihinsel imaj oluşumu.

görsel-işitsel arşiv
ing: audio-visual archive, fra: archive audio-visuelle alm: audio-visuelles Archiv
göze ve kulağa hitap eden doküman arşivi.

görsel-işitsel tanıtma malzemesi
ing: audio-viual promotional materia, fra: matériel promotionnel audio-vis, alm: audio-visuelles Werbematerial
göze ve kulağa hitap eden tanıtma araç ve gereçleri.

görünmeyen ihracat
ing: invisible export, fra: exportation invisible alm: unsichtbare Ausfuhr
turizmde, işletmelerin ürettiği ürünlerin ülke içinde turistlere satılması olayı.

Gösteri
ing: show, fra: spectacle alm: Vorführung
görsel bir sanat eserinin ya da bir sanatın icra ediliş şeklinin belli bir düzen içinde halka sunuluşu.

gösteriş etkisi
ing: demonstration effect, fra: effet de démonstration alm: Vorführungseffekt
bir turizm merkezine gelen turistlerin giyim ve yaşam tarzının, yöre halkı tarafından taklit edilmesi.

götürü tur
ing: inclusive tour, fra: circuit à forfait alm: Pauschaltour
uçak kiralama sonucu yapılan ve koltuk başına kira payını da kapsayan tur şekli.

götürü yolculuk
ing: inclusive travel, fra: voyage à forfait alm: Pauschalreise
bir seyahat acentası tarafından, bazen de müşterinin isteğine göre düzenlenen, belirli ve değişmeyen bir ücret karşılığında yapılan her türlü masraf ve hizmetleri içeren toplu veya bireysel yolculuk.

Gurme
ing: gourmet, fra: gourmet alm: Gourmet
damak zevki olan ve yiyeceklerini titizlikle seçen kimse veya damak zevki olan kişilere göre özenle hazırlanan yemek.

Gusto
ing: gusto, fra: goût alm: Gusto
beğeni, zevk.

gümrük bildirim formu
ing: customs declaration form, fra: déclaration douaniére alm: Zollformular
seyahat eden kişinin beraberindeki eşyaları bildirdiği form.

gümrük kontrolü
ing: customs inspection, fra: contrôle douanier alm: Zollkontrolle
gümrük hattından geçmek isteyen yerli ve yabancı her kişi ve eşyası ile ilgili olarak yapılan ve yasalara aykırılık olup olmadığı araştırılan kontrol işlemi.

gümrüklü saha
ing: airside, fra: zone de douane, f, alm: Zollgebiet
bir hava limanında, gümrük kontrol çizgisinden başlayarak uçağa geçişe kadar ulaşan alan.

güneş tutulması
ing: solar eclipse, fra: éclipse solaire alm: Sonnenfinsternis
ayın dünya ile güneş arasına girmesi yüzünden güneşin yer yüzünden tamamen veya kısmen kararmış görünmesi.

Güneşlik
ing: parasol, fra: parasol alm: Sonnenschirm
güneş ışınlarından insanları korumak için kullanılan geniş tente veya şemsiyeler.

günlük araç kullanma süresi
ing: driving hours, fra: durée maximale de conduite jour, alm: tägliche Fahrtdauer
yasal olarak otobüs vb. araç sürücülerine, bir gün içinde tanınan araç kullanma süresi.

Günübirlik
ing: excursion, fra: excursion alm: Tagesausflug
24 saati aşmayan kısa süreli seyahat.

günübirlik tesis
ing: establishment for excursionists, fra: établissement pour des excursio, alm: Anlage für Tagesausflügler
tarihî ve doğal güzelliği olan yerler ile yayla ve kırsal kesimlerin turizm potansiyeli yüksek olan yörelerinde bulunan, yeme-içme, dinlenme, eğlence ve spor imkânlarından birkaçının günübirlik olarak yapıldığı, konaklamasız tesis.


H


Haftasonu gezisi
Weekend tour

Halkla ilişkiler
Public relations (PR)
Geniş anlamda bir kuruluşun toplum ile karşılıklı anlayış sağlamak üzere giriştiği planlı ve sürekli çalışmaların bütünü olarak tanımlanan halkla ilişkiler, bir tanıtma ve tanınma sürecidir. Turizmde halkla ilişkiler, herhangi bir turizm ürününün, bir ülkenin, belirli bir bölgenin, seyahat veya konaklama işletmesinin pazarda başarı sağlayabilmesi açısından geniş tüketici kitleleri arasında yaygın olarak benimsenmesi ve tutunması yolundaki çalışmaları ifade eder. Halkla ilişkiler PR kısaltmasıyla anılır.

Ham ürün
Core product

hava gemisi
(ing: air ferry, fra: avion transbordeur, alm: Luftschiff)
Gerek yolcular, gerekse sürücüleri ile birlikte çeşitli motorlu veya motorsuz taşıt araçlarını bir hava alanından diğerine ulaştıran tarzda donatılmış uçak.

Hava sahası
(ing: airspace, fra: espace aérien, alm: Lufthoheitsraum)
Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu, başka devletlerin ancak ilgili devletten izin alarak yararlanabileceği gökyüzü parçası.

Hava taksiciliği
(ing: air taxi transportation, fra: avion-taxi, alm: Lufttaxi)
Hava ulaşımının düşük koltuk kapasiteli araç ile yapılması.

Hava taşıma senedi
(ing: letter of air transportation, fra: connaissement aérien, alm: Lufttransportbrief)
Havayoluyla taşımacılıkta malı gönderen tarafından düzenlenen, taşınan malla ilgili bilgileri içeren belge.

Hava taşımacısı
(ing: air transporter, fra: transporteur aérien, alm: Luftverkehrsgesellschaft)
Seyahat organizasyonu ve yolcu taşımacılığı yapan şirket.

Hava trafiği
(ing: air traffic, fra: trafic aérien, alm: Luftverkehr)
Hava koridorlarının hava taşıt araçları tarafından kullanılması.

Hava trafik kontrol birimi
(ing: air traffic control unit, fra: bureau de contrôle du trafic aé, alm: Luftverkehrskontrolle)
Uçakların iniş ve kalkışları ile kendi bölgelerindeki hava trafiğinden sorumlu resmî kurum.

Havaalanı
(ing: airfield, fra: aérodrome, alm: Flugplatz)
Uçakların manevra yapması ve bakımı için özel surette düzenlenmiş kara alanı.

Havaalanı oteli
(ing: airport hotel, fra: hôtel de passagers, alm: Flughafenhotel)
Havaalanı civarında bulunan, genellikle yolcu durumunda olan konuklar ile havayolları personelinin kısa süreli kaldıkları otel türü.

Havale
(ing: money order, fra: mandat, virement bancaire, alm: Überweisung)
Postahane veya banka kanalıyla birisine para gönderme, yollama.

Hayat sigortası
(ing: life insurance, fra: assurance-vie, alm: Lebensversicherung)
Sigortalının ölümü halinde yakınlarına, belirli bir süre sonunda hayatta kalması durumunda ise kendisine, toplu bir para ödenmesini veya düzenli gelir sağlanmasını öngören sigorta türü.

Hayat standardı
(ing: standard of living, fra: niveau de vie, alm: Lebensstandard)
Birey, aile ve ülkenin ekonomik refah düzeylerini ölçmek için kullanılan kavram.

Hayır kurumu
(ing: charity institution, fra: institution de charité, alm: Wohlfahrtsinstitution)
Düşkünlere yardım amacıyla devlet ya da hayırsever kişiler tarafından oluşturulmuş kurum.

Hayrat
(ing: pious foundation, fra: oeuvres de bienfaisance, alm: wohltätige Stiftung)
Halkın yararlanması için yapılan okul, han, çeşme gibi hayır yapılarına verilen ad.

Hayvanat bahçesi
(ing: zoo, fra: zoo, alm: Zoo)
Hayvanların bakımlarının sağlandığı ve güvenli mekânlarda ziyaretçilerin izlemesine sunulduğu yer.

Hedef kitle
(ing: target group, fra: cible, alm: Zielgruppe)
Verilmek istenen mesajın ulaşması hedeflenen, turistik ürünlerin özelliklerine ilgi ve ihtiyaç duyan, grup veya topluluk.

Hediye paketi
(ing: amenity kit, fra: sac de faveur, alm: Geschenkpaket)
'birinci sınıf' ya da 'business class' yolcuların sürekli olarak belirli uçak şirketlerini tercih etmelerinin sağlanması amacı ile bu şirketlere ait uçaklarda verilen lüks ve kullanışlı ürünlerden oluşan hediye paketi.

Hediyelik eşya
(ing: souvenir, fra: souvenir, alm: Andenkenartikel)
Genellikle el sanatı ürünlerinden oluşan, yapıldığı yörenin özelliklerini yansıtan ve hediye edilmek üzere satın alınan küçük çaptaki eşya, hatıra eşyası.

Hediyelik eşya mağazası
(ing: gift shop, fra: boutique de souvenirs, alm: Geschenkladen)
Hediyelik eşyaların satıldığı dükkân.

Helikopter istasyonu
(ing: helicopter landing ground, fra: héliport, alm: Hubschrauberlandeplatz)
Bir helikopter seferi için bağlantıyı sağlayabilecek şekilde yapılmış ikinci derecede önemi olan alan.

Herbaryum
(ing: herbarium, fra: herborium, alm: Herbarium)
Kurutulmuş bitki müzesi.

Hesap kesme
(ing: check-out payment, fra: régler sa note, alm: Rechnung bezahlen)
Konaklamanın yapıldığı tesisten ayrılmadan önce, kalınan süre boyunca tahakkuk eden geceleme ve yeme- içme masraflarının ödenmesi.

Hesap pusulası
(ing: bill, fra: addition, alm: Aufstellung der Rechnung)
Ödenecek bedeli gösteren belge.

Heykel
(ing: statue, fra: statue, alm: Statue)
Taş, kil, alçı ve metal gibi maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek meydana getirilen sanat eseri.

Hidroterapi
(ing: hydrotherapy, fra: hydrothérapie, alm: Hydrotherapie)
Suyla yapılan kür.

Hijyen
(ing: hygiene, fra: hygiène, alm: Hygiene)
Sağlığı korumak ve devam ettirmek için yapılan temizlik ve bakım işlemlerinin tümü, sağlık bilimi.

Hinterland
(ing: hinterland, fra: arrière-pays, alm: Hinterland)
Kıyı şeridinin arkasındaki bölge.

Hipodrom
(ing: hippodrome, fra: hippodrome, alm: Hippodrom)
Araba ve at yarışları veya binicilik çalışmaları için kullanılan alan.

Hisar
(ing: fortress, fra: forteresse, alm: Festung)
Bir kenti korumak için taştan yapılmış yüksek duvarlı ve kuleli, etrafında hendek bulunan küçük kale.

Hisse
(ing: share, fra: action, alm: Aktie)
Sahiplerine dağıtılan kârdan pay alma hakkı veren, şirketin eşit bölümlere ayrılmış nominal sermayesinin her bir payı.

Hiyerarşik satış örgütlenmesi
(ing: multilevel sales organization, fra: organisation hiérarchique de ve, alm: vielschichtige Verkaufsorganisa)
Satışta birden fazla düzeyde karar biriminin yer aldığı satış organizasyonu.

Hız kapanı
(ing: speed trap, fra: ralentisseur, alm: Radarfalle)
Trafik polisinin, karayolunda mevzuata aykırı biçimde hız yapan sürücüleri yakalamak üzere, yolun belli noktasında, caydırıcı amaçla konuşlanması.

Hizmet
(ing: service, fra: service, alm: Dienstleistung)
Bir ihtiyacı veya talebi karşılamak için yapılan iş ya da harcanan emek gibi maddî varlığı olmayan, üretildiği anda tüketilen ekonomik faaliyet.

Hizmet çeşidi
(ing: kind of service, fra: type de service alm: Dienstleistungsart)
Yapılan işin çeşidi.

Hizmet dışı
(ing: out of service, fra: hors service, alm: außer Betrieb)
Faal olmama.

Hizmet ücreti
Handling fee

Hizmet kalitesi
(ing: service quality, fra: qualité de service, alm: Leistungsqualität)
Yapılan işin kalitesi.

Hizmet sektörü
(ing: service sector, fra: secteur tertiaire, alm: Dienstleistungsbereich)
Ulaştırma, turizm, ticaret, haberleşme ve bankacılık gibi bir ekonomide hizmet üreten tüm kişi ve kuruluşlar.

Hizmet yatırımı
(ing: service industry investment, fra: investissements du secteur tert, alm: Dienstleistungsinvestition)
Hizmet sektörüne yapılan yatırım.

Horst Todt Analizi
Tatil yöresinin seçimi açısından mesafe faktörünün incelenmesine yönelik bir tekniktir. Horst Todt analizi iki değişken üzerine kurulmuştur: Değişkenlerden birincisi sayahatin maliyeti, diğeri ise seyahate katılmakla katlanılan zahmet veya fedakarlıktır. Horst Todt analizi bu iki değişken arasındaki ilişkiyi matematiksel bir denklemle açıklmaya çalışmaktadır. S=(r,q,x) Bu denklemde (p) fiyatı, (x) katlanılan zahmeti ifade eder.

Hot springs tourism
(Bkz. Thermal turizm)

House Keeper Raporu
(Bkz. Günlük Oda durum Cetveli)

Hubbart Formülü
Oda fiyatlarının saptanmasına ilişkin Hubbart formülü fiyat saptanması gibi karmaşık bir sorunun çözümüne basit bir yaklaşımdır. Bu nedenle yöneticilerin karar vermesini kolaylaştıran standart bir reçete özelliği taşır. Hubbart formülünün hareket noktası teşebbüsün ihtiyaçlarıdır. Teşebbüs bir taraftan bütün giderlerini karşılamak ve yatırımdan bir getiri sağlamak, diğer yandan rekabet gücünü karuyabilmek için, oda fiyatlarının nasıl ve hangi düzeyde saptamalıdır? Bu sorunun cevabı işletmenin faaliyetlerini sürdürmek açısından son derece önemli bir koşulduır.
Hubbart Formülü:
X= O + I/R
Formülde X = Odanın ortalama satış fiyatı
O = Tahmin edilen yıllık toplam işletme giderleri (İşletme faaliyetleri)
I = Yatırımın özkaynakla karşılanan kısmı için beklenen kar oranı
R = Tahmin edilen oda satış sayısı
Diğer taraftan bu formülden ve hesaplanan ortalama oda satış fiyatından yararlanarak konaklama tesisinin tek ve çift yataklı odaları veya bir odanın tek kişi ya da çift kişi tarafındna tutulması durumunda uygulanacak fiyatların ne olacağı da aşağıdaki formül uyarınca hesaplanabilir.
(Nt)St + (Nç)Sç = Ro (X)
Nt=Belirli bir dönemde satılan çift kişilk oda sayısı.
Nç=Belirli bir döenmde satılan çift kişilik oda sayısı
St=Tek kişilik odanın ortalama satış fiyatı
Sç=Çift kişilik odanın ortalama satış fiyatı
Ro=Belirli bir dönemde satılan toplam oda sayısı
X0=Oda ortalama satış fiyatı.

Hurda değer
Scrap value
Hurda değer, bir yatırımın ekonomik ömrünün sona erdiği andaki değeridir. Başka bir ifade ile tesisin ekonomik ömrü sonundaki satış fiyatı o yatırımın hurda değeridir. Bir Turistik tesisin hurda değerinin saptanması çalışmaları sırasında kuruluş yeri, inşaatın kalitesi, tesisin fiziki ömrü ve gayrimenkul alım-satım vergileri göz önünde bulundurulmalıdır.


I


IATA
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği

IATAN
Uluslararası Havayolları Seyahat Acente Ağı

IBTA
Uluslararası İş Seyahati Birliği

ICCA
Uluslararası Kongre ve Konferans Birliği

IFTO
Uluslararası Tur Operatörleri Federasyonu

IFTTA
Uluslar arası Seyahat ve Turizm Müdafileri Forumu

IFTWO
Uluslar arası Kadın Seyahat Organizasyonları Federasyonu

IIT
Bağımsız Kapsamlı Tur. Standart paketlerle ihtiyacı karşılanamayan müşteri için yapılan "kişiye özel" düzenleme

ILAM
Boş Vakit ve Keyif Yönetimi Enstitüsü

ITAA
İrlanda Seyahat Acenteleri Birliği

ITM
Seyahat İşletmeciliği Kurumu

incentıve Tour
Teşvik gezisi

inclusive Tour Charter
Paket gezi müşterilerini taşıyan kiralanmış uçak.

inclusive Tour Discount
Yemek ve otel gibi hizmetleri de içine alan bir taşıyıcı ya da tur düzenleyicisi tarafından tur dökümanı ile organize edilen ve tanıtılan tura başlamadan önce karşılığı ödenen seyahat için yapılan indirim.

incoming Services
Seyahat acentalarınca dışarıdan gelen grupların ve kişilerin transferini yapmak, konaklama birimlerine yerleştirmek, yiyecek ve içecek ihtiyaçlarının karşılanması sırasında yardımcı olmak, ülke içindeki turları düzenlemek ve bu arada günlük şehir içi turları organize etmek ve rehberlik hizmetleri vermek gibi işlerin yürütülmesi.

infant
2 yaşın altındaki yolcu bebek. Ücretin %10'u ödenir, veya hiç ücret ödenmez.

ingoing Services
Seyahat acentalarınca yurt içindeki turistler için, yine yurt içine seyahatler organize edilmesi. Yurt içinde düzenlenen değişik süreli turların, ulaştırma, konaklama, yeme-içme, günlük şehir turlarının ve rehberlik gibi hizmetlerin sunulması.

interline Accounting
Hava taşıyıcıları arasındaki hesap işlemi.

internal
Havaalanlarında uçakların dış hat seferlerini gösterir.

international Provions
Bir taşıyıcının kendi ülkesi ile başka bir ülkeye ya da ülkeler arasındaki taşımalarına ilişkin koşullar.

intraline
Bir hava yolu servisinde aynı havayolunun başka bir hizmet servisine transferi.

issuing Carrier
Bilet düzenleyen taşıyıcı


J


Jakuzi
ing: jacuzzi, fra: jacuzzi alm: Jakuzzi
basınçlı su fışkırtan geniş küvet.

jamboree
cümbüş
Eğlenti. İngilizce'de daha çok izcilerin uluslararası ölçekteki büyük toplantıları için kullanılmaktadır.

JATA
Japon Seyahat Acenteleri Birliği

jet uyumsuzluğu
ing: jet lag, fra: desequilibre causee par le voya, alm: Jetlag
vücut ritminin, seyahatte, zaman dilimlerine uyumsuzluk göstermesi.

Joging
ing: jogging, fra: jogging alm: Jogging
idman için yavaş koşma.

junior suite
junior süiti
Yatakla oturulacak kısımların bir paravanayla birbirinden ayrıldığı büyük otel odası.

Junket
Talih oyunları amacıyla düzenlenen paket tur, seyahat terimi olarak, şirket ödenekleri ile veya devlet imkanları ile yapılan keyif gezilerine verilen isim. Kumarhane terimi olarak , bol para harcayan müşterilere verilecek ücretsiz hizmetler örnek: ücretsiz otel odası vb.


K



Kahya
Stewarding
Konaklama tesislerinin yiyecek-içecek bölümünde satın alma, üretim ve bulaşık mahallerinin yıkanması, üretim alanının düzenlenmesini gerçekleştiren alt bölüm.

Kamara yatağı
Berth
Gemilerde kamara yatağı

Kamu Arazisinin Tahsisi
Al******** of Public Land, Land al********
Turizm yatırımlarının ülke ekonomisine uygun biçimde ve uygun yerlerde yapılmasını sağlamak ve yatırımcılara yardımcı olmak amacıyla hazine ve orman arazilerinin uzun sürelerle turistik tesis yatırımlarına tahsisi mümkün, olabilmektedir. Turizm konaklama tesisi yatırımları için en çok 49 yıl, kampingler için en çok 20 yıl süreyle kamu arazisi tahsisi yapılabilmektedir.

Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisine İlişkin Yönetmelik
Regulation for the Al******** of Public land for Tourism Investments

Kapasite
Capacity

Kapı müşterisi
Walk-in
Konaklama tesisine önceden rezervasyonu olmadan gelen müşteri.

Kaplıca maden suyu kaynağı
Spa

Kaplıca oteli, termal otel
Thermal hotel

Kapsamlı bireysel tur (BT)
Individual inclusive tour (IT)

Kapsamlı charter turu
Inclusive tour charter (ITC)

Kapsamlı tur
All inclusive package
Turistlerin gezilerini yapabilmeleri için gerekli tüm ihtiyaçlarının karşılandığı bir tur şekli.

Kapsamlı grup turu
Group inclusive toru

Kapsamlı tur ücreti
Inclusive tour basing fare

Kar-zarar tablosu
Profit-lost statetment

Kasiyer Raporu
Birden çok satış noktası olan turistik işletmelerde, eğer yazarkasa kullanılmıyorsa herbir satış noktasında doğan hasılatın özet şekilde hazırlanmasını ve muhasebeye intikalini sağlayan rapor. Başlangıç noktası adisyon fişi olan bu raporda satışların türü ile birlikte satışlardan yapılan indirimlerine, bedelinin ne şekilde tahsil edildiğine ilişkin bilgiler de bulunmaktadır. Kasiyer raporu herbir gelir getiren ünite için ayrı ayrı düzenleneceği gibi sabah, öğle ve akşam satışları için de ayrı ayrı düzenlenebilir.

Kat hizmetleri bölümü
Housekeeping
Konaklama tesislerinde, odalar bölümünün en faal kısmı olan Kat hizmetleri bölümü olup odaların ve kat hizmetleri mekanlarının, dekorasyonu,bakımı, temizliği ve düzeninden sorumludur. Konaklama tesislerinde odaların yeni güne ve yeni müşterilere hazırlanmasından sorumlu bir bölümdür.
Kat hizmetleri bölümünün fonksiyonları:
Kat hizmetlerinin fonksiyonlarını, bir konaklama tesisinde odalar bölümünün temizliğinin, temizliğin sürekliliğinin, sağlık kurallarına uygunluğunun konukların kendi evlerindeki rahatlığını ve güvenliğini gerçekleştirecek şekilde sesizlikle yürütülmesi olarak tanımlanabilir.

