Arama

Havari - Tek Mesaj #1

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
25 Ekim 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
HAVARİLER, Hz. İsa'nın ölümünden sonra öğretisini yaymak için seçtiği 12 yardımcısıdır. İsa'nın havarilerini nasıl seçtiği ve bu 12 havarinin İsa'nın çarmıha gerilişinden başla­yarak Hıristiyanlık'ın geliştirilmesi yolundaki çalışmaları İncil'de anlatılır .
İsa vaazlarına ilk olarak Filistin toprakla­rında, Celile'de kendisini dinlemeye gelen kalabalıklara, Tanrı'dan esinlendiğine inanı­lan düşünce ve buyrukları iletmekle başladı. Ne var ki, o dönemde Yahuda Krallığı'ndaki siyasal koşullar kendisi için sakıncalıydı. Ro­ma'nın işgali altında ezilen Yahudiler yar­dımlarına gelecek ve kralları olacak Mesih ya da kurtarıcıyı bekliyorlardı. Roma yönetimi­ne karşı gelişen başkaldırı, üyelerinin bir bölümü saldırıya ve adam öldürmeye kararlı siyasal bir Yahudi grubu olan Zelotlar'ca da körükleniyordu. Romalı yöneticilerin izniyle ve onlarla uyum içinde çalışan Yahudi din adamları ise giderek büyüyen bu huzursuz­luktan, kendi konumlarını yitirme korkusuyla yakından ilgiliydiler. İsa'nın başarılı vaazları ve dilden dile dolaşan mucizeleriyle bu gibile­rin durumları her geçen gün daha güçleşiyordu. Sanidrin denen ve Yahudiler'in siyasal, dinsel ve tüzel meclisi olan büyük Yahudi Konseyi denetimden çıkmaya başlayan olay­ları durdurmak için İsa'ya karşı önlem alın­ması gerektiğine karar verdi. Her an tutukla­narak öldürülebileceğini anlayan İsa, öğretisi­nin kendinden sonra da sürdürülebilmesi için bu öğretiyi benimsemiş insanlar arasından, eğitebileceği 12 kişi seçti. Bu 12 kişiye havari­ler dendi. Seçilmiş havariler şunlardı:
Petrus, Celileli bir balıkçıdır ve kardeşi Andreas'la birlikte İsa'nın ilk havarilerindendir. 12 havari arasında Petrus'un adı ilk sıra­da yer alır ve baş havari olarak değerlendiri­lir. İsa'nın çok önemli durumlarda yanında olmasına izin verdiği üç havariden biridir (öbürleri Yakup ve Yuhanna). İsa'nın uzun süredir beklenen Mesih (kurtarıcı) olduğunu

havarir6

ilk anlayan Petrus'tur. Cesur ve kararlı bir insan olarak tanıtılan Petrus'un İsa'nın tutuk­lanmasının ardından onu tanımadığını söyle­mesi zaman zaman kararsızlığa düşerek cesa­retini yitirdiğini gösterir. Ne var ki, inanışa göre, çarmıha gerilen İsa'nın yeniden yaşama döndüğünü gördükten sonra bir daha onu kimse korkutamaz ve Hıristiyanlık'ın yayıl­masının sorumluluğunu üstlenir. Petrus'un İS 64'te Roma İmparatoru Neron döneminde ilk Hıristiyanlar'a karşı başlatılan saldırılarda öl­dürüldüğü sanılmaktadır. Katolikler onu ilk papa, yani "kilisenin babası" olarak görürler.
Yakup, varlıklı bir balıkçı olan Zebedi'nin oğlu ve Yuhanna'nın ağabeyidir. Aşağıda adı geçen öbür Yakup ile karışmaması için kimi zaman Büyük Yakup olarak da anılır.
Yuhanna, Yakup'un kardeşi ve havarilerin belki de en gencidir. Yuhanna incilinin ve Kutsal Kitap'taki "Yuhanna'nın Mektupları" nın yazarı olarak kabul edilir. İsa'nın en sevdiği havari olduğuna inanılır; özel durum­larda yanından ayırmadığı üç havariden biri­dir. Çarmıha gerildiği gün İsa'nın yanında yalnızca onun bulunması da İsa'nın onu ne kadar sevdiğinin kanıtıdır. Yuhanna İncili, yazılı dört İncil arasında sonuncusu ve en ayrıntılısıdır. Daha önceki İncirlerde yer al­mayan İsa'ya ait pek çok vaazın bulunduğu bu kitabın Hıristiyanlık'ın gelişmesine büyük katkısı olmuştur.
Andreas\r\, kardeşi Petrus gibi Celile'de göl kıyısındaki Beytsayda kasabasında balıkçılık yaptığı söylenir. Petrus'u İsa'ya tanıştıran kişi olduğu için ilk misyoner olarak değerlendiri­lir. İsa'nın ölümünden sonra, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde dolaşarak vaazlar verdiği ve sonunda "X" biçiminde bir çarmıha gerildiği sanılmakladır.
Filipus, Beytsayda'dan gelen bir başka ba­lıkçıdır.
Bartolomeus, "Tolmai'nin oğlu" anlamına gelir. Filipus'un İsa'ya tanıştırdığı Natanael'in bir başka adı olduğu sanılmaktadır.
Matta, havari olmazdan önce Romalılar'ın vergi tahsildarlığını yaptığı için Yahudiler'ce hiç sevilmedi. İsa'nın çağrısına uyarak bol kazançlı işini bıraktı ve ona katıldı. Kutsal Kitap'taki dört İncil'den ilki Matta İncili'dir. Bugünkü biçimiyle kitabı Matta'nın mı, yok­sa onun aldığı notlardan yararlanarak başka birinin mi yazdığı bilinmemektedir.
Tomas, Yunanca karşılığı olan Didimus ("ikiz") adıyla da bilinir. İsa'nın dirilişine, ancak elindeki çivi izini gördükten ve böğrün-deki yaralara dokunduktan sonra inanan To­mas, "Kuşkucu Tomas" diye de bilinir. Ne var ki, bu olaydan sonra inancı hiç sarsılma­mıştır.
Yakup, Alfeus'un oğludur. Yuhanna'nın kardeşi Yakup'tan ayırt etmek için Küçük Yakup da denir. Kudüs'teki Hıristiyanların önderliğini yapan ve burada öldürülen kişinin Küçük Yakup olduğu sanılmaktadır.
Taddeus'a ilişkin hiçbir şey bilinmemekte­dir. Bazıları onun, Luka İncili'nde Yahuda olarak geçen kişi olduğunu ileri sürerlerse de bu havariye ilişkin kesin bilgi yoktur. Üç İncil'de de ayrı adlarla anılmaktadır.
Simun, Gayyur Simun adıyla da anılır. Zelotlar'ın üyelerinden biri olduğu bilinmek­tedir.
Yahuda İskaryot, havarilerin para işlerine bakardı. 30 parça gümüş karşılığında İsa'ya ihanet ederek yöneticilere onun bulunduğu yeri söyleyen ve yakalanmasına neden olan kişidir. Yahuda İskaryot, İsa'yı ele verdikten sonra kendini öldürdü. Yerine, başından beri İsa'nın izleyicilerinden biri olan Mattias seçil­di. Mattias'a ilişkin ise pek bir şey bilinme­mektedir.
Bunlar, İsa'nın atadığı ve vaaz vermekle görevlendirdiği ilk havarilerdir. Havarilik sa­nı daha sonra, Musevi olmayan halklara İsa'yı tanıtmaları için Tanrı'nın görevlendirdi­ğine inanılan Paulus ve Barnabas'a da veril­miştir.
Paulus, Roma yurttaşlığına kabul edilmiş Musevi bir ailenin oğluydu. İsa'nın ölümün­den sonra Hıristiyanlar'a karşı yapılan baskı­lar giderek arttı. O dönemdeki adı Saul olan Paulus da Hıristiyanlar'a eziyet edenlerdendi. Kutsal Kitap'a göre, bir gün İsa Saul'e parlak bir ışık biçiminde göründü ve onunla konuştu. Bu ışıktan körleşen Saul'u bir Hıristiyan iyi­leştirdi. Bu olay Saul'un Hıristiyanlık'ı be­nimsemesine yol açtı. Petrus, Yakup ve Yu­hanna ile buluşmasının ardından Paulus, Mu­sevi olmayan halklara Hıristiyanlık'ı öğretmek adına, Anadolu'da Antakya'ya yerleşti ve oradan, içlerinde Kıbrıs'ın da bulunduğu bir­çok yöreye gitti. Daha sonra Makedonya ve Korinth'e, ardından da Efes'e giderek Hıristiyanlık'ı yaymaya çalıştı. Kudüs'e dönünce tutuklandı. Roma yurttaşı olması ona Roma imparatoru tarafından yargılanma hakkı veri­yordu. Roma'ya götürülen Paulus'un bundan sonraki yaşamına ilişkin kesin bilgiler yoktur.
Barnabas ise İsa'nın çarmıha gerilişinden hemen sonra malını mülkünü Kudüs'teki ina­nanlar topluluğuna bağışlayarak onlara katıl­dı. Bir süre Paulus'la birlikte çalıştı. Daha sonra aralarında anlaşmazlık çıktı. Barna-bas'ın nasıl öldüğüne ilişkin bilgi yoktur.
Havariler İsa'nın en yakın dostları oldular. Onun yanında olmak, onunla konuşmak, soru sormak ve vaazlarını dinlemek gibi özel ayrı­calıkları vardı.
İsa bütün havarilerini vaaz vermek ve hastaları iyileştirmek üzere en az iki kez sınama yolculuğuna gönderdi. Daha sonra onlara Hıristiyan Kilisesi'ne ilişkin karar ver­me yetkisi tanıdı. İnanışa göre İsa dirilişin­den sonra havarilere, kendi adına insanların günahlarını bağışlama yetkisi de verdi. İsa'nın ölümünden sonra, İncil'i dünyanın her yanına götürme sorumluluğu havarilere düştü. Hıristiyanlık'ın günümüzdeki gücü ve otoritesi büyük ölçüde, İsa'nın görevlendirdiği bu 12 havarinin etkinliklerinden kaynaklanmıştır.

Msxlabs & TemelBritannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....