Arama


CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
10 Ekim 2008       Mesaj #3
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...

MAHMUD II


(1785-1839).

Osmanlı Devleti' nin 30. padişahı olan II. Mahmud İstanbul'da doğdu. Babası 27. Osmanlı Padişahı I. Abdül-hamid, annesi Nakşıdil Sultan'dır. Babası 1789'da ölünce Mahmud'un çocukluğu ve gençliği amcasının oğlu III. Selim'in padişahlığı döneminde geçti. Mahmud, III. Selim'in yenilik­çi girişimlerini yakından izledi ve destekledi. Erkek çocuğu olmayan III. Selim de çok sevdiği yeğeninin eğitimiyle özel olarak ilgi­lendi, iyi yetişmesi için çalıştı. Ne var ki, III. Selim 1807'de Kabakçı Mustafa Ayaklanması sonucunda tahttan indirildi {bak. selim III). Yerine geçen Mahmud'un ağabeyi IV. Musta­fa ayaklanmacılarla işbirliği yaparak III. Selim' in kurduğu Nizam-ı Cedid ordusunu {bak. nizamıCedİd) dağıtmaya girişti. Bunun üzeri­ne Rumeli'ye kaçan Nizam-ı Cedid yanlıları Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa'nın çev­resinde toplanarak bir güç oluşturdular.

Ad:  Sultan İkinci Mahmud5.JPG
Gösterim: 811
Boyut:  34.2 KB
III. Selim'i yeniden tahta çıkarmak amacıy­la Haziran 1808'de yola çıkan Alemdar Mus­tafa Paşa İstanbul'a gelip Kabakçı Mustafa'yı ve yandaşlarını dağıtınca IV. Mustafa, Top-kapı Sarayı'nda tutulan III. Selim'i öldürttü. Şehzade Mahmud saray ağalarının yardımıyla kaçmayı başardı. Topkapı Sarayı'na gelen Alemdar Mustafa Paşa, III. Selim'in öldürül­müş olduğunu görünce 28 Temmuz 18()8'de IV. Mustafa'yı indirip Mahmud'u tahta çıkar­dı. II. Mahmud da Alemdar Mustafa Paşa'yı sadrazamlığa getirdi.

Alemdar Mustafa Paşa'nın İstanbul'da çok sıkı önlemler alması, II. Mahmud'un da Nizam-ı Cedid'i canlandırmak amacıyla Sek-ban-ı Cedid adını verdiği yeni bir ordu kurma­ya kalkışması yeniçerilerin ayaklanmasına yol açtı. Alemdar Mustafa Paşa'nın 18()8'de ölü­müyle sonuçlanan ayaklanma sırasında II. Mahmud da yeniden tahta çıkarılmasını önle­mek içiri ağabeyi eski Padişah IV. Mustafa'yı öldürttü. Böylece Osmanlı hanedanında baş­ka erkek kalmadığından tahtın tek sahibi oldu. II. Mahmud Yeniçeri Ocağı'na dokun­mayacağına, Sekban-ı Cedid'i de dağıtacağına söz vererek ayaklanmayı yatıştırdı.

II. Mahmud, III. Selim'in başlattığı yenilik hareketlerini sürdürebilmek için güçlü bir yönetim kurmanın gerektiğini anlamıştı. Ama bunu başarması kolay olmadı. İç sorunlar kadar dış sorunlar da atılımlarını zorlaştırdı. Dış sorunların başında savaşlar ve ayaklan­malar geliyordu. 1809'da başlayan Osmanlı-Rus Savaşı ancak 1812'de Fransa İmparatoru I. Napolyon'un Rusya'ya saldırması üzerine imzalanan Bükreş Antlaşması ile sona erdi. 1804'ten beri süren Sırp ayaklanması 1817'de yatıştırılabildi. Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa 1805'te patlak veren Hicaz'daki Vehhabi ayaklanmasını uzun savaşlardan son­ra 1818'de kesin olarak bastırdı. Yunanis­tan'ın Epir bölgesinde başına buyruk bir yönetim kuran Tepedelenli Ali Paşa da 1822'de yenilgiye uğratıldı. 1821'de önce Eflâk'da ardından da Mora'da patlak veren Yunan ayaklanması 1822'de bağımsızlık ila­nıyla sonuçlandı. Osmanlı Devleti'nin elinde­ki ordu ve donanma bu olaylara karşı duracak güçte değildi. II. Mahmud gene Kavalalı Mehmed Ali Paşa'dan yardım isteyerek 1825'te Yunanistan'a karşı harekete geçti. 1827'de Atina ele geçirildi ve bağımsız Yunan Devleti'ne son verildi. Ama bu olaya büyük tepki gösteren İngiltere, Fransa ve Rusya'nın birleşik donanması 20 Ekim 1827'de Mora Yarımadası'nın güneybatı ucundaki Navarin' de demirlemiş olan Osmanlı-Mısır donanma­sını bir baskınla yok ettiler. Ardından 1828'de Rusya, Osmanlı Devleti'ne savaş açtı.