Kat Hizmetlerinin organizasyon yapısı:
Kat hizmetlerinin yapısı işletmenin büyüklüğü ile yakından ilişkilidir, çünkü işletme büyüdükçe çalışan personel sayısı fazlalaşacak ve buna bağlı olarak örgütsel yapı da genişleyecektir.
Büyük bir işletmede kat hizmetleri şu personelden oluşur:

-Genel Kat Yöneticsi (Executive Housekeeper-Erkekse Executive Gourvemant),
-Genel Kat Yöneticisi Yardımcısı (Assitant Housekeeper veya Assistant Gourvenant),
-Kat Şefleri (Floor Supervisor),
-Bayan Kat Görevlisi (Maide),
-Erkek Kat Görevlisi (Vale),
-Meydancı (Houseman),
-Çamaşırhane Şefi (Linen Room Keeper),
-Yıkayıcılar ( Washers),
- Ütücüler ve diğerleri (Amendants),
-Merkalayıcılar ( Seamstrees),
-Taşıyıcılar (Valet)

Kat mülkiyeti
Comdonium

Katma Değer Vergisi Ertelemesi
VAT deferral on imported machinery and equipment
Yatırım mallarının ithalinde ödenmesi gereken KDV'nin indirilmesinin mümkün olduğu tarihe kadar ertelenmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir. Gümrük ödemeden yapılan yatırım mallarının ithalinde teşvik belgesi yoksa malın gümrükten çekilmesi sırasında KDV ödenmesi gerekmektedir. Teşvik belgesi varsa ithal sırasında KDV ödenmemekte, Gümrük İdaresine ödenecek vergi tutarı kadar teminat gösterilmekte ve teminat karşılığında ödenecek KDV ertelenmektedir. Erteleme, yatırımcının Türkiye'de yaptığı yatırım harcamalar için vergi dairesine ödediği KDV'lerin ertelenen KDV tutarına ulaşmasına kadar sürmektedir. Vergi dairesine ödenen KDV tutarı ithalat sırasında ertelenen KDV tutarına ulaştığında, vergi dairesinden bu durum belgelendirilmekte ve alınan belge ile gümrük idaresine başvurularak teminat geri alınmaktadır.

Kervansaray
Caravansarai

Kırsal rekreasyon
Kırsal rekreasyon faaliyetleri aslında kırsal kökenli değil, tersine şehirden çıkmış, ancak geniş arazi kullanımı ve bazı doğal özellikler gerektirdiğinden kırsal alanlarda yapılan rekreasyon faaliyetleridir. Açık havada yapılabilen ancak doğal ortamdan ayrılan tenis, golf, vb. faaliyetler de şehir içi faaliyetlerden farklıdır.

Kış sporları ve kayak merkezi
Winter sports and skiing center

Kıyı çizgisi
Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda taşkın durumları dışında suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgidir.

Kıyı kenar çizgisi
Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonra bunların tamamlayıcısı olarak kara yönünde devam eden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çalılık, taşlık, sazlık ve bataklık alanların doğal sınırıdır.

Kıyı bandı, kıyı şeridi
Coastal band

Kıyı
Regulation Concerning the İmplementation of the Coastal Law

Kitle turizmi, mas turizm
(Bkz. Sosyal turizm)

Klimatizm
Climatism
Açık ve temiz havanın şifa verici etkisinden yararlanmak için, dağ istasyonlarında ve deniz kenarında uygulanan bir tedavi yöntemidir. Temiz hava tedavisi de denilmektdir.

Know-How
Know-How
Know-how, insanoğlunun hem çalışma, hem de dinlenme yaşamını en fazla etkileyen bir üretim faktörü olmuştur. Turizmde know-how, turistik mal ve hizmet üretmek için kullanılan yöntem, işlem, makina ve techizattan oluşan sistemlerdir.

Koltuk başı maliyet
Seat cost

Konaklama Belgesi
Registration Card
Bir tesise konaklamak için gelen müşteriye ilk doldurtulan ve mşterinin ilk tanındığı belgedir. Kartın ön yüzü müşteriyi tanıtmakla birlikte, arka yüzüne kendisine yapılacak olan özel işlemler de not edilebilir, İndirim oranları veya özel fiyatlar vb..

Konaklama Endüstrisi
Hotellier, accomodation industry
Konaklama endüstrisi insanların kendi konutlarının bulunduğ yer dışında değişik nedenlerle yaptıkları seyahatlerde birinci planda geçici konaklama, ikinci planda yeme-içme gibi zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için mal ve hizmet üreten ticari nitelikteki işletme faaliyetleridir.

Konaklama işletmeleri
Konaklama işletmeleri turistlerin geçici konaklama, yeme-içme, kısmen eğlence ve diğer sosyal ihtiyaçlarını karşılayan işletmelerdir. Turistlerin seyahat şekilleri, gelir düzeyleri, zevkleri ve turizm şekilleri ile işletmelerin kurulacakları mahallerin farklılıkları konaklama işletmelerinin farklılaşmasına yol açar.

Kontenjan anlaşması
Contigent rate agreement tour series aggrement

Koruma alanları
Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu alanlardır.

Kritik Yol (Yörünge) Yöntemi
Critical Path Method (CPM)

Kruvaziyer
Belirli bir süre içinde yolcuların gezme, eğlenme, dinlenme ihtiyaçlarını birlikte sağlayan ve kapsamlı bir örganizasyonu gerektiren gemi turu.

Kuruluş yeri
Site of estableshment
Turizm işletmelerinin kuruluş yerinin tayininde rol oynayan f aktörler beş grupta toplanabilir:
Doğal faktörler.
Ekonomik ve sosyal faktörler.
Hukuki faktörler.
Psikolojik faktörler.
Toplanma (aglomerasyon) koşulları.

Kuruluş yeri teorisi
******** theory

Kurumlar vergisi istisnası
Corporation tax exemption
Kurumlar vergisi istisnası, turizm işletmesi sahibi olan kurumların elde ettikleri döviz hasılatının belli bir oranının kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına olanak veren bir teşvik tedbiridir. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca, "turizm müessesesi" veya "seyahat acentası" işletme belgesi almış olan kurumların döviz olarak elde ettikleri hasılatın yüzde 20'si, söz konusu dövizlerin yetkili banka veya müessseselere bözdurulduğunun belgelenmesi koşuluyla on yıl süreyle kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır.

Küçük ölçekli tesis, düşük kapasiteli tesis
Small-size facility

Kültür varlıkları
Tarih öncesi ve tarihi devirlerlera ait bilim, kültür, d in ve güzel sanatlarla ilgili olan yer üs tünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınamaz varlıklardır.

Kürist
Tedavi olmak veya zindelik kazanmak amacıyla turizm hareketine k atılan kimse

Kafe
ing: coffee shop, fra: café alm: Café
gün boyu açık, kahve, çay ya da hafif yiyecek satılan yer.

Kafeterya
(ing: cafeteria, fra: cafétéria, alm: Cafeteria)
süratli, temiz, kaliteli yeme-içme hizmetinin müşteriye garson servisi olmaksızın sunulması.

Kahvaltı
(ing: breakfast, fra: petit déjeuner, alm: Frühstück)
meyve suyu, süt, sütlü kahve, kahve, çay veya kakao, ufak ekmek veya tost, tere yağ, reç el veya bal, peynir, zeytin, isteğe göre yumurtadan oluşan sabah ya da iki öğün arası v erilen hafif yemek.

Kahvehane
ing: cafe, fra: maison de café a lm: Kaffehaus
çay, kahve, çeşitli meşrubatlar içilen, tav la ve kağıt oyunları oynanan yer, kahve.

Kale
ing: castle, fra: citadelle alm: Burg
düşmana karşı savunma amacıyla ana yollar üzerinde, ken tlerde, geçit ve boğazlarda yapılan kalın duvarlı, burçlu ve mazgallı yapı.

kalıcı göçmen
ing: permanent immigrant, fra: immigrant p ermanent alm: permanenter Immigrant
bir ülkede göçmen olarak bulunan ve kalma k durumunda olan kişi.

Kalite
ing: quality, fra: qualité alm: Qualität
turistik deneyimd e, turistik ürün ve yaşamda nitelik.

