HAVARİLER, Hz. İsa'nın ölümünden sonra öğretisini yaymak için seçtiği 12 yardımcısıdır. İsa'nın havarilerini nasıl seçtiği ve bu 12 havarinin İsa'nın çarmıha gerilişinden başlayarak Hıristiyanlık'ın geliştirilmesi yolundaki çalışmaları İncil'de anlatılır .
İsa vaazlarına ilk olarak Filistin topraklarında, Celile'de kendisini dinlemeye gelen kalabalıklara, Tanrı'dan esinlendiğine inanılan düşünce ve buyrukları iletmekle başladı. Ne var ki, o dönemde Yahuda Krallığı'ndaki siyasal koşullar kendisi için sakıncalıydı. Roma'nın işgali altında ezilen Yahudiler yardımlarına gelecek ve kralları olacak Mesih ya da kurtarıcıyı bekliyorlardı. Roma yönetimine karşı gelişen başkaldırı, üyelerinin bir bölümü saldırıya ve adam öldürmeye kararlı siyasal bir Yahudi grubu olan Zelotlar'ca da körükleniyordu. Romalı yöneticilerin izniyle ve onlarla uyum içinde çalışan Yahudi din adamları ise giderek büyüyen bu huzursuzluktan, kendi konumlarını yitirme korkusuyla yakından ilgiliydiler. İsa'nın başarılı vaazları ve dilden dile dolaşan mucizeleriyle bu gibilerin durumları her geçen gün daha güçleşiyordu. Sanidrin denen ve Yahudiler'in siyasal, dinsel ve tüzel meclisi olan büyük Yahudi Konseyi denetimden çıkmaya başlayan olayları durdurmak için İsa'ya karşı önlem alınması gerektiğine karar verdi. Her an tutuklanarak öldürülebileceğini anlayan İsa, öğretisinin kendinden sonra da sürdürülebilmesi için bu öğretiyi benimsemiş insanlar arasından, eğitebileceği 12 kişi seçti. Bu 12 kişiye havariler dendi. Seçilmiş havariler şunlardı:
Petrus, Celileli bir balıkçıdır ve kardeşi Andreas'la birlikte İsa'nın ilk havarilerindendir. 12 havari arasında Petrus'un adı ilk sırada yer alır ve baş havari olarak değerlendirilir. İsa'nın çok önemli durumlarda yanında olmasına izin verdiği üç havariden biridir (öbürleri Yakup ve Yuhanna). İsa'nın uzun süredir beklenen Mesih (kurtarıcı) olduğunu
ilk anlayan Petrus'tur. Cesur ve kararlı bir insan olarak tanıtılan Petrus'un İsa'nın tutuklanmasının ardından onu tanımadığını söylemesi zaman zaman kararsızlığa düşerek cesaretini yitirdiğini gösterir. Ne var ki, inanışa göre, çarmıha gerilen İsa'nın yeniden yaşama döndüğünü gördükten sonra bir daha onu kimse korkutamaz ve Hıristiyanlık'ın yayılmasının sorumluluğunu üstlenir. Petrus'un İS 64'te Roma İmparatoru Neron döneminde ilk Hıristiyanlar'a karşı başlatılan saldırılarda öldürüldüğü sanılmaktadır. Katolikler onu ilk papa, yani "kilisenin babası" olarak görürler.
Yakup, varlıklı bir balıkçı olan Zebedi'nin oğlu ve Yuhanna'nın ağabeyidir. Aşağıda adı geçen öbür Yakup ile karışmaması için kimi zaman Büyük Yakup olarak da anılır.
Yuhanna, Yakup'un kardeşi ve havarilerin belki de en gencidir. Yuhanna incilinin ve Kutsal Kitap'taki "Yuhanna'nın Mektupları" nın yazarı olarak kabul edilir. İsa'nın en sevdiği havari olduğuna inanılır; özel durumlarda yanından ayırmadığı üç havariden biridir. Çarmıha gerildiği gün İsa'nın yanında yalnızca onun bulunması da İsa'nın onu ne kadar sevdiğinin kanıtıdır. Yuhanna İncili, yazılı dört İncil arasında sonuncusu ve en ayrıntılısıdır. Daha önceki İncirlerde yer almayan İsa'ya ait pek çok vaazın bulunduğu bu kitabın Hıristiyanlık'ın gelişmesine büyük katkısı olmuştur.
Andreas\r\, kardeşi Petrus gibi Celile'de göl kıyısındaki Beytsayda kasabasında balıkçılık yaptığı söylenir. Petrus'u İsa'ya tanıştıran kişi olduğu için ilk misyoner olarak değerlendirilir. İsa'nın ölümünden sonra, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde dolaşarak vaazlar verdiği ve sonunda "X" biçiminde bir çarmıha gerildiği sanılmakladır.
Filipus, Beytsayda'dan gelen bir başka balıkçıdır.
Bartolomeus, "Tolmai'nin oğlu" anlamına gelir. Filipus'un İsa'ya tanıştırdığı Natanael'in bir başka adı olduğu sanılmaktadır.
Matta, havari olmazdan önce Romalılar'ın vergi tahsildarlığını yaptığı için Yahudiler'ce hiç sevilmedi. İsa'nın çağrısına uyarak bol kazançlı işini bıraktı ve ona katıldı. Kutsal Kitap'taki dört İncil'den ilki Matta İncili'dir. Bugünkü biçimiyle kitabı Matta'nın mı, yoksa onun aldığı notlardan yararlanarak başka birinin mi yazdığı bilinmemektedir.
Tomas, Yunanca karşılığı olan Didimus ("ikiz") adıyla da bilinir. İsa'nın dirilişine, ancak elindeki çivi izini gördükten ve böğrün-deki yaralara dokunduktan sonra inanan Tomas, "Kuşkucu Tomas" diye de bilinir. Ne var ki, bu olaydan sonra inancı hiç sarsılmamıştır.
Yakup, Alfeus'un oğludur. Yuhanna'nın kardeşi Yakup'tan ayırt etmek için Küçük Yakup da denir. Kudüs'teki Hıristiyanların önderliğini yapan ve burada öldürülen kişinin Küçük Yakup olduğu sanılmaktadır.
Taddeus'a ilişkin hiçbir şey bilinmemektedir. Bazıları onun, Luka İncili'nde Yahuda olarak geçen kişi olduğunu ileri sürerlerse de bu havariye ilişkin kesin bilgi yoktur. Üç İncil'de de ayrı adlarla anılmaktadır.
Simun, Gayyur Simun adıyla da anılır. Zelotlar'ın üyelerinden biri olduğu bilinmektedir.
Yahuda İskaryot, havarilerin para işlerine bakardı. 30 parça gümüş karşılığında İsa'ya ihanet ederek yöneticilere onun bulunduğu yeri söyleyen ve yakalanmasına neden olan kişidir. Yahuda İskaryot, İsa'yı ele verdikten sonra kendini öldürdü. Yerine, başından beri İsa'nın izleyicilerinden biri olan Mattias seçildi. Mattias'a ilişkin ise pek bir şey bilinmemektedir.
Bunlar, İsa'nın atadığı ve vaaz vermekle görevlendirdiği ilk havarilerdir. Havarilik sanı daha sonra, Musevi olmayan halklara İsa'yı tanıtmaları için Tanrı'nın görevlendirdiğine inanılan Paulus ve Barnabas'a da verilmiştir.
Paulus, Roma yurttaşlığına kabul edilmiş Musevi bir ailenin oğluydu. İsa'nın ölümünden sonra Hıristiyanlar'a karşı yapılan baskılar giderek arttı. O dönemdeki adı Saul olan Paulus da Hıristiyanlar'a eziyet edenlerdendi. Kutsal Kitap'a göre, bir gün İsa Saul'e parlak bir ışık biçiminde göründü ve onunla konuştu. Bu ışıktan körleşen Saul'u bir Hıristiyan iyileştirdi. Bu olay Saul'un Hıristiyanlık'ı benimsemesine yol açtı. Petrus, Yakup ve Yuhanna ile buluşmasının ardından Paulus, Musevi olmayan halklara Hıristiyanlık'ı öğretmek adına, Anadolu'da Antakya'ya yerleşti ve oradan, içlerinde Kıbrıs'ın da bulunduğu birçok yöreye gitti. Daha sonra Makedonya ve Korinth'e, ardından da Efes'e giderek Hıristiyanlık'ı yaymaya çalıştı. Kudüs'e dönünce tutuklandı. Roma yurttaşı olması ona Roma imparatoru tarafından yargılanma hakkı veriyordu. Roma'ya götürülen Paulus'un bundan sonraki yaşamına ilişkin kesin bilgiler yoktur.
Barnabas ise İsa'nın çarmıha gerilişinden hemen sonra malını mülkünü Kudüs'teki inananlar topluluğuna bağışlayarak onlara katıldı. Bir süre Paulus'la birlikte çalıştı. Daha sonra aralarında anlaşmazlık çıktı. Barna-bas'ın nasıl öldüğüne ilişkin bilgi yoktur.
Havariler İsa'nın en yakın dostları oldular. Onun yanında olmak, onunla konuşmak, soru sormak ve vaazlarını dinlemek gibi özel ayrıcalıkları vardı.
İsa bütün havarilerini vaaz vermek ve hastaları iyileştirmek üzere en az iki kez sınama yolculuğuna gönderdi. Daha sonra onlara Hıristiyan Kilisesi'ne ilişkin karar verme yetkisi tanıdı. İnanışa göre İsa dirilişinden sonra havarilere, kendi adına insanların günahlarını bağışlama yetkisi de verdi. İsa'nın ölümünden sonra, İncil'i dünyanın her yanına götürme sorumluluğu havarilere düştü. Hıristiyanlık'ın günümüzdeki gücü ve otoritesi büyük ölçüde, İsa'nın görevlendirdiği bu 12 havarinin etkinliklerinden kaynaklanmıştır.
Msxlabs & TemelBritannica