FELLINI, Federico (doğumu 1920). Federico Fellini İtalyan sinemasının en yetenekli yönetmenlerinden biridir. Gezgin bir satıcının oğlu olan Fellini, İtalya'da bir tatil kenti olan Rimini'de doğdu. Gönderildiği din okullarında başarılı olamadı. Asıl sevdiği sirkler ve çadır tiyatrolarıydı. Resimde çok başarılıydı. 1938'de gittiği Floransa'da haftalık bir mizah dergisinde çizgi roman ressamı olarak çalışan Fellini daha sonra polis oldu; öykü yazarlığı ve gazetecilik yaptı. Aldo Fabrizi ile tanışması, onu sahne sanatlarıyla ilgilenmeye yöneltti. Sinemayla ilgilenmesini ise, yönetmen Roberto Rossellini ile olan dostluğu sağladı. 1943'te, sonradan yönettiği filmlerdeki oyunculuğuyla uluslararası üne kavuşacak olan, Giulietta Masina ile evlendi. Rossellini'nin çektiği ve İtalyan Yeni Gerçekçilik Akımı'nın ünlü filmlerinden biri olan Roma Açık Şehir' in (Roma citta apperta; 1945) senaryo çalışmalarına katılan Fellini, 1950'de yönetmen Alberto Lattuada'yla çektikleri Varyete Işıkları (Luci del Varietâ) ile yönetmenliğe geçti. Fellini'nin yönetmen olarak çektiği ilk film Beyaz Şeyh'tir (Lo sceicco bianco; 1952). Başıboş gençlik yıllarından esinlenerek, Yeni Gerçekçilik'e özgü belgeci bir tutum ve sevecen bir bakışla anlattığı Aylaklar (I vitelloni; 1953) bazı eleştirmenlerce Fellini'nin başyapıtı olarak nitelendirilir. 1954'te ona uluslararası ün ve ilk Oscar Ödülü'nü kazandıracak olan Sonsuz Sokakların (La Strada) çekimine başladı. Sonsuz Sokaklar'da üç kişilik gezici bir cambaz topluluğunun dokunaklı öyküsü, mizah ile hüznün, gerçek ile gerçeküstünün birbirine karıştığı bir dille anlatılır. Fellini 1955-60 döneminde çektiği filmlerde Yeni Ger-çekçilik'in başanlı örneklerini verdi. 1955'te çektiği Kalpazanlar Çetesi (II bidone) ise toplumsal bir yergidir. Giulietta Masina'nın başrolünü oynadığı Cabiria Geceleri (Le notti di Ca-biria; 1957) ile En İyi Yabancı Film Oskar'ını aldı.
Yönetmen olarak en büyük başarısını Tatlı Hayat (La dölce vita; 1960) filmiyle kazanan Fellini filmde, gazeteci Marcello'nun (Mar-cello Mastroianni) aristokratlar, film yıldızları, eski dostlar ve terk edilmiş sevgililer arasında geçirdiği çılgın bir gecenin öyküsünü anlatır. Bu yıpranmış ilişkilerden bıkmış olan gazeteci her şeyin aldatıcı olduğunu düşünmekte, yeniden tazeliği ve saflığı aramaktadır. Tatlı Hayat başı sonu olmayan ama alışılmış kalıplan kıran bir öyküdür.
Fellini toplumun bunalımlannı, aksaklıkla-nnı, ideallerin çöküşünü bundan sonraki filmlerine de damgasını vuracak, özgün bir sinema diliyle anlatır. Filmlerinde çocukluk ve gençlik yıllarının anılan, annesi, teyzesi gibi yakından tanıyıp sevdiği kişiler sıkça yer alır. Sekiz Buçuk (Otto e mezzo; 1963), Ruhların Giulietta'sı (Guilietta degli spiriti; 1965), Sati-rikon (Fellini Satyricon; 1969), Roma (Roma; 1972), Soytarılar (I clowns; 1975), Amarcord (1974), Kazanova (Casanova; 1976), Orkestra Provası (Prova d'orchestra; 1979), Kadınlar Kenti (La citta delle donne; 1980) hep, Fellini'nin kendine özgü dünyasını yansıtan filmlerdir. 1983'te çektiği Ve Gemi Gidiyor (E la nava vd) I. Dünya Savaşı öncesinde lüks bir yolcu gemisinde geçer. Filmde toplumun çeşitli kesimlerinden insanlar abartılı ve alaylı bir dille anlatılır. 1986'da gerçekleştirdiği Ginger ve Fred'de (Ginger and Fred), yaşlı iki sanatçının bir televizyon gösterisi için yıllar sonra yeniden bir araya gelişleri yoğun bir duyarlılıkla işlenir.
Son filmi Invervista'da (1987; "Röportaj") sinema dünyasını röportajlarla anlatan Fellini, 30 yıllık sinema yaşamında, senaryolannı da kendinin yazdığı pek çok filmle sinemaya anlatım açısından büyük yenilikler getirmiş, çağdaş toplumun pek çok sorununa eleştiriyi elden bırakmayan bir duyarlılıkla yaklaşmıştır.
MsxLabs & Temel Britannica