Arama


Eleftheria - avatarı
Eleftheria
Ziyaretçi
29 Ağustos 2008       Mesaj #57
Eleftheria - avatarı
Ziyaretçi
Artvin
Geçmişte Çoroksi, Çorok, Kollehis ve Klarceti, Osmanlı döneminde ise Livane olarak bilinen Artvin''in bu ismi nereden aldığı ve hangi tarihten itibaren kullanıldığı tam olarak bilinmemektedir. İlk adların ise Çoruh Irmağı ile ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

Artvin''in tarihsel geçmişi Şavşat''ın Meşeli ve Yusufeli''nin Demirköy yakınlarında tesadüfen bulunan bakır baltalara dayandırılarak M.Ö. 3000''li yıllara, yani "Tunç Çağına" indirgenmektedir.

M.Ö 4. yüzyıllarda bölgeden geçen Ksenophan''agöre Artvin ve çevresinde Kolklar, Makaronlar ve Taoklar gibi bir takım kavimlerin yaşadığı doğrulanmaktadır. M.Ö 1'' inci yüzyıllarda yaşayan Coğrafyacı Strabon Roma''nın Anadolu''daki hakimiyeti sırasında, Artvin ve yöresinin yerel krallıkların hakimiyetinde olduğu belirlenmektedir. Bunun sonrasında Arsaklı ve Sasan yönetiminde kalan Artvin, ortaçağ dönemi ile birlikte Bizans''ın himayesinde Bagratlı Kırallığı''nın yönetiminde kalmıştır. 1015 tarihi itibariyle başlıyan Selçuklu seferleri 12''nci yüzyılda Saltuklu''larla pekiştirilmeye çalışılmıştır. Moğol istilasının ardından İlhanlı''ların kontrolünde Çıldır Atabeklerinin yönetiminde kalmak üzere Timur, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Safevi gibi Türk devletlerinin himayesinde bulunmuştur.

Yavuz Sultan Selim zamanında başlayan Osmanlı Egemenliği Kanuni Sultan Süleyman dönemi Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa''nın Atabeklerin başkenti durumundaki Ardanuç kalesini fethetmesiyle tamamlanmıştır. Osmanlı döneminde Hopa ve Borçka Trabzon''a Artvin, Ardanuç, Şavşat ve Yusufeli merkezi Ahiska olan Çıldır Eyaleti''ne bağlı olarak yönetilmiştir. 1828 de Osmanlıların Ruslara yenilmesi sonucu Çıldır kaybedilince buraya bağlı birimler Erzurum Eyaleti''ne dahil edilmiştir. 1877 - 1878 Savaşı sonucunda 3 Mart 1878 de imzalanan Ayastafanos Anlaşması gereği o zaman Batum Liva''sına bağlı Artvin, Ardanuç, Borçka, Şavşat ve Hopa''nın Kemalpaşa bucağı savaş tazminatı olarak Ruslara terkedilmiştir. 3 Mart 1918 de imzalanan Brestlitovsk antlaşması gereğince Ruslar Artvin topraklarından çekilmişlerdir. Peşine İngiliz''lerin ve Gürcü''lerin geçici işgalleri olmuşsa da TBMMM nin girişimleri sonucu 23 Şubat 1921 de Artvin Anavatana kavuşmuştur. 16 Mart 1921 de imzalanan Moskova Antlaşması ile durum kesinlik kazanmıştır.


DOĞA TURİZMİNİN BAŞKENTİ...ARTVİN
Doğu Karadeniz Bölgesinin en uç noktasında yer alan ARTVİN,engebeli arazi yapısı,sarp ve gecit vermeyen ama doğal güzelliklerle süslenmiş karlı dağları, buzul gölleri, otantik yapılı yaylaları,Çoruh nehri ve kollarının asırlardan beri sabırla işleyip oyduğu derin vadileri,yaban hayati,bitki çeşitliliği,tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Doğa Turizm alaninda Türkiye'nin gözbebeğidir.

İlin en büyük akarsuyu olan Çoruh nehri,Türkiye içinde 335 Km lik bir uzunlukta olup,Tortum çayı,Oltu çayı,Berta çayı,Barhal çayı onu besleyen önemli akarsu kollarıdır.Çoruh nehri, akarsu debisinin yüksek olması dolayısıyla dünyanın önemli Rafting parkurları arasındadır.

Çoruh vadisinin Doğusunda KARÇAL DAĞI (3.428 m),Batısında bir bölümü Rize il sınırları içinde yer alan KAÇKAR DAĞI (3.932 m), Artvin-Kars il sınırında yer alan Yalnızçam Dağları, Altıparmak dağları,Büyükyurt gibi önemli yükseklikte ve görülesi dağlarla çevrilidir ARTVİN...

