Arama

Anlayana - Tek Mesaj #1793

jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
26 Ekim 2008       Mesaj #1793
jöly - avatarı
Ziyaretçi
'ölü kuş da merhamet ister'

ayazda inek sagan parmaklarin
erzurumi bir süt katardi sabahlarima
bembeyaz.
pinarlardan diz çokerek su içmeyi iki gözün ögretti
iki kredilik bir ders gibi
almasi dile kolay.
bir söylentiye göre seyh galib'e hüsn ü aski da onlar
yazdirmis iki gözün
sonra iki basamakli imtihanlar yapmis saçlarin
herkes takilmis.

vurulan kus uçarmis öldügünü anlayana kadar
can havliyle degil ümitle

hatirlasana
takvim yapragini koparmayinca günleri nasil
durdururduk ben de dururdum
tatil kafama göre uzardi da uzardi
tipki yayla yollari gibi
traktörlerin kagnilardan medet umdugu patikalardan
askimi sürükler yanina tasirdim senin ve sütün.
sen yayla yollarindan parmak parmak bosanirdin
bulutlara ve kuslara
yem olurdun ask olurdun.
sonra süt kovasinda sabaha karisirdi yüzün, ayaz
olurdu
deniz oydu iste
satardik anasini akdenizin ve karadenizin.
her sabah
cariyeler tezek toplardi kinali elleriyle
efendilerine çay demlemek için
ama senin yüzün yanardi her seferinde
hilal'i sorma
o, rüyalar görürdü sinirli ama mutebesim
mal vakti uyanan duygular once kara gözlerine
sonra beyaz süte üsüsüdü
ayrilik gayrilik yoktu
beyaz ve soguk kardesce üsürdü parmaklarinda
kanadi kirik kus bir süt içer bir Allah'a bakardi
aksam da ayni ibadeti yapardi koyluler
küçük guruplar halinde.
o zaman sehir mehir yoktu
sen kocakari ilaçlari satardin
molla memed iyilestirirdi bütün hastalari
icine ne yazildigini tam bilemedigimiz muskalarla.
o zaman siyahlar simsiyah beyazlar bembeyazdi
gri Ankaralarda icad edildi cok sonradan.
sonra iki gözün iki basamakli imtihanlarla askimi
eledi mulakatsiz!
konusturulmadan ve dinlenmeden.
simdi vurulan kus öldügünün farkinda
ve dilencilerden ödünç aldigi sarkiyi söylüyor:

........e ben yine vurgunum gözlerine
birtanem sen yoksa aşık mısın birine?

Kerim Demirci Ohio State University Ekim 98




--------------------------------------------------------------------------------

sürgün mü desem

ben gecenin koyulugunda
ellerini acan her cicegi sularim
bir bakima sut annesiyim sevginin ve merhametin
yani, yalniz ise yarar gelenekleri seven kanli bir
bulbul degilim

siz yuz kizartici iyiliklerimi
tarih kitaplarina sorun
ben simdi ceylanlara biraz turkce ogretecegim
mecnun'un da bir efsane oldugunu!
ellerine birer agri dagi tutusturup
bana tez elden
nuh'u bulun diyecegim

beyazin kana bulanmasini endulus'ten ogrendim
niluferlere dogru iki gemi yolladim
biri istanbul oldu
digeri piramit...
istanbul ihanet etti sonunda
misir da coktan cekildi kendi kabuguna

siyah kanatlarima gelince
onlari goc diyarlarindan topladim
buza yazi yazanlara da birer tane
koyu rekli aksam verdim ki
sicak tutsunlar buzlarini
hiyanet tam uyumadan

yunden eldiven yapan nineler bekledi ayak izlerimi
kutuplara yakin beldelerde.
ben duymadim ama sicak turkuler de yakmislar uzun uzun
sadece gelenleri isitmak icin
ruyalardakinin ayniymis gelenler
bunu da baskalarindan ogrendim


onbesinci yuzyila yolunuz duserse
yerli su kabarciklarina soyleyin
denizin tamamen kurumadigini.
kopekbaliklarini akvaryumlarin
arta kalanlari da iyi kalpli anneler besledigini...




Kerim DEMİRCİ