Yürümeyi Bilsem Rüzgâra Koşacağım
siyah beyazda ise yaşam
rengi arar insan
renge boğulmuşsa
siyah beyazdır özlemde konaklayan
karşı ağaca bir kuş uçuyor
yol ortasında bir kaplumbağa
bir ağaçkakan kabuk biçiyor
yalnızlığı bilsem fotoğrafa alışacağım
şu an kar yağsa
helvacının bıyıkları donup kalacak
çiçekçi ablanın güllerini
koynuna çekecek toprak
kırmızıyı bilsem güle ulaşacağım
bir şeyler karalıyor bir ressam
satır aralarına kaçıyor şair
Sultan teyze pirinç seçiyor
derdini bilsem belaya bulaşacağım
işsizler kahvesinde çok insan
bir çocuk annesinin elinden su içiyor
radyoda Münir Nurettin,
“Bilmem bu gönülle ben nasıl yaşayacağım”
savruluyor bir bir rüzgarda bütün fotoğraflar
saatlerden sonbahar değildir
yapraklar sarılardan sarı seçiyor
yürümeyi bilsem rüzgâra koşacağım