Artvin'in toplan alanının % 37 si ormanlıktır.Özellikle Borçka-Macahel (Camili) bölgesindeki ormanlar bitki ve hayvan çeşitliliği açısından Turkiye'nin ender güzellikteki bölgelerindendir.Ormanlşarda Ladin,kayın, köknar, kızılağaç, kestane,meşe ve gürgen,hayvanlardan ise,dağ keçisi,vaşak, boz ayı,yaban domuzu,kurt,tilki, tavşan,çakal ve karaca en çok görünen çeşitlerdir.Ayrıca,atmaca,şahin,kartal,doğan gibi yırtıcılar,keklik,yaban ördeği,çulluk,üveyik,sarıasma, dağ horozu ve sarısandal gibi kuş türleri Çoruh vadisi ve Kaçkar dağlarında gözlenebilen kuş türleridir.

Çoruh vadisi, iklimsel özellikler açısından da Karadeniz ikliminden farklılık gosterir.Çoruh vadisinin iklim yapısı yağışlar daha az,iç kesimlerde kışlar kar yağışlı,yazlar serindir.

Artvin zengin folklorik özellikleri yanında her yıl yapılan yayla şenlikleriyle de bir festivaller şehri haline gelmektedir.Bunların başında da her yıl Haziran ayının son haftasında Kafkasör yaylasında yapılan boğa güreşleri gelir ve oldukca ilgi görmektedir." Kafkasör Festivali " olarak bilinen bu festivalde İlin her yanından getirilen boğalar,Boyun kalınlıkları ve kilolarına göre sınıflandırılarak güreştirilirler.İspanya boğa güreşlerinin aksine kan dökülmeden gerçekleşen,yerli ve yabanci izleyicilerin 4 gün boyunca heyecanla takip ettikleri farklı güzellikte bir etkinliktir.

Ardanuç "Karakucak güreşleri ve Efkari Aşıklar şenliği", Arhavi " Altın Atmaca Kültür ve sanat festivali",Şavşat ilçesininin "Şavşat Sahara Pancarcı Festivali" Artvin'in neşeyle kutlanan festivallerinden sadece birkacıdır.

Tarih boyunca bir çok uygarlığın geçiş noktasında bulunan ARTVİN,doğal güzellikleri kadar Tarihi eserleri ve mirasları açısından da oldukca zengindir.Önemli bir kavşak noktasında bulunmasından dolayı ARTVİN bir kaleler ve kiliseler şehri olma özelliği de göstermektedir.Çoruh nehri boyunca bölgeye hakim tepeler üzerinde birçoğunun yapılış tarihi dahi bilinmeyen çok sayıda karakol kalesi ve haberleşme kuleleri mevcutdur. Artvin kalesi,Ardanuç kalesi,Demirkent kalesi,Tukharis kalesi,Söğütlü kalesi,Ferhatlı kalesi,Köprügören kalesi, Civarhisar kalesi,Okumuşlar kalesi,sarıbudak kalesi bunların en onemli olanlarıdır.

Bunun dışında bölgedeki önemli tarihi eserlerden bazıları da Kiliselerdir.Barhal kilisesi,Cevizli kilisesi,İşhan kilisesi,Hamamlı kilisesi,Dört Kilise,Köprülü Kilisesi,Bulanık Kilisesi,İbrikli kilisesi ve Porta Manastırı bunların en belirgin olan ve bilinenleridir.Kiliselerin yanında Artvin yöresinde ahşap işlemeyle yapılan camiler de görülmesi gereken yerlerdir. Artvin merkezdeki,salih bey camii,Ardanuç ilçesindeki İskenderpaşa camii,Borçka-Muratlı köyündeki Demirkent camii,Arhavi-Dikyamaç köyündeki kesme taşlardan yapılmış Dikyamaç camii bölgede görülebilecek camilerden sadece bazılarıdır. Ayrıca bölgedeki akarsular üstünde Osmanlı dönemine ait kemerli taş köprüler bölgenin dğal ve kültürel güzelliklerine renk katan diğer tarihi eserlerdir.

Ne Yenir ? Yöresel isimleriyle akılda tutmak zor olsa da siz buldugunuz her yemeğin tadına bir bakın..Özellikle de Bölgede özel bir ilgiyle korunarak yetiştirilen Kafkas arılarının BALI'nı tadmadan dönmeyin...
Çoruh vadisinin meyveleri ve zeytininin de tadına bakmayı unutmayın.

Yapmadan Ayrılma : Artvin'in Göllerini görün.Kaçkar dağlarında yürüyün.Kafkasörde boğaları seyredin.Ormanlarını ve yesil doku içindeki her güzelliğini fotoğraflayın.Atabarını seyredin.İşhan Kilisesini gezin.Artvin-Ardanuç arasındaki Cehennem deresini görün.Yaylalarını gezi...Bütün bunları yaparken de Doğayı korumayı ve bunun sizin göreviniz oldugunu unutmayın...
Son düzenleyen _Yağmur_; 28 Nisan 2016 10:16 Sebep: sayfa düzeni