bir cismin yapmakta olduğu hareketi ya da hareketsizlik durumunu koruma özelliğidir. Bu özellik nedeniyle, duran bir cisim kendisini hareket etmeye zorlayan, hareketli bir cisim de kendisini durdurmaya ya da hareketini değiştirmeye çalışan kuvvetlere karşı direnç gösterir. Kalabalık bir otobüste ayakta durduğunuzu düşünün. Otobüs bir durakta bekledikten sonra birden hareket edince kendinizi geriye doğru itilmiş ya da savrulmuş bulursunuz. Bunun nedeni, hareketsiz durumunu sürdürmek isteyen ve otobüsün ileriye doğru uyguladığı kuvvete karşı direnen vücudunuzun eylemsizliğidir. Aynı biçimde, gene eylemsizlik nedeniyle, otobüsle birlikte hareket etmekte olan vücudunuz otobüs durduktan sonra da bu hareketi sürdürmek isteyecektir. Bunun sonucunda, otobüs giderken birden sert bir fren yaparak durursa, bu kez de ileriye doğru savrulursunuz. Eylemsizliğin bilimsel açıklamasını 17. yüzyılda İngiliz fizikçi ve matematikçi Sir Isaac Newton yapmıştır. Newton'ın "birinci hareket yasasf'na göre, düzgün doğrusal hareket yapan bir cisim, dıştan etki eden bir kuvvet olmadıkça bu hareketini sürdürür. Bu yasa fizikte daha çok "eylemsizlik ilkesi" adıyla bilinir. Eylemsizlik kütleyle doğru orantılıdır. Büyük kütleli bir cismi harekete geçirmek, küçük kütleli bir cismi harekete geçirmekten daha zorc ur. Bu iki cisim bir kez harekete geçtikten sonra da, gene büyük kütleli olan kendisini durdurmak isteyen kuvvete karşı daha büy ik bir direnç gösterir; çünkü mo-mentumu daha büyüktür. Tıpkı eylemsizlik gibi cismin bir özelliği olan momentum, kütle ile hızın çarpımına eşittir. Demek ki bir cisim ne kadar ıızh hareket ediyorsa momentumu da o kad;.r büyük olacaktır. Aynı biçimde, eğer cismin kütlesi büyükse momentumu da büyük ola:ağından bu cismin hareketini durdurmak caha güç olacaktır.Bir cismin eylemsizliğini ölçmek, aynı zamanda onun kütlesini ölçmek demektir. MsxLabs & Temel Britannica