Balkanlar ve Kafkasya'da karadan, Kara­deniz'de de denizden başlayan Rus saldırıları karşısında Osmanlı orduları ve donanması geriledi. Fransa da Yunanistan'ı desteklemek amacıyla Mora'ya asker çıkardı. Osmanlı Devleti 1829'da Yunanistan'ın bağımsızlığını tanıdı. Rus orduları doğuda Erzurum'a, batı­da Edirne'ye kadar ilerleyince Osmanlı Dev­leti barış istemek zorunda kaldı. 15 Eylül 1829'da imzalanan Edirne Antlaşması ile Os­manlı Devleti, Tuna Irmağı'nın kuzeyi ile Kafkasya'daki topraklarının büyük bölümünü Rusya'ya bıraktı. Bu fırsattan yararlanan Fransa da 183()'da Cezayir'i işgal etti. Bundan sonraki en önemli dış sorun 1831'de başlayıp ancak 1841'de sonuçlanan Kavalalı Mehmed Ali Paşa ayaklanması oldu.

II. Mahmud dış sorunlarla uğraşırken içeri­de de önemli olaylar yaşandı. 1808-20 arasın­da ayanların gücünü kırarak merkezi yöneti­mi güçlendiren II. Mahmud'un asıl hedefi Yeniçeri Ocağı'ydı. 100 yılı aşkın bir süreden beri savaşlarda hiçbir başarı gösteremeyen, buna karşılık, bir başıbozuk topluluğu halinde özellikle İstanbul'da sık sık ayaklanan, büyük bölümü askerliği unutup esnaflıkla uğraşan ya da zorbalık yapan yeniçerilerin varlığı artık devlet için büyük bir yük olmuştu. 1826'da ulemanın ve devlet adamlarının da desteğiyle harekete geçen II. Mahmud kısa sürede Yeniçeri Ocağı'nı dağıttı. Osmanlı tarihinde Vaka-i Hayriye (Hayırlı Olay) olarak anılan Yeniçeri Ocağı'nın dağıtılmasından sonra II. Mahmud batılı tarzda yeni bir ordu kurmaya girişti. Asakir-i Mansure-i Muhammediye (Muhammed'in Zafer Kazanmış Askerleri) adı verilen bu ordu kısa zamanda örgütlendi, bazı başarılar da elde etti.

Bundan sonra devlet yönetimindeki deği­şikliklere hız veren II. Mahmud 1829'da devlet memurlarına fes, pantolon, ceket giy­me zorunluluğunu getirdi. Merkez ve taşra örgütlerini düzenledi. Divan-ı Hümayun'un {bak. divan) yetkilerini yeni kurulan nezaret­lere (bakanlıklara) devretti. Danışma kurulla­rı niteliğinde meclisler oluşturdu. Devletin taşra kuruluşunu eyaletler (geniş iller) biçi­minde örgütledi. 1830-31'de ilk nüfus sayımı­nı yaptırarak vergi ve asker kaynağını sapta­maya çalıştı. İtfaiye, posta, karantina gibi hizmetleri ülkeye getirdi. 1831'de devletin resmi gazetesi olarak Takvim-i Vekayi'yi çı­karttı. Eğitim alanında da yeniliklere girişildi. İlköğrenim zorunlu kılındı. 1827'de modern tıp öğrenimini başlatan Tıphane-i Amire açıl­dı. 1834'te yeni ordunun subay gereksinmesi­ni karşılamak amacıyla Mekteb-i Harbiye (bugün Kara Harp Okulu) kuruldu. Batıdaki yenilikleri, gelişmeleri öğrenmek, izlemek için dışarıya öğrenciler, devlet adamları gön­derildi. Ülkeye yabancı uzmanlar çağrıldı. Ekonomi alanında önemli atılımların olmadı­ğı bu dönemde, 1838'de önce İngiltere ile ardından da başka Avrupa devletleriyle imza­lanan serbest ticaret antlaşmalarının getirdiği ayrıcalıklar, geleneksel üretim yapısının geri­lemesine yol açtı.

II. Mahmud bu yenileşme çabalarını sürdü­rürken Mısır'da bağımsız bir yönetim kuran Kavalalı Mehmed Ali Paşa da egemenlik alanını genişletmeye çalışıyordu. 1832-33 yıl­larında ve 1839'da Osmanlı ordularını iki kez yenilgiye uğratan Kavalalı Mehmed Ali Paşa gücünü daha da pekiştirdi (bak. kavalalı Mehmed Al! Paşa). II. Mahmud, bu son yenil­ginin haberi İstanbul'a ulaşmadan öldü.

Osmanlı Devleti'nin batılılaşması yolunda ilk atılımları yapan II. Mahmud'un açtığı yolda, yerine geçen oğlu Abdülmecid daha büyük bir kararlılıkla yürüdü (bak. abdülme­cid; tanzimat).

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
Son düzenleyen Baturalp; 15 Ocak 2017 19:29 Sebep: düzenlendi.
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...