VIP Pragmatist Çılgın Zat...
Abdurrahman bin Avf;
- Hicretten 43yil evvel Mekke'de dogdu.
- 31 yasinda Hazret-i Ebu Bekir eliyle Islama girdi
- Peygamber Efendimizin (asm) bereket duasına mazhar oldu.
- 5inci mumin, ilk 4ten sonraki ilklerin ilki
- Cahiliye devrinde bile içki içmeyen güzel ahlâklı nadir insanlardandı
- Hazret-i Osman'in yani Hicretin 35inci yilinda 75 yasinda mev'ut eceliylen yataginda vefat etti.(652'de Medine'de öldü)
- Cenaze namazını Osman kıldırdı.
- Onu kabrine götürürken Ali şöyle demişti: "Ey Avf'ın oğlu! Güle güle ebedi hayata git. Sen bu geçici hayatın en güzel günlerini gördün. Bu göz alıcı hayat bulanmadan Ahirete göçüyorsun." Sa'd bin Ebi Vakkas'da onun cenazesini taşırken: "Ey koca dağ" diyerek Abdurrahman'in karakterindeki sağlamlığı ifade etmişti.
- Cahiliyet zamaninda ismi - Abd-i Amr, -Abd-ul Kabe, -Abd-ul-Hars'di son ikisi rivayet edilmekte.
- Künyesi, Ebu Muhammed Abdurrahman bin Avf bin Abdiavf el-Kureyşî ez-Zührî şeklindedir.
- Hz. Ebu Bekir'in vasıtasıyla İslâmiyet'le müşerref oldu.
- Islama girince ALLAH' in Resulu tarafindan kendisine Abdurrahman adi verildi
- On erkek evladindan Hamid ve Ebu Seleme, buyuk din alimlerinden olmustur.
- Cennet mujdesi alan 10kisilik saadet kadrosundan
- Hazret-i Omer tarafindan Suraya secilenlerden (Sura danisip konusup yada toplanma yeri)
- Tum Gazalarda (savaslarda) bulundu ve buyuk kahramanliklar gosterdi
- Ugut cenginde yirmibir yara aldi ve bu yaralardan biri yuzunden ayagi sakat oldu.
- ALLAH in resulu tarafindan Devme cengine basbug olarak gonderildi ve giderken su ******i aldi: ALLAH sana DEVME'nin fethini nasip ederse beylerinin kizini nikahla! ALLAH c.c. nasip etti, o da Efendimiz s.a.v. emrini yerine getirdi.Abdurrahman, Hristiyanların hüküm sürdüğü bu bölgeye gelip onları İslama davet etmiş, büyük bir kısmı bunu kabul etmediği halde bölgenin ileri gelen kabile reislerinden el-Asbag b. Amr el-Kelbî Hristiyanken İslam'a girmişti. Abdurrahman'da el-Asbag'in kızı Tumazar ile evlenmiş ve ondan oğlu Ebu Seleme dünyaya gelmişti.
- ALLAH rasulunun saadet gunlerinde uc defa malinin yarisini sadaka etti. Bir gazada besyuz at, baska bir gazadada besyuz eve verdu.
- Bugday, un vesaire zahire yuklu 700 develik bir kervani Medine'ye girince, Hazret-i Ayise'nin "Abdurrahman Cennete gidecektir" tarzinda bir hadi rivayet etmesi uzerine soyle dedi: - Ey, muminlerin Annesi: Ben bu develeri, yukleriylen beraber ALLAH yolunda verecegime seni sahit tutarim !
- Ayrıca Muhammed'in vefatından sonra Nadiroğullari mahallesinde sahip olduğu arazisini kırkbin dinara satarak Muhammed'in zevcelerine dagıtmıştı. Aişe'ye payı getirildiğinde bunu kimin gönderdiğini sormuş, Abdurrahman'ın gönderdiği söylenince şöyle demisti: "Muhammed, "Benden sonra Allah'in sabırlı kulları size karşı şefkatli davranacaktır. Allah, Abdurrahman'a Cennet pinarlarından kana kana içmeyi nasip etsin" buyurmuştu."
- Olumunden sonra, Bedr'e(savasina) katilanlardan hayatta kalanlara dorder yuz altin verilmesini vasiyet etti. Bu vasiyetinin yerine getirilmesi icin 40bin altin tuttu.
- Altmis bes hadi rivaye etti
- Veba ve bulasici hastalik mintikalarinda, iceridiklerin disariya cikmamasi, disardakilerin de girmemesi hakkindaki 1300 kusur yil evvel karantina ve mikrop prensiplerini belirten hadis, Abdurrahman bin Afv yoluyladir.
- Sahabeden Mugire bin Şu'be' den rivâyet edildiğine göre Hz. Muhammed Tebük seferinde yolda konaklamışken sahabenin bulunduğu yerden biraz uzak bir noktaya çekilip ihtiyacını giderip abdest alıp döndü. Hz. Muhammed sahabelerin yanına ulaştığında sahabeler Abdurrahman'ın arkasında namaza durmuştu. Muğire hemen gidip Abdurrahman'a Hz. Muhammedin geldiğini haber vermek istediyse de Muhammed buna engel olmuş ve Abdurrahman'ın arkasında namazını kılmıştı. Böylece Muhammed'in ilk defa arkasında namaz kıldığı kişi Abdurrahman olmuştur. Daha sonra da Hz. Muhammed(sallallahu aleyhi ve sellem) hastalığı sırasında Ebu Bekr'in arkasında namaz kılmıştı. Yine vefatında Hz. Muhammed'i kabrine indiren dört sahabeden biri de odur.
- Ebubekir ve Ömer'in en büyük yardımcılarından birisi abdurrahman idi.
- Ebubekir döneminde müsteşarlık yaptı.
- Halife, vefatından sonra kimin halife seçilmesi gerektiği konusundaki görüş ve düşüncesini ilk ona açtı. Ömer'in halife seçilmesi taraftarı olan Ebubekir, bu düşüncesini vefatından önce hastalandığı sırada ilk olarak ona danıştı.
- Ömer döneminde de danışmanlık görevini devam ettirdi.
- Geceleri sık sık Medine sokaklarını gezerek asayişi kontrol eden Ömer, kendisine çok yakın gördüğü Abdurrahman ile beraber dolaşırdı.
- Hz. Ebu Bekir'in ölümünden önce halifeliğe Ömer'in geçmesi hususunda Abdurrahman'ın görüşünü sormuş, O da şöyle demişti: "Ömer senin düşündüğünden daha iyidir. Fakat otoriterliği fazladır." Ebu Bekir de şöyle karşılık vermişti: "Ömer'in sertliği benim yumuşaklığımdan kaynaklanıyor. İşleri üzerine alırsa bu sertliği kaybolur. Bir gün ben adamın birine çok kizmiştım. Ömer ise çok yumusak davranmıştı. Ben yumuşak davransam o çok sertleşiyor."
- Hz. Ömer şehit edildiğinde yarım kalan namazın tamamlanmasi için Abdurrahman görevlendirilmişti.
- Müsteşarlık görevini devam ettiren Abdurrahman, buna ilaveten hac emirliği görevini de yaptı. Gerekli gördüğü zamanlarda ikazını yapmaya ve fikirlerini dile getirmeğe devam etti.
- Abdurrahman bin Avf, ticâretle meşgul olurdu. Bu sebeple çeşitli yerlere ticâret için giderdi. Şöyle anlatır*]Peygamber efendimize peygamberlik emri bildirilmeden bir yıl önce, ticâret için Yemen'e gittiğim zaman, Askelân bin Avâkir-ül-Himyerî'ye misâfir olmuştum. O zât, çok yaşlı idi ve ona her varışımda ona konuk olurdum. O da bana Mekke'den haber sorarak derdi ki*]- İçinizde kendisi hakkında haber ve zikir bulunan zât zuhûr etti mi? Dîniniz hakkında size karşı olan bir kimse var mı?
- Ben de hep, "hayır, yoktur" derdim.
- Aşere-i Mübeşşere'den olan Abdurrahman, hem Cahilliye döneminde hem de Müslüman olduktan sonra ticaretle uğraşarak büyük bir servete sahip oldu.
- Abdurrahman b. Avf (r.a.) ticaret hayatını çok iyi bilen Kureyş içinde büyüdüğü için bu işin tam bir uzmanı olarak Medine çarşısında alışverişe başlamış ve Allah ona büyük servet vermişti. Abdurrahman bu ticârî hayatını şöyle anlatır*]Kendi ifadeleriyle, "Elime taş alsam, altın ve gümüş olduğunu gördüm" diyecek derecede büyük nimetlere mazhar oldu. Ticarette bir deha idi.
- Peygamber Efendimiz, (asm) Dümetülcendel üzerine (628) yapılan bir seferde onu kumandanlığa getirdi ve kendi elleriyle başına sarık sararak sancağı eline verdi.
- Kendisinden daha fedakâr olanları yad ederken; "Benden daha hayırlı olan Mus'ab bin Umeyr şehit olduğunda kefen olarak bir hırkaya sarıldı. Başı örtülünce ayakları, ayakları örtülünce başı açıkta kalıyordu. Benden hayırlı olan Hamza da şehit olduğunda böyle olmuştu. Daha sonra servetimiz alabildiğine çoğaldı. İyiliklerinizin karşılığını bu dünyada almaktan ve ahrete bir şey kalmamasından korkarım" dedikten sonra gözyaşlarını tutamadı ve yemeğini de yiyemedi.
Riveyat ettiği hadisler:
Muhammed'den hadis rivayet etmede çok hassas davrandı. Muhammed'den çok hadis duymasına rağmen titizliğinden dolayı hepsini nakletmemiştir. Hadis kitaplarında 65 tane hadis rivayet ettiği yazmaktadır. Rivayet ettiği hadislerden birinde Muhammed "Kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, namusunu korur, kocasına da itaat ederse ona, dilediğin kapıdan Cennete gir, denilir" şeklindeki ifadelerini aktarmıştır. Diğer bir hadis de Bir yerde veba olduğunu haber alırsanız oraya gitmeyin. Veba sizin bulunduğunuz yerde olursa ondan kaçmak için deoradan başka yere gitmeyin.
Son düzenleyen CrasHofCinneT; 29 Eylül 2008 17:37
Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...