Arama

Gülben Ergen - Tek Mesaj #44

kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
13 Ekim 2008       Mesaj #44
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
Yolculuk Hikayesi (13.10.2008 )

Birkaç haftadır yazımı yazmak üzere bilgisayar başına oturuyorum ama bir türlü konsantre olamadım. Atlas artık bebek durumundan çıkıp her şeyi bilen, anlayan, kolayca kavrayan, yürümek değil, koşmak değil, adeta uçan küçük bir adama dönüşünce benim yaşantım, önceliklerim, artık iyice ama iyice değişti.

Bu yazıyı aslında bayram tatilinde yazmaya karar verip, valizimin en yumuşak, en orta bölümüne zevkle yerleştirdim laptopumu. Valiz yapmayı zaten oldum olası çok severim. En altına tertemiz bir örtü, önce pijamalar, çoraplar. Üzerine atlet ve düz renk tişörtler. Tütsüm, minik çekmece kokularımdan bir iki tane aralara. Eşofman ağırlıklı rahat kıyafetlerim. Şampuan, nemlendirici, tarak.. vs. içerikli minik bakım çantam. Atlas'ın kendi valizine sığmayan uçak, araba, bezleri gibi ona ait şeyler. İki ayrı içerikte kitabım (hangisini okuyacağıma gittiğim mekanın bana verdiği hisse göre karar veriyorum). Vitaminler ve nezle, grip olmama engel bitkisel ilaçlarım. Mustafa da son anda rengi ille de siyah olan kapüşonlu, en kalın kazağını benim valizime tıkıştırır ve sonunda valizim hazırdır. Ben hep söylenir dururum niye benim valizim şişko diye, evdekiler güler. Hepimizin valizi tamam, son kontroller, arkamızdan su döken personelimiz ve uçağa gittiğini gayet iyi bilen eli gökyüzünde 'vuuuuu' diye bağıran bir afacan. Yolda sorular, telaşlar! Biberon tamam mı, yedeği var di mi, yün şapka aldık mı, alanda elma veririz, uçağa binince muhallebisini.. Yok yok alanda tost yedireyim, uçakta meyve yer. Bu gel-git'lerim bitmez : )). Arabadan alana, alandan uçağımıza ve bayramda hevesle yazacağımı sandığım yazıma kadar anlatacak çok şey var...

Şehitlerimizin acımasız yok oluş haberlerini izleyene kadar... Bu ne büyük acı.. Bu kaçıncı acı... Ülkemin 30 yıldır ilacı bulunamayan ağır hastalığı, kanayan yarası her ne ise işte!! Yürekler paramparça, bayram sevinci yerini tuhaf bir hüzne bırakıyor... Ertesi gün Edin ailesinin hazin ölümü... Bir anne gidiyor ki, o gidiş zaten ağır travma, çok geçmiyor üzerinden ve ardından üç dünya güzeli çocuk ve onları mutlu etmek için çırpınan bir baba. Bu hüzün burada bitmiyor; geride üç kardeşini, annesini, babasını kaybetmiş 14 yaşında çocukluğu terk edip, delikanlı yoluna girmek üzere yaşamın her anını kaydeden bir çocuk kalıyor... Benim içim yanıyor, şehitlerin geride kalan bebeciklerine... İzlediğim hiç bir program, okuduğum hiç bir gazete, hatta yanıma aldığım şifa niyetine kitaplarım bile yüzümü güldürmüyor.

Belki bu duyguların üzerimde bıraktığı toz bulutundandır, hakkımda usanmadan yazılan şu 'tek taş alma' haberlerine tepkisiz kalışım. Keşke dedim en az iki yıldır görmediğim Sevgili Nazan (Öncel) bir açıklama yapsaydı ne iyi olurdu.. Ben yapayım kısaca... Albüm repertuarımı oluştururken eser sahibi arkadaşlarım, dostlarımla yürek alışverişimin tüm detayları bana, kağıt üzeri ilişkileri de maili müşavirim ve avukatıma aittir. Hakkı ödenmemiş hiç bir şarkım yoktur. Hakkını maddi, manevi ödediğim şarkılarıma gözüm gibi bakar ayrıca benimle çalışan tüm besteci, söz yazarı dostlarımı da ayrıca gururlandırırım. Ama tek taş alamam, verdiğim haz ve gurur, onların şarkılarıyla aldığım alkış, milyonlarca insana onların şarkılarını ezberletebilmenin verdiği gurur daha kıymetlidir.

Bunları geride bırakıp beni en çok heyecanlandıran en yeni projeme geçiyorum,hepinizi seviyorum : )

İlk kez kendi oynadığım bir karaktere değil bir başkasına dublaj yaptım Msn Happy Hem de o başkası bir peri : ) Walt Disney markasına olan güvenim ve çocuklara bir şey daha yapmanın verdiği mutlulukla Tinker Bell Dvd'si.. Bir diğer peri de Ayşe (Arman)...
GÜlben Ergen
Son düzenleyen Safi; 22 Ocak 2016 01:08 Sebep: sayfa düzeni