Arama


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
24 Ekim 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
(1886 1973), Cevat Şakir Kabaağaçlf nın edebiyat ve gazeteci­lik dünyasındaki adıdır. Dostları arasında yalnızca "Balıkçı" diye de anılırdı. Halikarnas Balıkçısı yaşamının büyük bir bölümünü, eskiden Halikarnassos ya da

nen Bodrum kentine, denizcilere, balıkçılara adamış, Anadolu'nun uygarlık tarihindeki önemini ortaya koymuştur.
Halikarnas Balıkçısı'nın babası Mehmed Şakir Paşa tarih yazarı bir Osmanlı veziriydi. Babasının görevde bulunduğu Girit'te doğan Musa Cevat Şakir, beş yaşında ailesiyle İstan­bul'a geldi. Kendi başına oyunlar oynamayı seven bir çocuktu; eline kalem, tebeşir, ne geçirirse duvarları yazı ve resimlerle doldu­rurdu. Yemek masasının altına girip resim çizmek en sevdiği uğraşlardandı. Daha sonra da yazarlık yaşamının yanı sıra resim çalışma­larını da sürdürdü.
Küçük Cevat Şakir bir yandan mahalle mektebine giderken bir yandan da özel ders­ler aldı. İngilizce'yi küçük yaşta öğrendi. Robert Kolej'deki ortaokul ve lise yılları onun bol bol okuma ve çeviri yapma olanağı bulduğu verimli yıllardı. Okumak ve çeviri yapmak yüzünden derslerini aksattığı için kitaplığa girmesi yasaklandı. Daha okul yılla­rında çevirileri, yazıları ve karikatürleri der­gilerde yayımlanıyordu. Cevat Şakir için sa­nat artık vazgeçilmez bir tutkuya dönüşmüş­tü. Ama bütün bunların yanı sıra denizi çok seviyor, denizci olmak istiyordu.
Cevat Şakir ailesinin ısrarı üzerine İngilte­re'ye Oxford Üniversitesi'nde yakın çağlar tarihi okumaya gitti. Orada dört yıl okuyarak bilgi ve kültürünü genişletti. 1910'da İstan­bul'a döndü ve gazetelerde çeviriler, öyküler, karikatürler, çizgi romanlar yayımlayarak ya­şamını bu yolla kazanmaya çalıştı. Bu arada kitap kapağı resimleri yaptı, kitaplar resimle­di. Zekeriya Sertel'in çıkardığı Resimli Hafta dergisinde 1924'te yazdığı "Hapishanede İda­ma Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmaya Nasıl Giderler?" başlıklı yazısı yaşamının yönünü değiştirdi. Yazısıyla "halkı askerliğe karşı kışkırtma" suçunu işlediği gerekçesiyle üç yıl kalebentliğe mahkûm edildi. İlk ceza yeri Sinop'tu. Daha sonra cezasının geri kalanını tamamlamak üzere gittiği Bodrum'u görür görmez buraya hayran kaldı. Cevat Şakir'in cezası 1,5 yıl sonra affedildi, ama o Bodrum'a ve denize tutkuyla bağlandığından İstanbul'a dönmedi.
Yazarlığı açısından Bodrum güçlü bir esin kaynağıydı. Cevat Şakir için artık Bodrum'da yeni bir yaşam başlamıştı. Ülkemizde bilin­meyen ve yetişmeyen okaliptüs ve greyfurt bitkilerinin bu yörede yetiştirilip çoğalmasını sağladı. Bodrum, artık yazılarında "Halikar­nas Balıkçısı" imzasını kullanan Cevat Şa­kir'in çabasıyla yeşil ve güzel bir kıyı kenti oldu. Bodrum halkıyla kurduğu dostluk, de­niz insanlarına duyduğu sevgi coşkulu bir dille öykü ve romanlarına yansıdı. Çocukları büyüyüp okul çağına geldiklerinde Halikar­nas Balıkçısı 1947'de İzmir'e yerleşti. Akde­niz ve Ege bölgelerinde turizm rehberliği ya­parak geçimini sağladı. 1973'te ölen Balıkçı'yı Bodrumlular, çok sevdiği Bodrum'da bir te­peye gömdüler.
Öykü ve romanlarının konusunu çok iyi tanıdığı denizden, denizcilerin, balıkçıların, sünger avcılarının, dalgıçların yaşamından alan Halikarnas Balıkçısı bu yaşamı coşkulu bir dille anlatır. Anılarının yer aldığı Mavi Sürgün (1961) adlı yapıtı bu açıdan ilginçtir.
Dili, çoğu zaman yazım kurallarını hiçe sayacak kadar coşkuludur. Coşkusu şiire ve destansı bir anlatıma dönüşür.
Halikarnas Balıkçısı Anadolu uygarlığıyla ilgili, batıda da yayımlanan incelemeler yazdı. Anadolu uygarlığını Eski Yunan uygarlığının bir uzantısı olarak göstermeye çalışan savlara karşı çıktı. Bu uygarlığın bilgi, felsefe, teknik, güzel sanatlar alanlarında insan yaratıcılığının ilk beşiği olduğunu savundu. Anadolu uygar­lığının özgün bir uygarlık olduğunu vurguladı. Bu tür yazılarını Anadolu'nun Sesi (1971), Hey Koca Yurt (1972), Düşün Yazıları (1981) adlı kitaplarında topladı. Ayrıca mitoloji ile ilgili Anadolu Efsaneleri (1954), Anadolu Tanrıları (1955) adlı yapıtları vardır. Öykü kitapları ise şunlardır: Ege Kıyılarından (1939), Merhaba Akdeniz (1947), Ege'nin Dibi (1952), Yaşasın Deniz (1954), Gülen Ada (1957), Ege'den (1972), Gençlik Denizle­rinde (1973). Romanları da Aganta Burina Burinata (1946), Ötelerin Çocuğu (1956), Uluç Reis (1962), Turgut Reis (1966) ve Deniz Gurbetçileri'dir (1969).


MsxLabs & TemelBritannica
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....