Arama

Ramazan ve Oruç - Tek Mesaj #66

CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
18 Eylül 2008       Mesaj #66
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...

Eğer siz, Ra­ma­za­nın kıy­me­ti­ni bil­sey­di­niz, bü­tün se­ne­nin Ra­ma­zan ol­ma­sı­nı ister­di­niz. '


Ne­be­vî sö­zün ma­na­sı­nı, Ra­ma­zan ayı­nın ara­mız­dan ay­rı­lıp git­me­siy­le ya­şa­dı­ğı­mız bu­ruk­luk,üze­rin­den bir kaç ayın geç­me­siy­le kal­bi­mi­zin de­rin­lik­le­rin­de his­set­ti­ği­miz öz­lem ve gel­me­si yaklaştıkça da duy­du­ğu­muz he­ye­can­la da­ha iyi an­lı­yo­ruz ka­na­atin­de­yim.Çün­kü Ra­ma­zan, bi­zi yan­sı­tı­yor, bi­zi bi­ze ha­tır­la­tı­yor, yıl boyunca biriktir­di­ği­miz bir­ta­kım hoş ol­ma­yan alış­kan­lık­lar­dan, gö­rü­nen ve­ya gö­rün­me­yen has­ta­lık­lar­dan arın­dı­rı­yor; en önem­li­si de biz­le­ri ya­ra­da­nımız­la barıştırıyor.

Ve iş­te bü­tün gü­zel­lik­le­riy­le bir kez da­ha ara­mı­za teş­rif edi­yor, bi­zim bü­tün ek­sik­le­ri­mi­ze rağ­men, gö­nül­le­ri­mi­ze, ev­le­ri­mi­ze, ma­hal­le­le­ri­mi­ze ve ca­mi­le­ri­mi­ze ge­li­yor. Soh­bet­le­ri­mi­ze ko­nuk ve ko­nu olu­yor. Biz­le­ri sağ se­la­met Ra­ma­za­na ka­vuş­tu­rup,'' Mükafatını an­cak ben ve­ri­rim. '' buyur­du­ğu Ra­ma­zan oru­cu­nu tut­ma­mı­zı biz­le­re nasip eden, Yü­ce Rab­bi­mi­ze ham­d ve se­na­lar ol­sun.

Evet, Rama­zan ayı gel­di gel­me­si­ne de aca­ba biz­ler onu hak­kıy­la ağır­la­ya­bi­li­yor­ mu­yuz? Fer­dî ya­şa­mı­mız­da, ev­le­ri­miz­de, ma­hal­le­le­ri­miz­de, ca­mi­le­ri­miz­de Ra­ma­zan' a ya­kı­şır bir­ şe­kil­de ağır­la­ya­bi­li­yor mu­yuz bu ayı ? İş­te bu so­ru­ya ce­va­bı­mı­zın evet ola­bil­me­si için ve Ra­ma­zan ayı­nı ru­hu­na uy­gun ih­ya ede­bil­me­miz için, onun özel­lik­le­ri ve ge­tir­di­ği me­saj ve ders­ler üze­rin­de te­fek­kür et­me­miz ka­çı­nıl­maz bir gö­rev­dir. Ön­ce bil­me­miz ge­re­ken şu­dur ki, Ra­ma­zan oru­cu­nun farz olu­şu­nu biz­le­re bil­di­ren ayet-i ke­ri­me,'' Ey iman eden­ler! '' şek­lin­de gel­miş­tir. Ya­ni mu­ha­tap kit­le, iman eden­ler­dir; oruç gi­bi müs­tes­na bir iba­de­ti an­cak ima­nın ta­dı­nı tat­mış olan­lar eda eder­ler. İma­nın ta­dı­nı tat­ma­yı ise, Ra­su­lul­lah (s.a.v) efen­di­miz şöy­le ifa­de et­miş­ler­dir:

Şu üç has­let han­gi­niz­de bu­lu­nur­sa, ima­nın ta­dı­nı tat­mış olur.
1- Al­lah ve Ra­su­lü' nü her şey­den da­ha çok sev­me­si.
2- Sev­di­ği­ni an­cak Al­lah için sev­me­si.
3- Ve Al­lah, ken­di­si­ni kur­tar­dık­tan son­ra tek­rar küf­re dön­me­yi, ate­şe atıl­mak­tan nef­ret et­ti­ği gi­bi nef­ret et­me­si.

Ra­ma­zan bi­ze geç­miş mil­let­le­ri ­de ha­tır­la­ta­rak on­la­rın du­ru­mu­na düş­me­me­mi­zi ha­tır­la­tı­yor. '' Siz­den ön­ce­ki­le­re farz kı­lın­dı­ğı gi­bi si­ze­ de farz kı­lın­dı '' bu­yu­ra­rak. Çün­kü on­lar, Ra­ma­zan oru­cu­nu de­ğiş­tir­di­ler ve ru­hu­na uy­gun tut­ma­dı­lar. Ru­hu­na uy­gun tut­mak ise, an­cak ya­sak­lar­dan ko­run­mak ve ge­tir­di­ği me­saj­la­rı ge­rek­ti­ği gi­bi al­gı­la­mak ve uy­gu­la­mak­la olur.

Öy­le ise Ra­ma­za­nın bi­ze ge­tir­dik­le­ri ders­le­ri ve ver­mek is­te­di­ği ru­hu özet­le­ye­lim:


1- Ra­ma­zan ayı: İs­lam' ın ade­ta öze­ti­dir. Çün­kü Ra­ma­zan' da, iman var, Kur'an var, pra­tik ola­rak na­sıl tu­tu­la­ca­ğı­nı biz­zat ya­şa­ya­rak biz­le­re öğ­re­ten, Ra­su­lul­lah (s.a.v) var. İs­lam' da iş­te bun­lar da özet­len­mek­te­dir.

2- Ra­ma­zan ayı: Bir yı­lın fi­na­li ve öze­ti­dir. Onun için on­bir ayın sul­ta­nı de­nil­mek­te­dir. Hem iba­det ba­kı­mın­dan, hem sevap ba­kı­mın­dan, hem de üm­met ru­hu­nun ge­liş­me­si ve ya­şan­ma­sı ba­kı­mın­dan müs­lü­man­lar, bu ay­da ner­dey­se on­bir aya be­del bir kul­luk ic­ra eder­ler. Zi­ra bu ay­da sa­de­ce bir ge­ce var ki, bin ay­dan ha­yır­lı­dır ve o ge­ce, Ka­dir Ge­ce­si­' dir.

3- Ra­ma­zan ayı: Kur'an ayı­dır. Kur­tu­luş re­çe­te­si olan, ya­ra­da­nın kul­la­rı­na he­di­ye­si ve me­sa­jı olan Kur'an-ı Ke­rim, iş­te bu ay­da in­di­ril­miş­tir. İş­te onun için bu ay, Kur-an' la ba­rış­ma ayı­dır, Kur'an-ı öğ­ren­me ve çok­ca oku­ma ayı­dır, Kur'an et­ra­fın­da bu­luş­ma, bir­leş­me ve bü­tün­leş­me ayı­dır, he­nüz Kur'an­ ile bu­lu­şa­ma­mış ve ta­nı­şa­ma­mış olan­lar­la bu­luş­tur­ma ve ta­nış­tır­ma ayı­dır. As­lın­da bu gü­nün in­san­la­rı, onu arı­yor fa­kat önün­de o ka­dar en­gel var ki, hep­si­ni aşıp da ara­dı­ğı­nı bul­mak­ta mu­vaf­fak ola­mı­yor. Bel­ki de bir ve­si­le la­zım­dır, ne mut­lu Kur'an da­va­sı­na hiz­met edip ­te in­san­la­rın onun­la ta­nış­ma­sı­na ve­si­le olan­la­ra. İş­te onun için, Kur-an'ı biz­le­re ema­net eden pey­gam­be­ri­miz (s.a.v): '' En ha­yır­lı­nız, Kur-an'ı öğ­re­nen ve öğ­re­te­ni­niz­dir '' bu­yur­muş­lar­dır.

4- Ra­ma­zan ayı: Üm­me­tin ayı­dır. Ra­su­lul­lah (s.a.v.) efen­di­miz, böy­le bu­yu­ru­yor. Çün­kü bu ay­da üm­met bir­le­şi­yor, bü­tün­le­şi­yor. Bu ay­da üm­met yar­dım­la­şı­yor, da­ya­nış­ma içe­ri­si­ne gi­ri­yor, İs­lam kar­deş­li­ği ru­hu per­çin­le­şi­yor, üm­me­tin bin­ler­ce kilometre uzak­lar­da­ki par­ça­sı ol­du­ğu hal­de if­tar sof­ra­sın­da sı­cak bir çor­ba bu­la­ma­yan, üs­te­lik ta­biî Afetlerden, kö­tü yö­ne­tim­ler ne­ti­ce­sin­de eko­no­mik sı­kın­tı ya­şa­yan, da­ha da acı ola­nı zu­lüm ve bas­kı al­tın­da fer­yad eden, ve­ya ev­le­ri baş­la­rı­na yı­kı­lan ni­ce in­san­la­rın ha­tır­la­na­rak, mad­dî ve ma­ne­vî ola­rak İs­lam kar­deş­li­ği gö­re­vi­nin ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si­ni ge­rek­ti­ren ay­dır bu ay. Zi­ra Pey­gam­ber efen­di­miz (s.a.v) '' Üm­me­ti­min der­diy­le dert­len­me­yen biz­den de­ğil­dir '' bu­yur­muş­lar­dır.

5- Ra­ma­zan ayı: Oruç ayı­dır. Oruç ise, im­sak vak­tin­den if­tar vak­ti­ne ka­dar aç ve su­suz kal­mak­tan iba­ret bir iba­det de­ğil­dir. Oruç, bü­tün or­gan­lar­la tu­tul­ma­sı ge­re­ken bir iba­det­tir. Aye­ti ke­ri­me­de­ki '' ko­ru­na­sı­nız '' ifa­de­si iş­te bu­nun için­dir. Ya­ni, el­le­rin yan­lış iş yap­mak­tan ko­run­ma­sı, ayak­la­rın yan­lış yer­le­re git­mek­ten ko­run­ma­sı, di­lin gıy­bet, kö­tü söz, boş ke­lâm ve kalp kı­rı­cı ifa­de­ler gi­bi oru­cun ru­hu­na ters dü­şe­cek şey­ler­den ko­run­ma­sı, göz­le­rin ha­ram­dan ko­run­ma­sı ve ku­lak­la­rın da hak ve ha­ki­kat­ler dı­şın­da­ki ses­ler­den ko­run­ma­sıy­la, ya­ni bü­tün or­gan­lar­la tu­tu­lur­sa oruç­tan mak­sat ha­sıl olur.

6- Ra­ma­zan ayı: Di­sip­lin ve nef­si ter­bi­ye ayı­dır. Müs­lü­man­la­ra di­sip­lin öğ­re­ten, ne­yi yi­yip ne­yi ye­me­ye­ce­ği­ni, ne za­man yi­yip ne za­man ye­me­ye­ce­ği­ni öğ­re­ten, en öf­ke­li anın­da bi­le ağ­zın­dan so­rum­suz­ca ve ulu or­ta söz­ler söy­le­me­me­ye alış­tı­ran '' Al­lah' ım ben oruç­lu­yum '' de­dir­te­rek nef­si diz­gin­le­ten, ya­ni nef­si ter­bi­ye et­ti­ren ay­dır, Ra­ma­zan ayı. Böy­le­ce oruç­lu müs­lü­man, gü­zel ah­lak ile süs­le­nir, ki­şi­li­ği ge­li­şir, şah­si­ye­ti güç­le­nir ve karakteri gü­zel­le­şir.

7- Ra­ma­zan ayı: Mu­ha­se­be ayı­dır. Ra­ma­zan­la bir­lik­te müs­lü­man, bir yıl­lık mu­ha­se­be­si­ni ya­par, ne­re­de yan­lış yap­tım? Ken­di­me, ai­le­me, ço­cuk­la­rı­ma, kom­şu­la­rı­ma ve di­ğer in­san­la­ra kar­şı, iyi bir eş, iyi bir ba­ba, iyi bir kom­şu, bü­tün in­san­lar­la iyi ge­çi­nen bir in­san, ya­ni iyi bir kul, iyi bir müs­lü­man ola­bi­li­yor mu­yum? so­ru­la­rı­nın ce­va­bı­nı ve he­sa­bı­nı göz­den ge­çi­rir, ek­sik­lik­le­ri­ni gi­der­mek için ça­lı­şır.

