Arama

Fırıncı - Tek Mesaj #3

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
17 Ekim 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Günümüzde inanılmaz bir ürün çeşitliliğine ulaşmış olan fırıncılığın tarihi ekmekle başlar. Çünkü, içine katılan çeşniler­le tadı ne kadar değişirse değişsin, fırında pişirilen bütün hamurlu yiyeceklerin temel maddesi ve pişirme yöntemi ekmekle aynıdır

Fırıncılıkta ve pastacılıkta kullanılan deği­şik hamurların çoğu un. su, yağ, yumurta, şeker ya da tuzla hazırlanır. Ekmek hamurun­da olduğu gibi kek ya da pasta hamurunun da kabararak hafif ve süngerimsi bir yapı kazan­ması için bazı kabartıcı maddeler gereklidir. Bunun için genellikle kabartma tozu. amon yak tuzu (amonyum karbonat) ve krem tartar (hidrojenli potasyum tartarat) kullanılır. Be­yaz bir köpük haline gelinceye kadar çırpılmış yumurta akı da hamurun kabarmasını sağlar. Buna karşılık, ekmek yapımında kullanılan ekmek mayası fırıncılıkta ve pastacılıkta kul­lanılmaz; mayalı hamurdan yapılacak yiye­ceklerde bira mayası çok daha iyi sonuç verir . Bu temel maddelerin değişik ölçülerde karıştırılması ve hamurun içine ce­viz, badem, fındık, kuru üzüm, limon kabuğu rendesi, vanilya, kakao, tarçın gibi tat ve koku verici maddelerin katılmasıyla çok deği­şik lezzette yiyecekler hazırlanabilir. Fırının sıcaklığı ve pişirme süresi de kuşkusuz yiyece­ğin tadını büyük ölçüde etkiler.

Fırıncılık bugün büyük ölçüde makineleş­miş olan önemli bir işkoludur. Ekmek fab­rikalarında olduğu gibi bisküvi fabrikala­rında da kullanılacak gereçleri otomatik ola­rak tartan, hamuru karıştırıp yoğuran ve sürekli bantla fırına gönderen, hemen hemen aynı tipte makineler kullanılır. Bisküvi, ma­yasız hamurdan yapılan, ağızda dağılacak ka­dar gevrek bir çeşit kurabiyedir. Latince'den türeyen adı da "iki kez pişmiş" anlamına gelir; çünkü ilk bisküviler iyice kuruyup gevrek olması için iki kez fırınlanırdı. Bugün de, sıcaklığı iyi ayarlanmış bir fırında küçük ve yassı parçalar halinde pişirildiği için bütün suyunu kaybederek kurur. Böylece, nem al­mayacak biçimde paketlendiğinde uzun süre tazeliğini koruyabilir.

Bisküvi gibi bozulmadan saklanabilen ku­rabiyeler, peksimet, gevrek ve galetalar da büyük çapta üretilerek pastanelerde ve bak­kal dükkânlarında satışa sunulur. Ama bütün fırıncılık ürünleri bu kadar dayanıklı olmadı­ğından, çoğunun yapıldığı gün tüketilmesi gerekir. Hem bu nedenle, hem de insanlar her gün taze olarak hazırlanmış özel yiyecek­lerden hoşlandıklarından, en büyük kentlerde bile bisküvi fabrikalarının yanı sıra geleneksel fırıncılık mesleğini sürdüren küçük fırın ve pastaneler bulunur. Bu fırınlarda susamlı simitler, içine kıyma, peynir, ıspanak, patates gibi değişik katkılar konmuş çeşitli börek ve poğaçalar, paskalya çörekleri, tarçınlı ceviz ezmesiyle yapılmış ay çörekleri, acı badem kurabiyeleri, üzümlü ya da kakaolu kekler, meyveli turtalar, jöle, marmelat, krema, taze meyve ya da erimiş çikolata sosuyla çeşnilen­dirilmiş çeşit çeşit pastalar her gün yeniden yapılıp taze olarak satışa sunulur.
Her ülkede varlığını sürdüren bu küçük fırınlar, genellikle o ülkenin mutfağına özgü, en sevilen yiyecekleri yaparlar. Örneğin Fran­sızların mayalı hamurdan yapılmış, yarımay biçimindeki "kruasan"ları ve meyveli tartları pastanelerden hiç eksik olmaz. İtalyanlar'ın "pizza"ları ünlüdür. İngiltere'deki küçük fı­rınlarda akşam çayı için hazırlanmış kekler ve sütlü ekmekler, İngiltere ile ABD'de elmalı "pay'Tar, İskandinav ülkelerinde Danimarka çöreği, Almanya'da ve öbür Orta Avrupa ülkelerinin bazılarında "ştrudel" denen, içine elma ve ceviz ezmesi, kuru üzüm, tarçın koyulmuş, üstü pudraşekcrli çörekler satılır


MsxLabs & Temel Britannica
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....