UZAY
1. Tüm varlıkların içinde bulun duğu, tüm sınırlı genişlikleri içine alan, uçsuz bucaksız boşluk.
2. Gökcisimlerinin tümünü içine alan sonsuz boşluk.

—Ast. Uzay savaşı, savunma ya da saldırı araçlarını (gözlem uydularını, sabit ya da Ay da kurulacak olan platformları) askeri amaçlarla kullanarak, büyük güçler arasındaki üstünlük iddiasını ve olası bir savaşı, Yer'in yörünge uzayını kapsayacak biçimde yaygınlaştıran savaş türü.

—Ceb. Bir yapıyla donatılı küme. n boyutlu uzay, n bağımsız vektörün doğurduğu vektör uzayı.

—Ceb. ve Topol. Üzerinde bir ya da birçok yapının tanımlandığı küme

—Elektron. Uzay yükü, bir elektron tüpünde katotu çevreleyen uzayda elektron birikimi

—Fels. Bir nesnenin, kendisinden zorun lu olarak daha büyük ve ölçülebilir bir uzam, bir hacim içinde belli bir uzam, belli bir hacim kaplamasını sağlayan ayırtedi ci özelliği (Bk. ansikl. böl.)

—Geom. Kendisine 3 boyutlu bir vektör uzayı eşlik ettırılebılen nokta kümesi. (Bk. ansikl. böl.)

—Gökbil. ve Uz. have. Uzak uzay, Yer'den. en azından Yer-Ay uzaklığına eşit bir uzaklıkta bulunan uzay bölgesi

—Opt. Kromatik uzay, renklerin üç boyutlu çokluğunun uzaysal gösterimi.

—Psikan. Potansiyel uzay. Winnicott’ta ara yanılsama bölgesi.

—Ruhbil. Bir bireyin uzayı nasıl algıladığını, tasarladığını ya da kullandığını belirtme amacı güden “uzay tasarımT’nın kısaltması. (Bk. ansikt. böl.)

—Uz. havc. Uzay havacılığı, uzayda seyrüsefer bilimi. ll Uzay uçuşlarının gerçekleştirilmesini sağlayan ya da sağlamış olan bilimlerin, tekniklerin ve insan etkinliklerinin tümü. (Bk. ansikt. böl.)