8- Ra­ma­zan ayı sa­bır ayı­dır: Bu ay­da mümin ki­şi en çe­ki­ci ve nef­se çok tat­lı ge­len ni­met­ler­den sa­kı­nı­yor, ha­ram­lar kar­şı­sın­da sa­bır gös­te­ri­yor, ne ka­dar sı­kın­tı ve so­run ol­sa sab­re­di­yor. Bu da, oru­cun ye­me iç­me gi­bi ni­met­le­re kar­şı oruç­lu ol­ma­nın öte­sin­de bir ma­na ifa­de eder ki iş­te oru­cun ru­hu ve esprisi de bu­dur.

9- Ra­ma­zan ayı: Rah­met, be­re­ket ve mağ­fi­ret ayı­dır. Hz. Peygam­be­ri­miz (s.a.v.) Ra­ma­zan ayı­nı ta­rif eder­ler­ken '' Ba­şı rah­met­tir, or­ta­sı mağ­fi­ret, so­nu­ da ce­hen­nem ate­şin­den kur­tu­luş­tur '' bu­yur­muş­lar­dır.

10- Ra­ma­zan ayı: Şey­tan­la­rın bağ­la­nıp, cen­net ka­pı­la­rı­nın açıl­dı­ğı ay­dır. İn­san,dün­ya­da, şey­tan ve ava­ne­le­ri­nin tu­zak­la­rı­na düş­me­yip, dün­ya­da­ki var­lık ne­de­ni olan kul­luk va­zi­fe­le­ri­ni ye­ri­ne ge­ti­ri­rir­se onun dün­ya yol­cu­lu­ğu­nun son du­ra­ğı cen­net ve Ce­mâ­lul­lah' ı gör­mek ola­cak­tır. Ra­su­lul­lah (s.a.v.) efen­di­miz bu­yu­ru­yor­lar: Oruç tu­ta­na iki se­vinç var­dır:
*1 - İf­tar et­ti­ğin­de.
*2-Rab­bi ile bu­luş­tu­ğun­da.

11- Ra­ma­zan ayı: Ze­kat ve fit­re ayı­dır. Müs­lü­man­lar bu ay­da se­va­bın di­ğer ay­lar­da­kin­den kat, kat faz­la ol­du­ğu­nu bil­dik­le­ri için, ze­kat­la­rı­nı bu ay­da ver­me­yi ter­cih ediyor­lar. Amel­ler niyete göredir, Al­lah (c.c.) niyet­lerini ve ter­cih­lerini mübarek ey­lesin. An­cak bir hatır­lat­mayı da bu vesile ile yap­madan edemeyeceğim. O da şudur ki, Al­lah (c.c.) Zekat ibadetini kul­ları arasın­da sos­yal den­geyi sağ­lamak için farz kıl­mış­tır. Rız­kı kul­ları arasın­da tak­sim eden Al­lah (c.c.) kimini fakir kılarak im­tihana tabi tut­muş, kimini de zen­gin kılarak malının zekatını ver­mek­le mükel­lef kılıp, im­tihana tabi tut­muş­tur. Onun için­dir ki, zekatın ruhuna ve gayesine uy­gun olabil­mesi için, ger­çek­ten ona muh­taç olan­lara veril­mesi el­zem­dir. Dün­ya üzerin­de bir lok­ma ek­meğe muh­taç olan o kadar in­san var ki, hat­ta aç­lık­tan ölen in­san­ların had­di hesabı yok­tur. Bunu için­dir ki, yüce Rab­bimize ham­dol­sun, yıllardan beri, el­linin üzerin­de ül­keye zekat, fit­re, kur­ban ve diğer in­sanî yar­dım­ları başarıy­la sür­düren İsviçre İs­lam Top­lumu Mil­lî Zekat-Fit­re Kam­pan­yasına katıl­mak önem­lidir.

12- Ramazan ayı bir okul­dur, üniver­sitedir, fakül­tedir, med­resedir.
Evet bu ay öy­le bir okul­dur ki, kurucusu biz­zat Al­lah' tır. (c.c.) Hem mad­dî hem de manevî has­talık­lar­dan kur­tul­maları için, Al­lah' ın kul­larına bir ar­mağanı, bir hediyesi ve bir lut­fudur. Onun kıy­metini an­lat­mak için, bün­yesin­de barın­dır­dığı sadece bir gecenin bin ay­dan hayır­lı bir gece ol­duğunu söy­lememiz her­hal­de yeter­li olacak­tır.
Al­lah, nice Ramazan­ları hak­kıy­la id­rak ve ih­ya et­meyi nasib ey­lesin.
Son düzenleyen Safi; 5 Temmuz 2016 02:45
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...