Kambiyo
ing: currency exchange, f ra: change alm: Devisenhandel
dövizin veya dövizle yazılı senetlerin alım satım ı ve değiştirilmesi işlemleri.

kambiyo bürosu
ing: exchan ge office, fra: bureau de change alm: Wechselstube
yabancı paralar ın değiştirildiği yer.

Kamp
ing: camp, fra: camp, m, alm: Lager
açık alanlarda, kısa süreli kalmak veya yaşamak için kurulu çadır.

Kampanya
ing: campaign, fra: campagne alm: Kampagne
propaganda amacıyla belli bir dön em için sürdürülen her türlü siyasî ya da ekonomik girişim.

Kampçı
ing: camper, fra: campeur alm: Camper
kamp yapan turist.

kampçı pikabı
ing: camper pickup, fra: pickup de campeur alm: Lieferwagen für Campzu behör
gerektiğinde yatmaya elverişli ve kamp gereçlerinin muhafaza edilebildiği özel arka bölümü bulunan, ulaşım aracı türü.

Kamping
ing: camping, fra: camping alm: Camping
karayolları güzergâhı ve yakın çevrelerinde , kent girişlerinde, deniz, göl, dağ gibi doğal güzelliği olan yerlerde ku rulan ve genellikle turistlerin kendi imkânlarıyla geceleme, yeme-içme, dinlenme, eğ lence ve spor ihtiyaçlarını karşıladıkları tesis.

kamping alanı
ing : campsite, fra: terrain de camping alm: Campingplatz
çadır kurmaya elveriş li açık alan.

Kamu
ing: public, fra: public alm: Öffentlichkeit
halkın ve devletin bütünü.

kamu arazisi
ing: public land, fra : terrain public alm: staatliches Land
devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazi.

kamu işletmesi
ing: public enterprise, fra: entreprise publi que alm: Staatsunternehmen
sermayesinin tamamı veya çoğunluğu devlete ait, yönetimi devletin elinde bulunan işletme.

kamu kampı
ing: state ow ned holiday establishme, fra: établissement de vacances des A, alm: öffentliche Ferie n- und Sportei
kamu kurumlarına ait, bu kurumların personelinin düşük ücretle tati l yapmaları için kurulmuş yazlık tesis.

kaplıca izni
ing: thermal spring exploitation, fra: licence d'exploitation des sour, alm: Th ermalquellen- Konzession
bir termal kaynağın tedavi amaçlı b ir tesiste kullanımı için T.C. Sağlık Bakanlığı'nca verilen izin.

Kâr
ing: profit, fra: profit alm: Profit
herhangi bir ekonomik olayda bir av antaj, kazanç, yarar veya maddî değerdeki artışı ifade eden kavram.

Karantina
ing: quarantine, fra: quarantaine alm: Quarantäne
bulaşıcı bir h astalığın yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan tecrit.

Karasuları
ing: territorial waters, fra: eaux territoriales, alm: Hoheitsgewässer
bir devletin kıyıları boyunca egemenliği altında tuttuğu su şeridi.

Karavan
ing: caravan, fra: caravane alm: Wohnwagenanhänger
ev şekl inde düzenlenmiş, açık havada kalmaya elverişli, römorku bulunan veya motorla çekilebil en turizm taşıt aracı.

karayolu haritası
ing: road map, fra: c arte routiére alm: Straßenkarte
yerleşim yerlerini, aralarındaki mesafeleri v e ulaşım yollarını gösteren bir düzlem üzerine basılmış harita.

Kargo
ing: cargo, fra: cargaison, alm: Fracht
genellikle uçak ya da öteki taşıt araçları ile gönderilen ufak paket veya eşya.

kargo etiketi
(ing: cargo label, fra: étiquette de cargaison, alm: Frachtetikett)
kargonun üzerine yapıştırılan, konşimento numarasının, ağırlığının ve varış noktasını n belirtildiği etiket.

kargo uçağı
ing: cargo plane, fra: avion cargo alm: Frachtflugzeug
yük nakleden, kısmen yolcu da taşıyan uçak.

karşılıksız turizm talebi
ing: latent tourism demand, fra: demande latente de tourisme alm: offenbleibende Tourismusnachfra
karşılayacak uygun bir ürün bulu nmayan turizm talebi.

kart anahtar
ing: keycard, fra: passe magnét ique alm: Schlüsselkarte
kredi kartlarına benzeyen, manyetik özelliği olan, o tel odaları veya gemi kabinleri için güvenlik nedeni ile anahtar yerine kullanılan küçü k plastik kart.

Kartografya
ing: cartography, fra: cartographie alm: Kartographie
haritacılık.

Kartpostal
ing: postcard, fra: c arte postale alm: Postkarte
ince kartondan yapılmış, bir yüzü resimli, diğer yüzü not ve adres yazmak için açık bırakılmış posta kartı.

kat görevlisi
ing: roommaid or valet, fra: femme de chambre, fi valet de c, alm: Etagend iener
otellerde odaları temizleyen ve düzenleyen bayan veya erkek eleman.

katalitik turizm kalkınması
ing: catalytic tourism development, fra: développement de tourisme catal, alm: katalysierende Tourismusentwick
belirli bir kişi veya kuruluşun yatırımı esas alınarak, onun çevresinde geliştirilen girişimler bütünü.

Katalog
(ing: catalogue, fra: catalogue, alm: Katalog)
kitaplıktaki yayınları veya belli bir daldaki gereçleri nitelikleri bakımından tanıtmak ve arandıklarında bulunmalarını sağlamak için yer numaralarını belirterek h azırlanmış kitap, defter veya fişten oluşan bütün, fihrist.

Katamaran
(ing: catamaran, fra: catamaran, alm: Katamaran)
iki gövde üzerine o turtulmuş tekne.

katı atık
ing: solid waste, fra: déchet solide alm: Festabfall
katı özelliklerini taşıyan her türlü atık madde.

katılım bildirgesi
(ing: itinerary participation instruc, fra: confirmation du p rogramme, alm: Teilnehmerinstruktion)
yolculara veya temsilcilere gönderilen, seyahat organizasyonuna ilişkin tarih, zaman ve diğer ayrıntılı bilgileri teyit eden mektup.

katlı otopark
ing: floor parking, fra: parking à étages alm: Parkhaus
otomobillerin park etmesi için özel olarak yapılmış çok katlı yapı.

katma değer
ing: value added, fra: valeur ajoutée alm: Mehr wert
bir kuruluş için, ürettiği mal veya hizmet fiyatının, o mal veya hizmeti kendisine devredenlere ödediği miktarı aşan kısmı.

katma değer vergisi
ing: value added tax, fra: taxe sur la valeur ajoutée alm: Mehrwerts teuer
hizmet veya bir malın üretim ve dağıtım safhalarında, her bir aşama iç in eklenen değere idarenin getirdiği vergi.

katma değer yaklaşımı
ing: value added approach, fra: partenariat pour le produit tou, alm: Annäherungsmethode für Mehrwert
turizm ürününün tek bir kaynaktan oluşturulması yerine, bölgesel katkılarla zenginleştirilmesi yöntemi.

kaya mezarlığı
ing: rock cemetery, fra: tombe rupestre alm: Felsengrab
eski çağlarda kayalara oyula rak yapılmış mezar topluluğu veya bunların kalıntıları.

kayak asansörü
ing: ski lift, fra: remonte-pente alm: Skilift
kış sporları istasyonl arında, kayakçının tek ya da çift yayla, asılarak karlı bir yamacı zahmetsizce çık masına yarayan sistem.

kayak pisti
ing: ski run, fra: piste de s i alm: Skipiste
kar üstünde sportif amaçla düzenlenmiş iniş yolu.

kayak turizmi
'kayak' denilen eskimo tipi tekne ile yapılan su sporunu konu alan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü.

