Kerbela Olayı
Irak'ta Kerbelâ denilen yerde Dördüncü Halife Ali'nin küçük oğlu Hüseyin ve yanındakilerin Yezit'in askerleri tarafından öldürülmesi olayı. Yezit halife olunca, Medine Emiri Velit'e mektup yazarak, kendisine biat etmemiş bulunanların hemen biat etmeleri konusunda emir verdi. Velit, ilk olarak Hüseyin ile İbnül Zübeyr'i çağırtarak, Yezit'e biat etmelerini önerdi. Hüseyin, böyle bir biatı kabul etmedi ve kararını ancak halkın önünde açıklayabileceğini bildirip ailesini yanına alarak Mekke'ye gitti (680). Kûfeliler bu durumu öğrenince, kendisine, biat edeceklerini bildirirler. Hüseyin, durumu öğrenmek üzere amcasının oğlu Müslim'i Kûfe'ye gönderdi. Anlaşıldığına göre Kûfelilerden 12.000 (ya da 18.000) kişi, Hüseyin'e biat edeceklerdi. Yezit, durumu haber alınca, Müslim'i öldürttü.
Bu arada Hüseyin, kendisine yapılan tüm uyarıları dinlemeyerek, ailesiyle birlikte Kûfe'ye hareket etti. Yolda Müslim'in öldürüldüğü haberini aldı. Halkın da eski düşüncesinden vazgeçtiğini öğrendi. Bunun üzerine dönmeye karar verdi. Ancak, yanında bulunan, Müslim'in öç almak ve çarpışma düşüncesinde olan kardeşleri dönmek istemediler. Bu durum karşısında Hüseyin, yanında bulunanları hareketlerinde serbest bıraktı. Büyük çoğunluk, Hüseyin'den ayrıldı. Yanında, ailesi ve pek az kişi kaldı. Hüseyin, yanındaki bir avuç insanla yoluna devam etti. Bir süre sonra Kerbelâ denilen yerde, Kûfeli kuvvetlerle karşılaştı. Kûfeliler, hem Kerbelâ ve hem de dönüş yolunu kesmişlerdi. Hüseyin, kuzeye doğru bir yol izlemek zorunda kaldı. Yezit, Kûfe Valisi Ubeydullah'a, Hüseyin ve yanındakilerin öldürülmesi emrini vermişti. Hüseyin, Kûfe kuvvetleriyle karşılaşınca, barışçı yollarla sorunu çözümlemeyi önerdi.
Bu önerisi üzerinde durulmadığı gibi, su ile ilişkilerinin kesilmesi sağlanarak susuz bırakıldılar. Ubeydullah, Hüseyin'in teslim olmasını, teslim olmadığı takdirde çarpışılacağını bildirdi. Hüseyin, Ubeydullah'ın isteklerini kabul etmedi. Savaştan başka yapılacak bir şey kalmadığını gören Hüseyin, ertesi gün (10 Ekim 680 = 10 Muharrem 61) hazırlıklara başladı. Kuvveti, 23 atlı ve 40 yayadan oluşuyordu. Çarpışmalar, ilk önce teke tek yapıldı. Bu durum, Kûfe ordusunun işine gelmedi ve Kûfe ordusu, teke tek vuruşmadan vazgeçerek genel saldırıya geçti. Bu da Hüseyin'in aleyhine oldu. Sonunda Hüseyin'in yanında ancak birkaç kişi kaldı. Kûfeliler, son bir saldırıyla Hüseyin'i yere düşürdüler ve kargıyla yaraladıktan sonra başını kestiler. Hüseyin'in üstündekileri, malları ve kadınları yağma ettiler. Hüseyin'in kesik başı Şam'a gönderildi. Hüseyin'in öldürüldüğü gün Şiîlerce matem günü olarak kabul edilir ve İslâm edebiyatında Kerbelâ, susuzluğun simgesidir.
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi