(1640-1711), M ıstafa Buhurizade'nin şiirlerinde kullandığı lakma addır. Türk müziğinin en büyük bestecilerinden biri olan Itri İstanbul'da dünyayaj geldi. IV. Mehmed döneminde hanende (ş ırkıcı) olarak Saray Fasıl Heyeti'ne alındığında, bestelediği şarkılarla ünü yayılmaya başlamıştı. Beğenilen bir sanatçı olması nedeniyle başta padişah olmak üzere, dönemin tümj ileri gelenlerince değerli armağanlarla ödüllendirilen Itri uzunca bir süre Enderun'da müjzik öğretmenliği de yaptı. 1680'lerin sonlarında saraydan ayrıldı. Yaşamöyküsünün buncan sonraki bölümüne ilişkin çok az şey bilinmektedir. Besteciliğinin yanı sıra, Itri çağının ünlü şair ve hattatlarından bitiydi. Şiirlerini hem Divan şiiri biçiminde aruz ölçüsüyle, hem de halk şiiri biçiminde hece ölçüsüyle yazdı. Meyvecilik ve çiçekçilikle de uğraşan Itri'nin aşılama yoluyla ünlü "mustabey armudu'nu ilk yetiştiren kişi olduğu söylenir. Çeşitli türlerde ll.OOO'i aşkın sözlü yapıt besteleyen Itri'nin günümüze ulaşabilen yapıtlarının sayısı 40'ı bulmaz. Bunların 10 tanesi dinsel, geri kaknı ise dindışı yapıtlardır. Dinsel yapıtları arısında bir Mevlevi ayini, sözleri Mevlana'nııı olan bir naat (Hz. Mu-hammed'i öven bu yapıt, Mevlevi tekkelerinde, ayinin başında okunurdu), ünlü Bayram Tekbiri ve Salât-ı Ummiye, bir Cuma Salâtı ve birkaç ilahi vardır. Dindışı yapıtlarının en önemlisi olan Neva Kâr aynı zamanda Türk müziğinin en yetkin örneği sayılır. "Tuti-i mu-cize-guyem, ne desem laf değil" (Mucize söyleyen papağanım ben, söylediğim boş söz değil) dizesiyle başlayan Segah Yürüksemarsi ise en bilinen dindışı yapıtıdır.
MsxLabs & TemelBritannica