Kayık hane
ing: boathouse, fra: garage à bateaux alm: Boothaus
kayı kların çekildiği, korunduğu üstü örtülü yer.

kayıp eşya
ing: lost property, fra: objet trouvé alm: verlorengegangener Gegenstand
kayıp, çalınmış veya yanlış adrese gönderilmiş eşya.

kılavuz arabası
ing: leading car, fra: car-pilote alm: Leitwagen
kişi veya grupla ra yol gösteren ve içinde bir rehberin bulunduğu araba.

Kilim
ing : kilim, woven matting, fra: kilim alm: Kelim
döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın kıl veya yün dokuma.

kına
ing: henna night, fra: soirée de henné dans la traditi, alm: Henna-Nacht
düğünden bir gece önce, bayanların kendi aralarında, gelinin parmaklarına k ına yakarken kız evinde yapılan geleneksel eğlence.

kır oteli
(ing: countryside hotel, fra: gîte rural, alm: regional/bäuerlich eingerichtet)
bölgesel ya da kırsal nitelikteki otel.

kır yemeği
ing: picnic, fra: piquenique alm: Picknick
dışarıda, genellikle kırda, çimler üzerine oturularak yenilen yemek.

Kiralamak
ing: leasing, fra: ******** alm: mieten
kira ile tutmak.

kiralık oto hizmeti
ing: rent a car service, fra: service de ******** de voitures, alm: Le ihwagendienst
belirli bir süre için, bir sözleşme çerçevesinde, şoförlü veya şoförsüz olarak tutulan taşıt.

kiralık otobüs servisi
ing: rent a bus service, fra: service de ******** de cars, alm: Leihbusdienst
şoförlü veya şoförsüz, minübüs veya otobüslerin, bir sözleşme ile özel olarak kiralanması işi.

kırılacak eşya
(ing: fragile, fra: fragile, alm: zerbrechliche Ware)
kolay ve çabuk kırılan eşya.

Kirlilik
(ing: pollution , fra: pollution, alm: Verschmutzung)
insan yaşamının gerektirdiği faaliyetler sonunda, halkın yoğun olduğu yerlerde, çevrenin, havanın, suyun, yiyeceklerin kirlenmesi, gürültü ve kötü kokuların oluşması.

kırmızı halı uygulaması
(ing: red carpet treatment, fra: dérouler le tapis rouge, alm: rotokollstufe, Roter Teppich)
protokol gereği özel formalite biçimi.

kırsal turizm
(ing: rural tourism, fra: tourisme rural, alm: Ruraltourismus)
gelişmiş ülkelerin modern yaşamından bunalanlar için bir alternatif olarak ortaya çıkan, kış şartlarına uyum sağlamayı ve kırda yaşayanlarla birlikte üretim faaliyetleri etkinliklerine katılmayı esas alan turizm türü.

kısa mesafe mekik servisi
ing: shuttle service, fra: service de nave te alm: Pendelverkehr
iki yakın nokta arasında sürekli taşıma hizmeti verme şekli.

kısa süreli ikamet
(ing: transient stay, fra: halte, alm: Kurzau enthalt)
asıl destinasyona giderken güzergâh üzerindeki bir yerde yapılan kısa süreli mola.

kısa tatil
(ing: short break, fra: vacances court es, f.pl, alm: Kurzurlaub)
sadece birkaç gün süreli tatil.

kitle iletişimi
(ing: mass communication, fra: communication de masse, alm: Ma ssenkommunikation)
halka basın, yayın yoluyla bilgi dağıtma.

kitle iletişim aracı
(ing: mass communication means, fra: moyen de communication de masse, alm: Massenkommunikationsmittel)
bir toplumda, kişilerin haber almasını sağlayan televizyon, radyo, gazete, dergi, İnternet gibi araçlar bütünü.

kitle iletişim kurumu
(ing: mass communication institution, fra: institution de communication de mass alm: Institution für Massenkommunika)
bir toplumda kişilerin haber almasını sağlayan televizyon, radyo, gazete, dergi gibi araçları işleten kurum.

kitle turisti
(ing: mass tourism co nsumer, fra: consommateur de tourisme de mas, alm: Massentourismusverbrauc her)
tur operatörleri tarafından kitle turizm esasına göre düzenlen en turlara katılan kişi.

kitle turizmi
(ing: mass tourism, fra: tour isme de masse, alm: Massentourismus)
önceden organize edilmiş, her şey dahil götürü fiyatı belli, grup halinde ve devamlı olarak belirli yerlere, seyahat organiz atörü firmalarca düzenlenen turizm türü.

kitle ulaştırma kurumu
(ing: mass transportation institution, fra: entreprise de transport communication, alm: Mas sentransportorganisation)
bir toplumda, insanları toplu halde bir yerden başka bir yere taşıyan vapur, tren, otobüs, metro, uçak gibi araçları işleten kurum.

kıyı kenar çizgisi
ing: shore edge line, fra: ligne de rivage alm: natürliche Küstenbildung
deniz, tabiî ve sunî göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık,kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı.

kıyı oteli
(ing: resort hotel, fra: hôtel balnéaire, alm: Strandhotel)
dinlenmek, deniz ve güneşten yararlanmak isteyenlerin konakladıkları otel türü.

kıyı turizmi
(ing: coastal tourism, fra: tourisme balnéaire, alm: Küstentourismus)
denize bakan arazilerin gelişmesini etkileyen deniz suyu etkinliklerinden yararlanma turizmi.

konaklama sektörü
(ing: accommodation sector, fra: hôtellerie, alm: Beherbergungssektor)
otel, motel, pansiyon, tatil köyü vb. işletme sektörünün tümü.

kongre merkezi
(ing: congress center, fra: palais de congrès, alm: Kongreßzentrum)
kongre vb. toplantıların düzenlendiği yer.

kongre öncesi veya sonrası tur
(ing: pre/post convention tour, fra: extension, alm: Vor/Nachkongreßtour)
kongre ana programının önüne veya sonuna eklenen, istekliler tarafından ekstra bir ödemeyi gerektiren, tur.

kongre turizmi
(ing: convention tourism, fra: tourisme de congrès, alm: Kongreßtourismus)
kongre, konferans, seminer, toplantı gibi amaçlarla yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü.

Konjonktür
(ing: conjuncture, fra: conjoncture, alm: Konjunktur)
ekonomik hayatın yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı, dalgalı hareketlerin tümü.

Konkord
ing: concorde, fra: concorde alm: Concorde
supersonic yolcu uçağı.

Konşimento
ing: airway bill, bill of lading, fra: connaissement alm: Frachtkostenrechnung
kargo sevk belgesi.

Konsolos
ing: consul, fra: consul alm: Konsul
yabancı ülkelerdeki vatandaşların belirli konulardaki başvurularının gerektirdiği işlemleri yapmak üzere devletin yurtdışına atadığı görevli.

Konsolosluk
ing: consulate, fra: consulat alm: Konsulat
konsolosluk işlemlerinin yürütüldüğü bina.

konsome kâse
ing: consomme cup, fra: tasse à consommé alm: Suppenschale
et suyu ya da tanesiz çorbaların servisinde kullanılan iki kulplu porselen kap.

Konteyner
ing: container, fra: container alm: Container
içerisine kargoların konduğu her türlü kap.

kontinental kahvaltı
ing: continental breakfast, fra: petit déjeuner continental alm: Kontinentalfrühstück
sıcak içeceklerden biri, meyve suyu, tereyağı, reçel ve ekmekten oluşan kahvaltı.

kontrol kulesi
ing: control tower, fra: tour de contrôle alm: Kontrollturm
uçakların iniş ve kalkışlarını düzenleyen kule.

Konvoy
ing: convoy, fra: convoi alm: Konvoi
aynı yere gitmekte olan taşıt araçları veya yolcu grubu, kafile.

Köprü
ing: bridge, fra: pont alm: Brücke
bir engelle birbirinden ayrılmış iki yakayı birleştiren veya trafik akımının diğer bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapı.

Koruma
ing: conservation, fra: conservation alm: Konservierung
tarih veya sanat değeri taşıyan yapıların ya da kent parçalarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli önlemleri alma.

koruma amaçlı imar plânı
ing: reconstruction plan for protect, fra: plan de reconstruction à but de, alm: wertschützender Bebaungsplan
kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre korunmaları ilân edilen yerlerde yapılan imar plânı.

koruma bölgesi
ing: protection area, fra: zone de protection alm: Naturschutzgebiet
kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre koruma altına alınan alan.

Köşk
ing: pavillion, fra: pavillon alm: Villa
bahçe içinde yapılmış gösterişli ev.

Kozmopolit
ing: cosmopolitan, fra: cosmopolite, alm: Kosmopolit
çeşitli uluslardan insanları barındıran.

kritik kitle
ing: critical mass, fra: masse critique alm: Massenkriterium
turizmde uygulanabilirlik ve kârlılık gereği, ulaşılması gereken niteliksel ve niceliksel talep düzeyi.

kritik yoğunluk kavramı
ing: critical mass concept, fra: concept de masse critique alm: Massenkonzeptkriterium
doğal değerlerin turizmde kullanımında, yerel makamların alacakları kararları etkilemesi gereken yoğunluk limiti.

kruvaziyer turizmi
ing: cruise tourism, fra: tourisme de croisière alm: Kreuzfahrttourismus
gemiler ile iki veya daha fazla liman arasında yapılan turistik gezi.

Kubbe
ing: dome, fra: coupole alm: Kuppel
bir yapının küresel tavanı.

Küçük Asya
ing: Asia Minor, fra: Asie Mineure alm: Kleinasien
Anadolu.

küçük destinasyon
ing: mini destination, fra: mini destination alm: Zwischenziel
ulaşılması hedeflenen mekâna gitmeden önce turisti bir süre oyalayabilecek kısıtlı imkân ve aktiviteleri olan yer.

küçük ölçekli işletme
ing: small business, fra: petite entreprise alm: Kleinbetrieb
iş hacmi belli bir büyüklüğün üzerine çıkmayan, aile geçimini sağlayacak boyutta işletme.

kudret mesafesi
ing: power distance, fra: distance de pouvoir alm: Machtabstand
kültürler, ev sahibi ve ziyaretçi toplulukları arasında güç ve statü farklılıklarını koruma ve özendirme derecesi.

Kulaç
ing: fathom, fra: brasse alm: Faden
1830 cm. lik, özellikle suyun derinliğini ölçmek için kullanılan uzunluk ölçü birimi.

kulaktan kulağa reklâm
ing: word -of-mouth advertising, fra: bouche à oreille alm: Werbung von Mund zu Mund
tüketicilerin olumlu izlenimlerini anlatmaları yoluyla, ürün ve hizmetlere talebin artması.

kullanan öder-kirleten öder ilkesi
ing: who uses pays, who pollutes pay, fra: principe de pollueur payant alm: Verbraucher und Verschmutzer
bir yerdeki çevre kirlenmesinin giderilmesi için gerekecek maddî yükün o yeri kullanana ve çevreyi kirletene ait olması ilkesi.

Külliye
ing: social complex, fra: complexe à but social alm: Moscheenkomplex
bir camiin etrafında cami ile birlikte yapılmış medrese, imaret, sebil, kütüphane, hastane gibi yapıların tümü.

Kültür
ing: culture, fra: culture alm: Kultur
tarihî ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddî ve manevî değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan araçların bütünü.

kültür değişimi
ing: cultural exchange, fra: échange culturel alm: Kulturaustausch
kendi kültüründen değişik kültürlere sahip yer, yöre ve ülkelere seyahat yapan insanlarla, onların gittikleri yerdeki insanların birbirlerinin kültürlerinden etkilenmeleri durumu.

kültür evi
ing: cultural center, fra: centre culturel alm: Kulturzentrum
kültür merkezi.

kültür iletişimi
ing: cultural communication, fra: communication culturelle alm: kulturelle Kommunikation
kültürel haberleşme.

kültür şoku
ing: cultural shock, fra: choc culturel alm: Kulturschock
turistlerin ya da yöre halkının, karşı tarafın davranış biçimine gösterdikleri tepkilerin bütünü.

kültür turizmi
ing: cultural tourism, fra: tourisme culturel alm: Kulturtourismus
değişik kültürleri tanımak, tarihî yer ve olayları incelemek için yapılan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü.

kültür varlığı
ing: cultural assets, fra: patrimoine culturel alm: Kulturbesitz
tarih öncesi ve tarihî devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili, yer üstünde, yer altında ve su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar.

kültür ve sanat eserlerinin kastı
ing: vandalism, fra: vandalisme alm: Vandalismus
turistlerce, müze ve ören yeri ziyaretinde, tarihî değeri olan eserlerin kasıtlı olarak yaralanması veya çalınması.

kültürel kibir
ing: cultural arrogance, fra: arrogance culturelle alm: kulturelle Arroganz
turistlerin yöre halkının adetlerini hor görerek, kendi kültürel kurallarını sürdürme ısrarı.

kültürel kimlik
ing: cultural identity, fra: identité culturelle alm: kulturelle Identität
bir kişi, bir yer, bir olay ya da bir eşya üzerindeki kültür özelliklerinin bütünü.

kültürel miras
ing: cultural heritage, fra: héritage culturel alm: Kulturerbe
bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal kalıntıları.

kültürel tanıtım
ing: cultural information, fra: promotion culturelle alm: kulturelle Bekanntmachung
bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal değerlerinin tanıtımı.

Kümbet
ing: large tomb, fra: monument funéraire alm: kleiner Kuppelbau
dört köşeli, çok köşeli veya yuvarlak biçimli, içten kubbe, dıştan piramit veya konik külâhlı çadır sanatının mimariye geçmiş mezar yapıtı.

küme yaklaşımı
ing: cluster approach, fra: approche de groupe alm: Gruppenannäherung
ortak bir amaca yönelik değişik projelerin önceliklerinin gerçekleştirilmesi yolu ile toplu yarar sağlanması.

Kür
ing: cure, fra: cure alm: Kur
bazı hastalıkların tedavisinde, belli yerde, belirli bir süre kalmak suretiyle, kullanılan yöntem ve tekniklerin tümü.

küresel ısınma
ing: global warming, fra: réchauffement global alm: globale Erwärmung
dünya yüzeyindeki ısının 'sera etkisi' sonucunda giderek artması ve buna bağlı olarak önemli iklim değişiklikleri meydana gelmesi şeklindeki coğrafî oluşum.

Küreselleşme
ing: globalization, fra: globalisation alm: Globalisierung
dünya üzerindeki ulusların ekonomi, politika ve iletişim bakımlarından birbirine yakınlaşması, bütünleşmeye doğru gitmesi.

Kürsü
ing: lectern, fra: chaire alm: Sprechpult
konferans salonlarında, konferansı veren kişilerin konuşma yaptıkları, üzerine konuşma notları vb. dökümanlarını koydukları, konum olarak yüksekte bulunan konuşma yeri.

Kurutma
ing: drying, fra: drainage alm: Austrockung
deniz, göl ve ırmak kıyılarına kanal, set ve benzeri yapay engeller koymak yoluyla sığ yerlerdeki suların çekilmesini sağlama işi.

