(18 Şubat 1856), Osmanlı Devleti'nde Tanzimat'la başlayan, özellikle hukuk ve yönetim alanındaki değişikliklere yeni bir yön veren önemli bir belgedir.
Islahat Fermanı'nın doğuşuna yol açan gelişmelerin tarihi oldukça geriye gider. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasından sonra Osmanlı topraklarında yaşayan Ortodoks Hıristiyanlar'ın koruyuculuğunu üstlenmeye çabalayan Rusya'nın bu yoldaki müdahaleleri zaman zaman siyasal ve askeri çatışmalara yol açıyordu. Rusya'nın bu girişimlerinin Osmanlı Devleti'ni parçalayabileceğini düşünen İngiltere ve Fransa gibi güçlü devletler de kendi çıkarları bakımından bunu önlemeye çalışıyorlardı. Bu devletler bir yandan da Osmanlı Devleti'ni reformlar yapmaya zorluyorlardı. 1839'da Tanzimat Fermanı'nın ilanıyla başlayan dönemde yapılan reformlar onlara göre başarılı sonuçlar doğurmamıştı. Bu gerekçeyle bir süre sonra Rusya, Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışınca 1853'te Kırım Savaşı çıktı. İngiltere ile Fransa da Osmanlı Devleti'nin yanında fiilen savaşa katıldı. Rusya'nın yenilgisi kesinleşince İngiltere ve Fransa dış müdaj. haleleri önlemek için Osmanlı Devleti'nden özellikle Hıristiyan uyruklara yönelik yeni düzenlemeler yapmasını istediler. Bu düzenlemeler, yapılacak barış antlaşmasında da yer alacak, böylece devletlerarası bir sözleşme niteliği de kazanacaktı. Islahat Fermanı işte bu gelişmeler sonunda ortaya çıktı.
İngiltere ve Fransa'nın İstanbul elçileriyle Sadrazam Ali Paşa'nın birlikte hazırladıkları Islahat Fermanı 18 Şubat 1856'da Babıâli'de yüksek devlet görevlileri önünde okunarak ilan edildi. Islahat Fermanı, Tanzimat Fermanı'yla getirilen yenilikleri bir kez daha yineliyor, bunlara ek olarak birçok yeni ilke ortaya koyuyordu. Müslüman-Hıristiyan ayrımını kaldırıyor, Hıristiyanların da devlet yönetimine Müslümanlar'la eşit koşullarda katılmalarını ve askerlik yapmalarını öngörüyor, vergi konusunda da farklı uygulamaları kaldırıyordu. Mahkemelerde Hıristiyanların da tanıklık yapmaları kabul ediliyor, resmi yazışmalarda Hıristiyanlar'dan söz edilirken küçük düşürücü ifadeler kullanılması yasaklanıyordu. Ayrıca devlet yönetiminde yeni düzenlemeler öngörülüyor, bir çeşit vergilendirme yöntemi olan iltizam kaldırılıyor, vergilerin doğrudan alınması sistemi getiriliyordu. Yargılamaların açık olarak yapılması, işkencenin kaldırılması, ticaret, ceza ve cinayet mahkemeleri kurulması, çağdaş yargılama ilkelerine uyulması benimseniyordu. Suçlu görülenlerin mallarına el konulması demek olan müsadere usulü de kaldırılıyordu. Fermanda devletin her yıl için gelirini ve giderini gösteren bir bütçesi olması, mali sistemin yeniden düzenlenmesi, bankalar kurularak mali kaynakların güçlendirilmesi, devletin yol, köprü, su kanalı gibi bayındırlık hizmetlerine önem vererek ticaret ve tarımın gelişmesine katkıda bulunması, bunları yapmak için de Avrupa'daki bilimsel ve teknik gelişmelerle Avrupa sermayesinden yararlanılması gereği vurgulanıyordu.
Tanzimat Fermanı'na göre daha kapsamlı olan ve daha somut maddeler içeren Islahat Fermanı'ndaki ilkeler 30 Mart 1856'da imzalanan Paris Antlaşmasında yer aldı. Bu ilkelerin bir bölümü zamanla yazılı hukuk kuralları durumuna gelerek uygulamaya konuldu. Bir bölümü ise hiç uygulanamadı. Hıristiyanlar'a tanınan yeni haklar bazı bölgelerde Müslümanlar'ın sert tepkisiyle karşılaştı. Bu yönüyle Islahat Fermanı Rusya'nın Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmasını önleyemediği gibi İngiltere ile Fransa'nın da karışması için hukuksal bir temel sağladı.
MsxLabs & TemelBritannica