IRAK, Ortadoğu'da yer alan bir ülkedir. Kuzeyde Türkiye, batıda Suriye ve Ürdün, doğuda îran, güneyde Suudi Arabistan ve Kuveyt, güneydoğuda Basra Körfezi'yle çevrilidir. Irak'ın Basra Körfezi'nde dar bir kıyı şeridi vardır. Fırat ve Dicle ırmakları ülkeyi kuzeybatıdan güneydoğuya doğru boylu boyunca geçerek, Basra Körfezi'ne 160 km kala birleşir ve ŞattüT-Arap adını alır. Irak, eskiçağda Mezopotamya denen ve uygarlığın beşiği olarak bilinen bölgededir. Mezopotamya Yunanca mesos (orta) ve potamos (ırmak) sözcüklerinden türetilmiştir; "iki ırmak arasında yer alan bölge" anlamına gelir
Ülke doğal özellikleri bakımından üç bölgeye ayrılır: Dicle-Fırat havzası, kuzeydoğu yaylaları ve güneybatı çölleri. Ülkenin yaklaşık yarısını kaplayan Dicle-Fırat havzası kuzeybatıdan güneydoğuya uzanır. Fırat Irmağı Suriye topraklarından gelir, geniş bir vadi içinden geçerek Irak'a girer. Türkiye topraklarından gelen Dicle ise, Musul'a kadar kıvrımlı bir çığır izleyerek Küçük Zap ve Büyük Zap ırmaklarıyla birleşir, daha sonra geniş bir yatak içinde akar. İki ırmak arasındaki bölge ırmakların sürükleyip getirdiği verimli topraklarla örtülüdür. Kuzeybatıda yer alan bozkırlar ve küçük sıradağlarla kaplı el-Cezire bölgesi Dicle ve Fırat vadilerini Anadolu'dan ayırır. Bağdat dolaylarında birbirine iyice yaklaşan Dicle ve Fırat yeniden birbirinden
NÜFUS: 16.630.000 (1988).
YÖNETİM: Tek meclisli, tek partili cumhuriyet.
DOĞAL YAPI: Fırat-Dicle havzası kuzeybatıdan güneydoğuya doğru uzanır. Fırat'ın batısında çöl bölgesi, kuzeydoğuda dağlık bölge yer alır. Basra Körfezi'nin kuzeyinde dar bir kıyı şeridi vardır.
ÖNEMLİ KENTLER: Bağdat, Basra, Musul, Erbil, Süley-maniye, Kerkük, el-Amare.
DIŞARIYA SATILAN BAŞLICA ÜRÜNLER: Besin maddeleri, kauçuk, kâğıt ve gübre.
EĞİTİM: İlk ve ortaöğrenim parasız olmakla birlikte okuryazar oranı düşüktür.
Dicle'nin doğusundaki dağlık alan Türkiye-İran sınırına doğru basamaklar biçiminde yükselir. Burada ülkenin en yüksek noktası olan Revandiz Dağı (3.658 metre) yer alır. Güneybatıdaki çöl bölgesi Fırat düzlüklerinden başlayarak Arabistan'ın içlerine doğru yumuşak bir eğimle yükselerek uzanır.
Irak'ta iklim serttir. Yazlar çok sıcaktır. Kuzeyden gelen kuru rüzgârlar toz fırtınalarına neden olur. Geceleri hava serinler; ne var ki, ırmak kıyılarında nem oranı çok yüksek olduğu için sıcağa dayanmak zordur. Kışlar soğuk geçer. Kuzeydeki dağlara bol kar yağar. Soğuk kuzey rüzgârları bir engelle karşılaşmadan Basra Körfezi'ne kadar ulaşır. Kışları güneydoğudan esen ılık ve nemli rüzgârlar yağış getirir.
Kurak iklimin egemen olduğu yaylalarda bodur çalılar ve dikenli bitkiler yetişir. Bataklıklar uzun otlar ve sazlarla kaplıdır. Irmak boylarında söğüt ve kavaklardan oluşan küçük orman kümelerine rastlanır. Zağros Dağ-ları'nda seyrek meşe ormanları vardır. Hayvan varlığı önemli ölçüde azalmıştır. Devekuşu ve yaban eşeği artık yok denecek kadar azdır. Aslan soyu ise yüzyılın başında tükenmiştir. En çok rastlanan hayvanlar çakal, sırtlan, yaban domuzu ve ceylandır. Bataklıklarda ve ırmak boylarında susamuru, kertenkele ve yılanlar vardır. Irak'a leylek, pelikan ve balıkçıl gibi çok sayıda göçmen kuş uğrar.
Nüfus Ülke nüfusunun dörtte üçü Arap'tır. Araplar ülkenin orta ve güney bölgelerinde yaşarAzınlıklar arasında en büyük grup kuzey ve kuzeydoğudaki dağlık bölgelerde yaşayan Kürtler'dir. Resmi dil Arapça'dır. Öteki azınlıkları Türkler, Türkmenler, Yezidiler ve Mandayyalar oluşturur. Ülke nüfusunun büyük bir bölümü Müslüman'dır. Müslümanlar arasında Şii mezhebinden olanlar çoğunluktadır. Hıristiyanlar'ın toplam nüfus içindeki oranı yüzde 3,5'tur.
Irak'ın başlıca kentleri, her ikisi de Dicle üzerinde kurulu olan başkent Bağdat ve Musul, liman kenti Basra, aşağı Dicle kıyısında el-Amare ve kuzeydoğuda bir petrol kenti olan Kerkük'tür.
Irak tarih boyunca birçok uygarlığın beşiği olmuştur. Bilinen en eski uygarlıklardan birini kuran Sümerler buraya İÖ 400'lerde yerleştiler. Onları Babilliler, Asurlular ve Persler izledi.
Irak'ın başlıca kentleri, her ikisi de Dicle bir alana yayılmıştır. Babil, Ninova, Ur ve Bağdat yakınlarındaki Ktesiphon (Medain) gibi eski kentlerde yapılan kazı ve araştırmalar bu uygarlıklara ilişkin önemli bilgiler sağlamıştır
Tarım ve Sanayi
Irak'ta halkın temel uğraşı tarımdır. Eski uygarlıklar döneminde kanallar açılarak ırmaklardan sulama işinde yararlanılmıştı. Ne var ki, ortaçağda bu ileri tarım ülkesi geriledi. Kanallar bakımsızlıktan işe yaramaz oldu. Son 50 yıl içinde büyük sulama projeleri gerçekleştirildi. Bugün ülkenin üçte birinde sulama ile tarım yapılır.
Ekime elverişli alanların büyük bölümü Dicle ve Fırat vadilerirıdedir. Burada yetiştirilen başlıca ürünler buğday, arpa ve mısırdır. Aşağı Fırat ile Dicle' lin bataklık kesimlerin-
el-Kut yakınlarında Dağları eteklerinde
ve domates yetiştirilir.
Irak dünyanın en büyük hurma üreticilerinden biridir. Hurma en çok Şattü'l-Arap'ın iki yanında uzanan gemiş ve sulak alanlarda yetiştirilir Tarımla uğraşan çiftçilerden başka, çbllerdeki vahalarda konaklayan, koyun, keçi ve deve yetiştirerek geçinen göçebe toplu uklar da vardır. Bunlara Bedevi denir. Bedev 1er kerpiç evlerde ya da keçi kılından yapılma çadırlarda yaşarlar.
sığır besleyen Irak öbür satar.
Irak'ta petrol tanrımdan da önemlidir. 1972'de petrol sanayisi kamulaştırılmıştır. En büyük petrol yatakları Kerkük'te, Zubeyr ile Rumeyle arasında ve kuzeyde Musul yakınlarında Ayn Zala'dadır. Petrol ve doğal gaz Irak'ın en büyük zenginlik kaynağıdır. Çıkarılan petrolün bir bölümü iç tüketimde kullanılır, geri kalan ham petrol başta Suudi Arabistan olmak üzere öteki ülkelere satılır.
Sanayi 1950'lerden sonra gelişmeye başlamıştır. Petrokimya, | çimento, demir, tuğla, gübre, şeker, pamiklu ve yünlü dokuma sanayileri vardır. Dicle ve kolları üzerindeki hidroelektrik ve termik santrallardan elektrik elde edilir.
Irak demiryoluyla Türkiye ve Suriye'ye, karayoluyla Ürdün, Türkiye ve İran'a bağlanır. Ülkenin gelişmemiş kesimlerinde ulaşım hâlâ deve ve eşek gibi binek hayvanlarıyla sağlanır. Ülkenin başlıca limanları olan Basra ve Kuveyt sınırındaki Ümm Kays İran'la yapılan savaş sırasında büyük zarar görmüştür. Büyük gemiler Şattü'l-Arap'tan 100 km kadar içeriye girebilir. Fırat ise yalnızca küçük teknelerle ulaşıma elverişlidir. Bağdat ve Basra'da uluslararası havalimanları vardır.
I. Dünya Savaşı'na (1914-18) kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğinde olan Irak
1918'den sonra İngilizler'in eline geçti. İngilizler Araplar'la Kürtler arasında baş gösteren milliyetçi hareketleri sert önlemlerle bastırdılar. Şam'da bağımsız bir Arap devleti kurma girişimi Fransızlar'ca engellenen Emir Faysal İngilizler'e sığındı. Güdümlü bir krallık kurmak isteyen İngilizler Emir Faysal'la anlaşmaya vardılar. Faysal 1921'de Irak kralı olarak tahta çıktı.
Irak 1932'de İngiliz manda rejiminin sona ermesinden sonra bağımsız bir ülke olarak Milletler Cemiyeti'ne girdi. Faysal'ın ölümünden sonra tahta çıkan Kral Gazi döneminde ülke siyasal karışıklıklara sahne oldu. 1935'te Kerkük petrol yatağını Akdeniz'e bağlayan boruhattı açıldı.
1958'de bir darbe sonucu Kral II. Faysal öldürüldü ve cumhuriyet ilan edildi. 1968'deki bir başka darbenin ardından güçlenen Baas Partisi 1979'da Saddam Hüseyin'i devlet başkanlığına getirdi.
Irak ile İran Basra Körfezi'ne ilişkin olarak sık sık anlaşmazlığa düşüyorlardı. Irak Şattü'l-Arap'ın doğu yakasında hak iddia ediyordu. Ayrıca İran'ın petrolce zengin batı sınırında da gözü vardı. Irak'ın 1980'de doğu sınırını geçerek İran topraklarına girmesiyle sekiz yıl süren kanlı bir savaş başladı. Irak savaş sırasında İran'a ve kendi ülkesinde yaşayan Kürtler'e karşı kimyasal silah kullanmakla suçlandı. Savaş her iki ülkede de büyük yıkıma yol açtı ve uluslararası bir bunalım yarattı. Körfez Savaşı olarak da adlandırılan ve yalnızca Irak'ta 500 bin kişinin ölümüne neden olan bu savaş 20 Ağustos 1988'de bir ateşkesle son buldu.
MsxLabs & TemelBritannica