Kurye
ing: courier, fra: courrier alm: Kurier
turist gruplarına seyahatlerde eşlik eden ya da düzenlemeler yapan görevli.

kuş gözlemciliği
ing: bird watching, fra: ornithologie alm: Vogelbeobachtung
kuşların toplu olarak yaşadıkları yerlerde uzaktan özel gözetleme araçlarıyla onların günlük yaşamlarını inceleme ve bunun için yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü.

Kuşet
ing: couchette, fra: couchette, alm: Liegebett
gemi veya trenlerde uygulaması olan, duvara gömülü biçimde, pratik bir yöntemle açılan yatak türü.

Kutup Yıldızı
ing: North Star, fra: Etoile Polaire alm: Polarstern
gök küresinin kutbuna en yakın olan Küçük Ayı takım yıldızının en ucunda bulunan, kuzeyi belirleyen yıldız.

Kuver
ing: cover, fra: couvert alm: Gedeck
yemek düzenine göre masanın üzerine konulan servis malzemelerine verilen ad.

kuver tabağı
ing: service plate, fra: assiette de service alm: Servierplatte
yemek servisinden önce her kişi için masaya konulan büyük düz tabak.

Kuzey Batı Avrupa Ülkeleri Bölgesi
ing: Regional Conference of North West, fra: Conférence Regionale des Pays d, alm: Regionale Konferenz der Nordwes
bölgedeki gelişmeleri plânlamak, turizm alanında bölgesel yönetimler, enstitüler arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak amacıyla 1955 yılında altı Benelux ülkesi arasında kurulan örgüt.

Kuzey Kutbu
ing: North Pole, fra: Pôle du Nord alm: Nordpol
dünyanın en kuzey noktası.

Kuzeyli
ing: nordic, fra: nordique, alm: nördlich
İskandinav ülkelerinden olan.


L


Lahit
(ing: sarcophagus, fra: sarcophage, alm: Sarkophag)
Taş veya mermerden oyma mezar.

Lale şeklinde kadeh
(ing: tulip styled glass, fra: flûte à champagne, alm: tulpenförmiges Glas)
Genellikle şarap ve şampanya içmek için kullanılan lale şeklindeki kadeh.

Lanay
(ing: lanai, fra: lanai, alm: Gartenbalkon)
Bahçeye bakan odanın balkonu veya verandası.

Last minute booking agent
Tura çok az zaman kala tur rezervasyonu yapan seyahat acentası

Latin Amerika Turizm Örgütleri
(ing: Confederation of Latin American, fra: Confédération des Organisations, alm: Konföderation der lateinamerika)
Latin Amerika ülkelerindeki seyahat acentaları, otelciler, ulaştırma şirketlerinin üye olduğu, merkezi Buenos Aires'de bulunan ve 1957 yılında kurulmuş olan konfederasyon.

Lavabo
(ing: washbasin, fra: lavabo alm: Waschbecken)
El ve yüz yıkama yeri.

Lawson Şeması
Lawson's Charte
Turizm sektöründe özellikle konnaklama tesislerinde çeşitli fonksiyonlara ayrılan yer ilişkilerinin analiz edilmesini sağlayan ve Fred Lawson tarafından geliştirilmiş bir şemadır.

L.C.V.
(ing: R.S.V.P., fra: RSVP, alm: u.A.w.g.)
Davetiyelerde, davet edilen tarafın katılıp katılmayacağını bildirmesi için eklenen, 'Lütfen Cevap Veriniz' anlamındaki istem notu.

LDC Uzak mesafe otobüsü
Long distance coach

LDC with Acc
Klimalı uzak mesafe otobüsü
Long distance coach with air-condition

Lejyoner hastalığı
(ing: lejyonellozis, legioner disease, fra: légionellose, alm: Legionärskrankheit)
Binaların havalandırma ve ısıtma sistemlerinde üreyen legionelia pneumophilia isimli bakterinin sebep olduğu pnömoni ile birlikte seyreden hastalık.

Lido
(ing: lido, fra: lido, alm: Lido)
Halka açık yüzme havuzu ve çevresindeki alan.

Liman
(ing: harbour, fra: port, alm: Hafen)
Gemilerin barındığı, yük ve yolcu indirip bindirdiği, doğal ve yapay korunmuş durgun sularda özel tesislerle donatılmış yer.

Liman ücreti
(ing: port charge, fra: droit de port, alm: Hafengebühren)
Liman idaresi tarafından liman tesislerinin bakımı, onarımı ve temizliği için yolculardan alınan para.

Liman turu
Shore excursion
Kruvaziyer gemileriyle yapılan yolculuklarda uğranılan limanların çevresinde yapılan günübirlik turlar.

Liman turu düzenleyen acenta
Shore excursion agent
Liman çevrelerinde yapılan turları dğzenleyen acenta.

Limuzin
ing: limousine, fra: limousine alm: Limousine
Genellikle özel törenlerde veya lüks servisin gerektirdiği hallerde, şoförü ile birlikte kiralanabilen ya da sahip olunan konforlu otomobil türü.

Linkert Sınıflaması
Linkert's Classification
Linkert sınıflamasına göre işletme karakteristikleri:
1) Motivasyon güçlerinin karakterleri.
2) Haberleşmenin, iletişimin üstler tarafından benimsenme derecesi.
3) Karşılıklı ilişki etkileme işleminin karakteristikleri.
4) Karar işleminin karakteri.
5) Amaçları saptama ve gözetme özelliği.
6) Denetim işleminin özelliği.
7) Performans karakteristikleri.

Lisans
(ing: license, fra: licence, alm: Lizenz)
Yasa tarafından kısıtlanmış veya düzenlenmiş bir işin yapılması veya bir girişimde bulunulabilmesi için kamu otoritesince verilen ve devredilemeyen izin yetkisi veya ruhsatı.

Lobi
(ing: lobby, fra: lobby, alm: Hotelhalle)
Müşteri veya konuk kabul salonu.

Lobicilik
(ing: lobbying, fra: intrigue de corridor, alm: Lobbying)
Bazı ortak çıkarları olan grup temsilcilerinin belirli kişi veya kurumlar nezdinde girişimlerde bulunması.

Loca
(ing: lodge, fra: loge, alm: Loge)
Sinema ve tiyatro gibi eğlence yerlerinde, parlamento salonlarında ayrılan özel bölümler.

Logo
(ing: logo, fra: logo, alm: Logo)
Tanıtıcı simge.

Lokanta
(ing: restaurant, fra: restaurant, alm: Restaurant)
Tabldot, alakart veya özel yemek ve bu yemeklere uygun servisler ile yeme-içme ihtiyaçlarını karşılayan işletme.

Lokantacı
(ing: restaurateur, fra: restaurateur, alm: Restaurantbesitzer)
Lokantanın sahibi veya yöneticisi.

Lüks
(ing: luxury, fra: luxe, alm: Luxus)
Harcamada, giyimde, yaşantıda gereklilik sınırlarını aşan, aşırıya gitme, gösteriş.

Lüks kabin
(ing: luxury cabin, fra: cabine luxe, alm: Luxuskabine)
Özellikle yolcu vapurlarında donanımı gösterişli bölüm.

Lüks mal
(ing: luxury goods, fra: article de luxe, alm: Luxusware)
Zorunlu ihtiyaçları karşılayıcı nitelik sınırının üzerinde olan mal.

Lüks turizm
(İng: luxury tourism, fra: tourisme de luxe, alm: Luxustourismus)
Gelir düzeyleri çok yüksek olan kişilerin katıldığı ve lüks tüketime yönelik turizm türü.

Loading card
Kruvaziyer yolculuğunda gemilerin uğradıkları limanlarda yolcuların karaya çıkabilmesi için verilen, pasaport yerine geçen kart.
Son düzenleyen Eleftheria; 29 Ağustos 2008 12:22 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi