Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
12:21, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Cumartesi, 06 Aralık 2025 - 12:22
Arama
MaviKaranlık Forum
Amasya
-
Tek Mesaj #7
asla_asla_deme
VIP
Never Say Never Agaın
15 Eylül 2008
Mesaj
#7
VIP
Never Say Never Agaın
AMASYA. Karadeniz Bölgesi'nin orta bölümünde yer alan Amasya ilinin toprakları sarp sıradağlarla kıyıdan ayrılır. Bir söylenceye göre, Yunan mitolojisinde adı geçen Amazonlar bu topraklarda yaşamış, il de adını bu savaşçı kadınlardan almıştır. 5.520 km2'lik yüzölçümüyle Türkiye'nin en küçük illerinden biri olan Amasya, bu yöreye özgü kokulu elmasıyla da ünlüdür.
Doğal Yapı
Amasya il toprakları Akdağ, Karaömer Dağı, Tavşan Dağı, İnegöl Dağı ve Sakarat Dağı gibi fazla yüksek olmayan dağlarla engebele-nir. İlin en yüksek noktası kuzeyde, Karaömer Dağı'nın uzantısı olan Akdağ'ın 2.062 metreye ulaşan Taşlıtepe doruğudur. Yeşilır-mak bu dağları geniş boğazlar ve vadilerle yararak il topraklarını boydan boya aşar. Bu arada, başta Çekerek ve Tersakan Çayı olmak üzere birçok önemli kolla beslenir. Yeşilır-mak ve kollarının çevresinde, il topraklarının yaklaşık yüzde 20'sini kaplayan Sulu
ova, Taşova, Gümüşova gibi geniş ve verimli ovalar yer alır.
Amasya'nın iklimi genellikle ılımandır ve Karadeniz ile İç Anadolu bölgelerinin iklimleri arasında bir geçit özelliği gösterir. Güneyde yayla ikliminin etkisiyle yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Kuzeyde iklim koşulları daha serttir. Her iki kesimde de yağışlar daha çok kış aylarında düşer. Amasya il topraklarının yüzde 16'sı ormanlıktır. Dağların alçak yamaçlarında meşe, kestane, dişbudak, ıhlamur, sarıçam, yükseklerde ise köknar ve ladin ağaçları yayılır.
Tarih
Amasya toprakları Anadolu'nun en eski yerleşme yerlerinden biridir. Mahmutlar ve Sulu-ova'daki höyüklerde yapılan kazılarda eskiçağlardan kalma kap kaçak ve silah kalıntıları bulunmuştur. Yörenin doğal yapısı, özellikle Yeşilırmak ve kollarının suladığı alüvyonlu ovalar bölgede yerleşik yaşamın başlamasında önemli bir etkendir. Bugün de ilin en önemli yerleşmelerinden biri olan Merzifon kentinin bundan 2.000 yıl öncesine dayanan eski ve parlak bir geçmişi vardır. Ama yörenin kuşkusuz en önemli merkezi Amasya kentidir ve tarih boyunca bütün öbür yerleşmelerden daha ayrıcalıklı bir konumu olmuştur. Bu nedenje ilin tarihinde her zaman Amasya kentinin tarihi ön plana çıkar.
Hitit Konfederasyonu'na bağlı 13 kent devletten biri olan Amasya kenti Hititler'den sonra sırasıyla Frigler'in, Kimmerler'in, Lid-yalılar'ın ve Persler'in egemenliğine girdi. İÖ 3. yüzyılda da bu bölgede kurulan Pontos Krallığı'nın başkenti oldu. İÖ 25'te Roma
İmparatorluğu'nun eline geçen bu topraklar Kapadokya ile birleştirildi ve merkezi gene Amasya kenti olan bir eyalet kuruldu. 395'te başlayan Bizans egemenliği Amasya'nın gelişme dönemidir. Bizans'ın beş patrikliğinden birini barındıran kent, Hıristiyanlığın yayılmasında etkili olan önemli bir din merkeziydi.
1071'deki Malazgirt zaferinden sonra Amasya'yı Selçuklu komutanlarından Daniş-mend Gazi ele geçirdi. Bölgeyi kısa sürede egemenliği altına alan Danişmend Gazi, Amasya'yı kendine başkent yaparak Daniş-mendliler Beyliği'ni kurdu. Daha sonra Anadolu Selçukluları'nın egemenliğine giren Amasya 1389'da Osmanlılar'ın eline geçti. Osmanlı padişahlarından birçoğu tahta çıkmadan önce burada sancak beyliği (valilik) yaptığı için, Amasya "şehzadeler diyarı" olarak anılır. Yıldırım Bayezid, Çelebi Sultan Mehmed, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid ve III. Murad'ın şehzadelikleri bu ilde geçmiştir.
Ekonomi
Amasya ilinde halkın başlıca geçim kaynağı tarımdır. Yeşilırmak ve kollarının suladığı ovalarda çeşitli ürünler, en çok da buğday ve arpa gibi tahıllar yetiştirilir. Şekerpancarı, tütün, ayçiçeği ve kenevir ilde üretilen başlıca sanayi bitkileridir. Türkiye'deki toplam domates üretiminin yüzde 6,7'sini, soğanın yüzde 4,5'ini, bamyanın yüzde 3'ünü ve kabağın yüzde 2'sini Amasya ili sağlar. Özellikle meyve tarımı çok gelişmiştir. Elmasıyla ülke çapında ün kazanan Amasya'da ayrıca kiraz ve şeftali başta olmak üzere armut, ayva, kayısı, erik, vişne, üzüm gibi meyveler üretilir.
İldeki sanayi etkinliği tarım ürünlerinin işlenmesine dayanır. Şeker, hayvan yemi, ayçiçeğiyağı, meyve ve sebze sulan, süt fabrikaları ve çok sayıda un fabrikası vardır. Çeltek'teki kömür ocaklarından çıkarılan linyit, Amasya ve çevre illerdeki şeker fabrikalarının yakıt gereksinimini karşılar. Besi hayvancılığının gelişmekte olduğu ilde ayrıca hayvan ürünlerini değerlendirmek için bir et kombinası kurulmuştur.
İl Merkezi: Amasya
Yeşilırmak'ın iki yakasında kurulmuş olan kentin kuzeyinde ve güneyinde dik yamaçlı iki dağ yükselir. Kuzeydeki dağın, "Ferhat ile Şirin" adlı halk öyküsünde Ferhat'ın kente su getirmek için deldiği dağ olduğuna inanılır; bu yüzden adı Ferhat Dağı'dır. Kentin Amazonlar tarafından kurulduğu ve eski kaynaklarda geçen Amaseia adının da bu efsaneden kaynaklandığı öne sürülür.
Amasya Kalesi'nin bulunduğu tepenin yamaçlarındaki kaya mezarları Pontos Krallığından kalmadır. Bu devletin kralları 200 yıl boyunca başkentleri olan Amasya'da oturmuşlar ve öldüklerinde kayalara oyulan bu mezarlara gömülmüşlerdir. Kaleden 70 metre aşağıdaki Yeşilırmak'a ve kral mezarlarına Bizans döneminde de bir din ve kültür merkezi olarak parlayan Amasya baştan başa tarihsel anıtlarla doludur. Ama kentin bugünkü anıtsal zenginliğinin asıl kaynağı 11. yüzyılda başlayan Türk egemenliğidir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma birçok önemli yapıt günümüze kadar ulaşmıştır. Bunlardan biri olan Bimarhane (akıl hastanesi), mimari özelliklerinin yanı sıra akıl hastalıklarının müzikle iyileştirildiği ilk hastane olarak da ünlüdür. Kesme taştan yapılmış Sultan Bayezid Camisi, mermer minberinin bütün yüzeyi yaprak ve kıvrık dal motifleriyle süslü olan Mehmed Paşa Camisi ve Selçuklu taş işçiliğinin en güzel motifleriyle süslü olan Torumtay Türbesi anılmaya değer birçok yapıttan yalnızca birkaçıdır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemeye başlamasıyla önemini yitiren Amasya'nın
Kurtuluş Savaşı'nda da özel bir yeri vardır. Atatürk Samsun'a çıktıktan sonra Kurtuluş Savaşı'nın hazırlıklarını bu kentte yürütmüş, bütün ulusu bağımsızlık savaşına çağıran bildirgeyi (Amasya Tamimi) de buradan duyurmuştur (bak. Kurtuluş Savaşi).
Kentin içinden geçerek batıdan doğuya doğru akan Yeşilırmak'ın iki yakasını beş köprü birleştirir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin en güzel yapılan kentin güney kesi-mindedir. Ahşap süslemeli, cumbalı ve geniş saçaklı geleneksel Türk evleri de büyük ölçüde korunmuştur.
Çevresini kuşatan dağlar nedeniyle kentin merkezinde yeni yapıların kurulmasına elverişli alanlar olmadığından, dağlık kesimlerde kurulmuş olan bazı köy yerleşmeleri zamanla kentle birleşmiştir. Bu nedenle kent çekirdeği eski yapısını büyük ölçüde korurken, çevresinde yeni mahalleler oluşmaktadır. Amasya' da iki hastane ve Ondokuz Mayıs Üniversite-si'ne bağlı eğitim yüksekokulu vardır.
Kentin nüfusu 53.431'dir (1985).
Kaynak:
MsXLabs.org
&
Temel Britannica
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar...
.
Cevapla
Kapat
Saat: 12:22
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...