Arama

Antiseptik Nedir? - Tek Mesaj #1

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Eylül 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

ANTİSEPTİK

Ad:  1.JPG
Gösterim: 5786
Boyut:  13.2 KB

Mikropları, yani insan, hay­van ve bitkilerin dokularına yerleşerek hasta­lığa yol açan bakteri, virüs, mantar gibi tekhücreli asalak canlıları yok etmek sağlıklı yaşamın temel koşullarından biridir. Antisep­tik, antibiyotik ve dezenfektan gibi değişik adlarla anılan birçok madde bu amaçla gelişti­rilmiştir. Ama genel olarak "mikrop öldürü­cüler" denen bütün bu maddelerin bazı özel­likleri ve kullanımları farklıdır.

Antiseptikler genellikle suyla karıştırılarak (sulu çözelti halinde) kullanılan fenol, alkol, klor ve formaldehit gibi kimyasal maddeler­dir. Bu sıvılar doğrudan vücudun mikrop bulaşmış bölgelerine sürülerek dıştan uygula­nır ve vücut dokularına fazla zarar vermeden o bölgedeki hastalık yapıcı mikropları öldürür ya da çoğalmalarını önler. Antibiyotiklerin de etkisi aynıdır, ama ilaç olarak ya ağızdan verilir ya da kas ve damar içine şırınga edilir. Böylece kana karışan bu maddeler, vücudun mikrop bulaşmış bölgelerine kan dolaşımıyla taşınır . Dezenfektanlar da antiseptikler gibi dıştan uygulanan mikrop öldürücü maddelerdir. Ama vücut dokularına zarar verecek kadar kuvvetli olan bu madde­ler genellikle canlı dokularda değil, yer döşe-melerindeki, tuvalet ve lavabolardaki zararlı mikropları öldürmek için kullanılır. İçten ya da dıştan uygulanan antibiyotik, antiseptik ve dezenfektan gibi kimyasal maddelerin yanı sıra, kızgın (basınçlı) buhar ve morötesi (ül-traviyole) ışınlar gibi fiziksel etkenler de mikropları öldürmek amacıyla kullanılmakta­dır.

Antiseptiklerin Tarihi


İnsanlar, "mikrop kuramının" bulunmasın­dan yüzyıllarca önce neden ve nasıl etki yaptığını bilmeksizin antiseptikleri kullanı­yorlardı. Örneğin çiğ etin bol tuz ve baharatla yoğrularak sucuk biçiminde saklanması, seb­zelerin yoğun bir tuz ve limon ya da sirke çözeltisi içinde bekletilerek turşu yapılması, bakterileri büyük ölçüde yok ederek bu besin­lerin bozulmasını önlüyordu. Bugünkü anti­septikler ise Louis Pasteur'ün değerli çalışma­larının ürünüdür. Ancak mikroskopla görüle­bilen çok küçük canlıların hastalıklara yol açabileceğini ilk kez Pasteur kanıtladı. Ayrıca besinleri, örneğin çiğ sütü kaynatmanın has­talık yapan birçok mikrobu öldürdüğünü or­taya koyan da Pasteur'dür. Bugün sütlerin uzunca bir süre bozulmadan saklanmasına olanak veren "pastörizasyon" işlemi bu buluş­tan doğmuştur. .

Pasteur'ün mikroplarla ilgili buluşunu açık­lamasından yıllarca önce, Ignaz Philipp Sem-mehveis adında bir Macar doktor çok önemli bir gözlemde bulunmuştu. 1840'larda, hasta­nelerde doğum yapan 10 kadından en az biri loğusa humması denen ağır bir hastalığa yakalanarak ölüyordu. Semmehveis 1847'de, doktorların hastaya dokunmadan önce elleri­ni klorlu suda yıkamalarını önerince, loğusa hummasından ölüm oranı yüzde 10'dan yüzde l'e düştü.

1860'larda, Pasteur'ün çalışmalarından he­men sonra İngiliz cerrah Joseph Lister, ameli yatlı hastalann kaderini değiştiren önemli deneyler yaptı. Pasteur'ün çalışmasını duy­muş olan Lister, ameliyat sonrasında birçok hastanın ölmesini, ameliyat amacıyla açılmış olan dokulardan vücuda giren bakterilerin etkisine bağladı ve açık yaralardaki bakterile­ri öldürmek için antiseptik kullanmaya başla­dı. Bir süre sonra, ameliyattan önce ellerini antiseptik sıvılarda yıkayarak, ameliyat alet­lerini bu sıvılara batırarak, ameliyat salonu­na, masasına ve hastanın derisine antiseptik püskürterek, ameliyat sonrası ölüm oranını büyük ölçüde azaltmayı başardı. Lister'in antiseptik olarak kullandığı sıvı fenoldü. Mik­roplar üzerinde çok etkili olmayan, üstelik vücut dokularına çok zarar veren bu madde bugün ameliyat antiseptiği olarak hemen hiç kullanılmaz.

MsXLabs.org & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 18 Mayıs 2017 17:42
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....