ANVERS Belçika'nın en önemli limanı ve Avrupa'nın önemli ticaret kentlerinden biridir. Çok eski bir kent olan Anvers denizden 80 km uzaklıktaki Schelde Irmağı üzerinde kurulmuştur. Ortaçağda tüccarlar İstanbul'dan ipek ve baharat, Karadeniz kıyılarından kürk yükledikleri kervanlarını Almanya üzerinden Anvers'e götürürler; bu malların karşılığında kumaş alırlardı. 16. yüzyılın ortalarında Anvers gerçekten çok zengindi. Kentte 1.000'den fazla tüccar yaşar ve limana bir günde 500 kadar gemi girerdi.
Anvers tarihinde pek çok savaşa sahne oldu. 1576'da ayaklanan İspanyol askerleri kenti yağmaladı ve binlerce insanı öldürdü. 1648'de Otuz Yıl Savaşlan'na son veren Vest-falya Barış Antlaşması'yla gemilerin Schelde Irmağı'na girmeleri yasaklanınca Anvers'in ticareti büyük bir darbe yedi Napol-yon Savaşları sonrasında Belçika'nın Hollanda'ya başkaldırarak ayrıldığı 1830'a kadar kenti Hollandalılar yönetti. Kentin bağımsızlığını kazanmasından sonra Schelde Irmağı halici Hollandalıların elinde kaldı ve deniz ticaretine ağır vergiler getirildi. 1863'te vergilerin kaldırılmasıyla ticaret yeniden canlandı. I. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından kuşatılan Anvers, II. Dünya Savaşı'nda da gene Alman ordularının işgaline uğradı. Bugün Anvers'teki başlıca sanayi dalları elmas işlemeciliği, şeker üretimi, cam ve gemi yapımcılığıdır. Bunların yanı sıra otomobil fabrikaları, petrol arıtma kuruluşları, elektrik ve elektronik sanayisi ile besin sanayisi de oldukça önemlidir. Anvers'in modern doklarının arkasında 16. yüzyılda zengin tüccarlar tarafından yaptırılmış evlerin bulunduğu geniş caddeler ve meydanlar görülebilir. Kentin en güzel yapısı olan katedralin kulesi çok zarif bir biçimde oya gibi işlenmiştir. Katedralde Rubens'in ünlü yapıtları vardır . Anvers ayrıca çok güzel belediye binası, 16. ve 17. yüzyıl Flaman ressamlarının tablolarının bulunduğu resim galerileri ve müzeleriyle ünlüdür.
Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica