BİNGÖL ili, genellikle dağlık ve engebeli bir yeryüzü yapısı olan Doğu Anadolu Bölge-si'nin orta kesiminde yer alır. Adından da anlaşılacağı gibi bu ilimizde pek çok göl vardır. Bingöl Dağlan'ndaki bu göllerin oluşumuna ilişkin birçok söylence dolaşır. Bunlardan birine göre Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan ordusuyla bu dağlardaki göllerin yakınında konaklamış. Uşaklarından biri kesilmiş bir ördeği temizlemek için gölde yıkarken, ördek canlanıvermiş ve uçup gitmiş. Göl suyunun abıhayat (ölümsüzlük suyu) olduğunu anlayan Uzun Hasan o kadar göl arasında ördeğin yıkandığı gölü bulmak için uğraşmış; bulamayınca da buraya Bingöl adını vermiş. Bir söylence de Köroğlu ile ilgilidir. Köroğlu, bu yöredeki bir gölün suyundan içenin ölümsüzlüğe kavuşacağını işitir. Babasını da alarak buraya gelir ama aradığı göl bin parçaya bölünerek yitip gitmiştir.
Bingöl ili topraklarının yüzde 80'i yüksekliği
2.500 ile 2.900 metre arasında olan dağlarla kaplıdır. İlin kuzey kesiminde Karagöl ve Şeytan dağları yer alır. Asıl kütlesi Erzurum ilinin güneyi ile Muş ilinin kuzeybatısında yer alan Bingöl Dağları'nın güneybatı uzantısı olan Şerafettin Dağı ilin doğu kesiminde, Akçakara Dağı güney kesiminde, Akdağ ile Karaboğa Dağı da batı kesiminde bulunur. Fırat Irmağı'nın başlıca iki kolundan biri olan Murat Irmağı ilin güneyinde, doğu-batı doğrultusunda akar. İlin öbür akarsuları, Murat Irmağı'na Genç ilçesi yakınında karışan Göynük Suyu ile il sınırları dışında katılan Peri Suyu'dur. İlde rastlanan düzlük alanlar Karlıova, Bingöl ve Genç ovalarıdır. İlin dağlık yörelerinde çok sayıda küçük göl vardır. Söylencelere konu olan bu göller, buzul aşındırması sonucunda ortaya çıkan çukurluklarda biriken sularla oluşmuş buzul gölleridir.
BİNGÖL İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER
YÜZÖLÇÜMÜ: 8.125 km2.
NÜFUS: 241.548.
İL TRAFİK NO: 12.
İLÇELER: Bingöl (merkez), Adaklı, Genç, Karlıova, Kiğı, Solhan, Yayladere.
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Mendo ve Soğuksu mesireleri; Kös Kaplıcası; Kral Kızı (Dara-Hini); Seritarius, Kiğı kaleleri; Ahpik mağaraları; Mürsel Paşa Abidesi.
Eskiden dağlık alanlarda geniş yer tutan meşe ormanları, filizlerinin hayvanlar tarafından yenmesi ve odun elde etmek için düzensiz kesim sonucunda azalmakla birlikte bu ilimiz orman bakımından Doğu Anadolu'nun en Zengin illerinden biridir. Dağların yüksek kesimlerindeki düzlüklerde Alp tipi çayırlar vardır.
Bingöl ilinde kışlar çok sert ve karlı geçer. En çok kış ve ilkbahar aylarında yağış alan ilde kışın sıcaklık — 20°C'nin altına bile düşebilir. Murat Irmağı vadisinde iklim daha ılımandır.
Doğu Anadolu kırık kuşağı üzerinde yer alan ilin çeşitli kesimlerinde bugüne kadar birçok şiddetli deprem olmuştur. Son olarak 22 Mayıs 1971'deki depremde yüzlerce insan yaşamını yitirmiş ve Bingöl kenti yeniden kurulmasını gerektirecek ölçüde yerle bir olmuştur.
Tarihi
Bingöl ilinin eski adı Çapakçur'dur. Çapakçur Kutsal Kitap'a (Tevrat-İncil) göre "temiz su" ya da "Cennet Suyu" anlamına gelir. Hitit, Urartu, Med, Pers, Makedonya, Selevkos, Roma, Sasani, Ermeni ve Bizans yönetimlerinde kalmış olan Bingöl yöresinde yaşayan ilk insan topluluklarının buraya İÖ 1300'lerde geldiği sanılmaktadır. 1071 Malazgirt Sava-şı'ndan sonra Bingöl yaylaları Selçuklular'ın eline geçti. 1243'te Kösedağ Savaşı'nda Selçuklular'ı yenen Moğollar yöreye egemen oldular.
Daha sonra Akkoyunlular'a ve Safeviler'e geçen il, 1514 Çaldıran Savaşı'ndan sonra Osmanlı topraklarına katıldı. I. Dünya Savaşı sırasında Rus ordularının saldırısına uğrayan Bingöl, Cumhuriyet'in ilk yıllarında il yapılan Genc'in ilçe merkeziydi. Genç, daha sonra ilçe olarak Elazığ, sonra da Muş'a bağlandı. 1936'da kurulan Bingöl ilinin merkezi yapılan Çapakçur'un adı 1945'te Bingöl olarak değiştirildi.
İl ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Bingöl Dağları'nın yüksek yaylalarındaki sulak otlaklar hayvancılık için çok elverişlidir; çok sayıda koyun ve kıl keçisi beslenir. Hayvancılık canlı hayvan ticaretine yönelik olduğu için peynir ve tereyağı gibi hayvansal ürünler yeterince elde edilmez. Arıcılıkla uğraşılmasına karşılık modern yöntemler kullanılmadığından arıcılık da gelişmemiştir. Bingöl yaylalarında beslenen hayvanlar genellikle Arap ülkelerine satılmaktadır.
Bitkisel üretime elverişli akarsu vadilerin-deki düzlüklerde tarla ve bahçeler vardır. Bu alanlarda buğday, şekerpancarı karpuz ve domates yetiştirilir. İlin önemli bitkisel ürünlerinden biri de cevizdir.
Bingöl ilinde yaşayan halkın toplumsal yapısında aşiret ilişkileri etkisini sürdürmekte, ağalık ve şeyhlik kurumlan gücünü korumaktadır. Kışı Kahramanmaraş, Diyarbakır ve Şanlıurfa'daki ovalarda geçiren bazı aşiretler, yazın sürülerini Bingöl yaylalarında otlatabilmek için ağalara yüksek kira bedeli ödemek zorunda kalırlar. Göçerlik nedeniyle çocukları okula gidemeyen bu aşiretlerden bazıları devletin gösterdiği topraklara yerleşmiştir. Okula gidemeyen bu çocuklar Türkçe'yi ve okuma yazmayı ancak askere gidince öğrenirler.
Bingöl halı ve kilimleri, göz alıcı renkleri ve desenleriyle ilgi çeker. "Cacım" dedikleri cicim kilimlerini battaniye olarak da kullanırlar.
İlin orta kesiminde yer alan ve iki bölümden oluşan kent Bingöl Ovası'nın kuzeybatısında kurulmuştur. Göynük Suyu'nun kollarından olan ve bugün Bingöl Deresi adıyla anılan Sağ-yer Deresi kıyısındaki eski Çapakçur, kırsal nitelikli, gelişemeyen küçük bir yerleşmeydi. Çapakçur gelişmeye başlayıp nüfusu artınca dere kıyısına ve yamaçlara inen konutlar yapıldı. Dere kıyısına yakın olan evler su baskınına uğrayıp, yamaçtaki evlere de yukarıdan taş ve kaya blokları düşmeye başlayınca, kentleşmeye başlayan kasabanın buradan taşınmasına gerek duyuldu. 1950'lerde dere yatağının güneyindeki yüksek düzlüğe yeni bir yerleşme kuruldu. Valilik, resmi kuruluşlar, okullar, devlet hastanesi ve işyerleri bu kesimdedir. Kentin eski bölümündeki evlerin hemen hepsi boştur. 1970'lerde devletçe kentte depreme dayanıklı konutlar yaptırılmıştır.
Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica