Arama

Kongre Turizmi - Tek Mesaj #2

Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
10 Eylül 2008       Mesaj #2
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Kongre Turizmi ve Kongre Oteli

Türkiye son yıllarda giderek artan yeni bir uluslararası potansiyele ev sahipliği yapıyor: Kongre turizmi... 1996 yılında İstanbul’da düzenlenen Habitat II Kongresi ile birlikte kongre turizmine gerçek anlamda merhaba diyen Türkiye, özellikle yeni açılan otellerin bu konuya ağırlık vermesiyle sonucu aradan geçen süre zarfında oldukça büyük adımlar attı.

1996 yılında ev sahipliği yaptığı Habitat II Kongre­siyle büyük çaplı kongre turizmine kapılarını aralayan Türkiye, Avrupa ve Asya’yı birleştiren jeolojik konumu, tarihi ve doğal zenginlikleriyle İstanbul, Ankara, Antal­ya, İzmir gibi büyük kentler başta olmak üzere, birçok merkezde yaptığı yatırımların meyvesini toplamaya baş­ladı. Habitat, bir anlamda Türkiye’nin kongre turizmine bakış açısının faklılaşmasını ve elindeki turizm potansi­yelini fark etmesinin dönüm noktası oldu.

Türkiye bugün, Avrupa ve Asya’yı kucaklayan İstan­bul Boğazı, siyasetin kalbi Ankara’sı, Akdeniz ve Ege’nin girintili çıkıntılı kıyılarına kurulmuş tam dona­nımlı tesisleri, konukseverliği, ikramları ve gezi fırsatları ile son birkaç sene içinde uluslararası kongrelere ev sa­hipliği yapan destinasyonlardan biri olma özelliği taşı­yor. Özellikle Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan jeopolitik konumu, büyük kentlerden sağladığı direkt uçuş imkânları ve transfer bağlantıları sayesinde kolay ulaşılabilir olmanın yanı sıra; doğal güzelliklerini birinci sınıf tesislerle bütünleştirmesi, iklim yapısı ve fiyat poli­tikası nedeniyle de oldukça avantajlı durumda. Türki­ye’nin giderek gelişen gözde kongre turizm merkezleri arasında; jeopolitik ve ekonomik konumuyla İstanbul, si­yasi konumuyla Ankara, iklim yapısı ve coğrafi konu­muyla İzmir, Muğla ve Antalya, jeolojik konumuyla ise Kapadokya yer alıyor. Turizm açısından sektörel bazda değerlendirildiğinde ülkemiz, ağırlıklı olarak medikal ve bilişim sektörünü ağırlıyor.

Kongre ve toplantı turizmi özellikle tatil amaçlı bir ca­zibe merkezi olmayan destinasyonlar için turizmden pay almanın en karlı yollarından biri olarak görülüyor. Hat­ta tatil beldeleri bile bu yüzden sezon harici dönemleri aynı şekilde değerlendirerek geçirmek istiyorlar.

İyi Bir Kongre Oteli Nasıl Olmalı?

Dünyada var olan kongre turizmi potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek, şirketleri ve konukları ülkemize çekmek, uluslararası arenada biz de varız diyebilmek ve bu alanda iyi bir turist kitlesi edinebilmek için kongre otellerinin sahip olması gereken birta­kım gereklilikler bulu­nuyor. Öncelikle tesisin uygun fiziki yapıya, ye­terli teknik donanıma sahip olması; büyük sa­lonların yanında, ufak toplantılar için yeterli sayıda küçük salonların da olması gerekiyor. Kolonsuz büyük salon­ların taşıdığı önemin yanı sıra salonların bölünebilme özelliği­nin olması ve bu salonları destekleye­cek lojistik imkânların bulunması iyi bir kongre otelinin nitelikleri arasında yer alıyor. Büyük kongrelere ev sahip­liği yapabilmek için en az 1000- 1500 kişi kapasiteli salonlara ihtiyaç duyulu­yor. Oda sayısının çokluğu ve teknik donanım da aynı oranda önem taşıyor.

Tüm bunların yanı sıra otel de katılım­cılara destek verecek yetişmiş, kalifiye elemanların bulunması gerekiyor. Salonların küçük, giriş-çıkış ve ulaşı­mın zor, elemanların ve teknik donanı­mın yetersiz olması, kongre turizminin önünü kesen etkenler. Normal turizme oranla üç misli getirisi olan kongre turizmi, ağırladığı konuklar açısın­dan, sosyal statüsü ve gelir düzeyi yüksek eğitimli bir ta­bakaya hitap ediyor. Dolayısıyla otel yönetiminin, bu tarz organizasyonlarda otelin tamamının kullanıldığı gerçeğini yadsımayarak, katılımcılarının yalnızca konfe­rans salonlarını değil, otelin tüm diğer faaliyet alanların­dan da yararlanmak isteyeceklerini düşüncesiyle; ye­mekten içeceğe, alışverişten eğlenceye tüm alanlarda özenli davranması gerekiyor.

Kaynak: Forbes Dergisinin "Kongre Turizmi" ekinden alınmıştır.