Antonin Dvorjak
(1841-1904). Prag'ın kuzeyinde Nelahozeves köyünde doğan Antonin Dvorak, dünya çapında üne kavuşan ilk Bo-hemyalı bestecidir. İlk müzik derslerini köy öğretmeninden alan Dvorak çocukluğunda köy şenliklerinde keman çalardı. Kısa bir süre babasının kasap dükkânında çalıştı. Babası Antonın'in müziği meslek olarak seçmesini istemiyordu. Bunu sağlayabilmek amacıyla çeşitli önlemler aldıysa da, oğlunun müziğe olan tutkusunu engelleyemedi. Dvorak 16 yaşındayken Prag'a giderek konservatuvara girdi.
Okulunu iki yıl içinde bitirmeyi başardıktan sonra, önce bir dans topluluğunda, daha sonra da Çek Ulusal Tiyatrosu Orkestrası'nda viyola çaldı.
1873'te Çekler'in geçmişte Avusturyalılara karşı giriştikleri bir savaşı anlatan bestesiyle ilk gerçek başarısını kazanan Dvofâk'ın ünü gitgide arttı. 1875'te kazandığı bir burs ile Vi-yana'ya gitti. Burada çağın ünlü bestecilerinden Johannes Brahms ile tanıştı. Brahms' ın önerilerinden yararlanarak ulusunun yerel müziğine eğildi. 1877'de kızının ölümü üzerine solo ses, koro ve orkestra için Stabat Mater'i besteleyen Dvorak, 1878'de iki piyano için bestelediği Slav Dansları ile uluslararası ün kazandı.
1884-87 yılları arasında birkaç kez İngiltere'ye giderek müzik festivallerinde kendi bestelerini çalan orkestraları yönetti. 1892'de gittiği ABD'de üç yıl boyunca New York'taki Ulusal Müzik Konservatuvarı'nda yöneticilik yaptı. Ülkesine döndükten sonra profesör olan Dvorak, daha sonra Prag Konservatuva-rı'nın başına geçti.
Dvofâk her şeyden önce Çek ulusunun duygularını dile getiren bir besteciydi. Çek halk müziğinin özellikleri en çok iki piyano için Slav Dansları ile Moravya İkilileri gibi yapıtlarında belirgindir. Çek yurtseverliğinin izlerine operalarında, özellikle de su perisinin bü-yüsel gücünü anlatan Rusalka'da rastlanan Dvofâk, böylece besteleriyle ülkesinin müziğine dünya çapında ilgi duyulmasına ön ayak oldu. ABD'ye yaptığı gezinin etkileri Yenidün-ya'dan olarak bilinen Dokuzuncu Senfoni sinde ve Amerikan Bayrağı adlı yapıtlarında görülür. Dvofâk yapıtlarında her ne kadar ABD'li Siyahlar'ın ezgilerini kullanmadıysa da Te Deum ve Çek Köylülerinin İlahisi adlı yapıtlarında Siyahlar'ca kilise ayinlerinde söylenen ilahilerin üslubu vardır. Dvofâk'ın müziğinin en çekici yanı, zengin melodik buluşları ve işlediği temalarda insanı saran yalınlıktır. Önemli yapıtları arasında Üç Slav Rapsodisi, Karnaval, görkemli korosuyla Requiem ile piyano, keman ve viyolonsel için bestelediği konçertolar sayılabilir.
Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica