Abdülmecid
Abdülmecid, Tanzimat Fermanı'nı ilan eden Osmanlı padişahıdır.
Abdülmecid, (1823-1861). II. Mahmud'un oğlu olan Abdülmecid, babasının ölümü üzerine 1839'da 31. Osmanlı hükümdarı olarak tahta çıktı. Tahta çıkışından hemen önce Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa Osmanlı ordusunu Nizip'te yenmiş, Osmanlı donanması da Kaptan-ı Derya (deniz kuvvetleri komutanı) Ahmed Fevzi Paşa tarafından Mısır'a kaçırılmıştı. Böyle bir ortamda halkın ve batılı devletlerin desteğini kazanmak isteyen Abdülmecid, başta Mustafa Reşid Paşa olmak üzere bir grup devlet adamının isteğiyle 3 Kasım 1839'da Tanzimat Fermanı'nı ilan etti (bak. Tanzimat). Gülhane Hatt-ı Hümayunu olarak da bilinen bu fermanla Osmanlı uyruğundaki her ırk ve dinden insana eşit haklar, can ve mal güvenliği ile eşit mali yükümlülükler getirildiği, bu konuların çıka-nlacak yasalarla güvenceye bağlanacağı ilan edildi. Öncelikle dış sorunların çözümüne eğilen Abdülmecid, Suriye'yi geri vermesi koşuluyla Kavalalı Mehmed Ali Paşa'yı babadan oğula geçmek üzere valilikte bıraktı. 1841'de imzalanan Londra Antlaşması'yla da beş büyük Avrupa devletine Osmanlı İmparatorluğu' nun İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerindeki egemenliğini kabul ettirerek, yabancı savaş gemilerinin boğazlardan geçemeyeceğini bildirdi. Bu dış sorunların yanı sıra Osmanlı Devleti giderek büyüyen ekonomik bir bunalıma girmişti. Devletin giderleri gelirlerinin çok üstünde olduğu için sürekli kâğıt para basılıyor, bu da paranın değer kaybetmesine yol açıyordu. Abdülmecid çözüm olarak harcamalarda kısıntı yapılmasını isteyince maaşlar indirildi, yüksek gelirlilerden alınan vergiler artınldı. Osmanlı Devleti ekonomik sorunlarını çözmeye uğraşırken, Eflâk ve Boğdan'da başlayan ayaklanmalar üzerine Rusya, Küçük Kaynarca Antlaşması'yla elde ettiği haklara dayanarak yeni isteklerde bulundu. Bu istekleri kabul edilmeyince de Eflâk ve Boğdan'ı işgal etti. Kara savaşlarında Ruslar'ı yenen Osmanlılar aynı başarıyı denizlerde gösteremedi ve Osmanlı donanması Sinop'ta Ruslar tarafından yakıldı. Rusya'nın özellikle denizlerde güçlü olduğunu görerek boğazları ele geçirmesinden korkan Fransa ve İngiltere Osmanlılar'ın yanında savaşa girdi. Savaş Kırım'a kaydırıldı ve Sivastopol'ü yitiren Rusya barış istedi. Kırım Savaşı'nın başlamasıyla mali durum daha da bozulmuştu. Osmanlı Devleti ilk dış borcunu 1854'te, savaşta kendisini desteklemiş olan Fransa ve İngiltere'den aldı. Borçlara güvence olarak da Mısır'dan alınan yıllık vergi ile gümrük gelirleri gösterildi. 1856'da, Kırım Savaşı'na katılan batılı devletlerin isteklerine uyarak, Hıristiyanlar'ın vergi ve askerlik yükümlülüklerini hafifleten Islahat Fermanı ilan edildi. Bu arada, Tanzimat ve Islahat fermanlarına dayanarak çıkarılan yeni yasalar toplumun bazı kesimlerinde tepkilere yol açtı. Cidde Ayaklanması, Kuleli Vakası gibi olaylar baş gösterdi. Suriye, Eflâk, Boğdan ve Karadağ'da yeni karışıklıklar çıktı. Bunalımların devleti gittikçe sarstığı bir dönemde Abdülmecid öldü. Babası II. Mahmud'un yenilikçi tutumunu sürdüren Abdülmecid eğitime özel bir önem verdi. Rüştiye (ortaokul) ve idadiler (lise), ebe okulu, Darülmuallimin (öğretmen okulu), Ziraat (tarım) Mektebi, kız rüştiyeleri, Orman ve Maâdin (madenler) Mektebi, Mülkiye, Telgraf Mektebi gibi eğitim kurumları açıldı. Ayrıca Encümen-i Daniş (Bilimler Akademisi) kuruldu. İlk ceza yasası hazırlandı; ticaret meclisleri ve karma ticaret mahkemeleri kuruldu. Askerlik hizmetinin yaşam boyu değil süreli olması da gene Abdülmecid döneminde yasalaştınldı. Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica