kelimelerimin ağırlığınce öpüyorum seni
kirli sakalıma düşen bakışların
kaçak yakamozlar kadar
ıslak
dudak kıyılarımda biriken tuz tanesi
nemli bir ay ışığı
gözlerin..
biliyormusun
yağmurları taşımaz oldu zulam
ellerimi beyaz kireçlerde yaktım
yaktım ki
avucuma bıraktığın hoşçakalın yansın
yüreğimin dulluğu
kanamasın..
terli akşamlarında cereyenda kaldı düşlerim
üşümüştüm
oysa
sen gülünce ben hiç üşümemiştim ki..
bir bebeğin kokusunda öpüyorum seni
ak saçlarıma düşen ellerin
ölü martılar kadar soğuk
damarlarımda biriken kan pıhtısı
derin bir bıçak darbesi
vurulmuşluğum..
biliyormusun
yokluğunu taşimaz oldu varlığım
suretimi dilek ağaçlarına astım
astım ki
yıldızlardan çaldığımız umut ağlamasın
dilimin günahı çoğalmasın..
geril(la) gecemin yoksulluğunda uyku gibi
dalgındım
oysa
sen uyurken ben hiç uyumamıştım ki..