Arama


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
10 Kasım 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

NİL

Ad:  nil.jpg
Gösterim: 812
Boyut:  40.2 KB

Kuzey doğu Afrika'da ırmak 6 700 km (Victoria gölünden sonra 5 600 km).

Yaklaşık 3 milyon km2’lik bir havzayı akaçlar. Irmağa firavunlar Hapi, Yunanlılar Khrysonoas, Araplar Bahr ("deniz”) adını verdiler.

Çığırı


Nil, Burundi'deki bir ırmaktan, Kasumo'dan kaynaklanır; Kasumo, daha sonra aşağı çığırında Kagera adını alarak Victoria gölüne dökülür. 1 133 m yükseltideki bu iç deniz (yaklaşık 70 000 km2), iki çağlayan arasında Kioga gölünü aşan Nil Victoria aracılığıyla K.’e doğru akar. Nil Victoria, daha sonra, Semliki'nin beslediği Mobutu gölüne girer; buradan Bahrülcebel ("dağın ırmağı") adını alarak çıkan ırmak, Güney Sudan ovasında ilerler. Taşkınlar, kolların çoğalması, su bitkileri ve su kütlesinin yarısına yakınını yok eden yoğun buharlaşma, Bahrülgazel’i de alan bu uçsuz bucaksız “sedd'Ter bataklık çanağının başlıca özellikleridir No gölünden çıktıktan sonra Bahrülebyad adıyla anılmaya başlayan ırmak, sağ kıyısından Sobat'ı alarak kuzeye yönelir. Hartum'da Bahrülazrak'a kavuşur ve bundan sonra bazen Büyük Nil adıyla anılmaya başlar.

Bundan sonra, gene sağ kıyıdan Atbara’ yı alır, çölde 2 700 km ilerleyerek Akdeniz'e dökülür. Nil'in boyuna profili yukarı çığırında düzenlenmemiştir; ama “sedd" ler bataklıklarının girişinde eğim, Hartum’un ötesine kadar çok azdır (km'de 3,5 cm). Çığırın aşağı kesiminde bir dizi engebe tatlı eğimli kanalları birbirinden ayırır: bunlar, 1 ile 6 arasında numaralandırılmış olan ve Asuan'dan başlayarak çığır üzerinde sıralanan ünlü "çağlayanlar"dır. Gerçekte bunlar, çoğunlukla, sular çekik olduğunda su ulaşımına izin vermeyen ivintilerdir, ikinci çağlayandan az sonraki aşağı vadi, Mısır'ın yaşanabilecek bölümünü oluşturur. Kahire’yi geçen ırmak, buzul döneminde biçimlenmiş, tarih çağları boyunca ilerlemesi sürmüş, ama denizaltındaki yamacın sert yapısı ve güçlü kıyı akıntısı nedeniyle bugün yayılması sona ermiş olan Nil deltasına girer. Irmak, Heşit (1076 m3/sn) ve Dimyat (508 m3/sn) dallarıyla denize dökülür. Nil havzası ekvatordan Akdeniz'e kadar uzanır ve dokuz devletin (Burundi, Ruanda, Tanzaniya, Uganda, Kenya, Zaire, Etyopya, Sudan, Mısır) bazı bölümlerini içine alır.
Ad:  5.jpg
Gösterim: 893
Boyut:  64.5 KB

Nil'in rejimi


Mısır’da, Nil'in yalın ve genellikle düzenli bir rejimi vardır: haziran başında en düşük düzeye inen debi, eylül sonuna kadar arttıktan sonra yeniden düşmeye başlar. Bununla birlikte, bu rejim 35 enlem derecesi boyunca dağılan kolların karmaşık biçimde birleşmesinin sonucudur. "Sedd"lerde cılızlaşmakla birlikte Beyaz Nil’in kurak mevsimde suyu daha çoktur ve rejimi dengelidir. Buna karşılık Bahrülazrak ve Atbara'nın suyu aşırı azalır ya da çoğalır: eylül başında, Nil’in 8 000 m3/sn’lik ortalama debisinin % 90'ını sağlarlar; ama nisanda Bahrülazrak çok cılızlaşır (131 m3/sn) ve Atbara beş ay boyunca (ocaktan mayısa kadar) kurur. Irmağın ünlü taşkını, suları yanardağ kütlelerini aşındırarak bunlardan verimli topraklar koparan Etyopya’dan doğan kollardaki suların kabarmasıyla ortaya çıkar.

Eskiden Mısır’daki vadi sular altında kalıyor ve kazıklar üzerinde kurulan köylerle bu sulardan korunuluyordu. Toprakta doğal olarak su depolanıyor, toprak yüzeyiyse birkaç milimetre kalınlığında verimli bir mille örtülüyordu. Kasım ayında ırmak küçük yatağına çekilince çamur üzerinde ekim yapılıyordu. Bununla birlikte, hep aynı mevsimde sular kabarmaktaysa da, bu bazen geç ve az, bazense çok ve zarar verici oluyordu: böyiece, Nil’ in yıllık ortalama debisi Asuan’da 4 341 m3/sn (1879'da) ile 1 441 m3/sn (1913'te) arasında değişti ve 80 yıllık ortalaması 2 922 m3/sn oldu. Nilometreler Antikçağ'dan başlayarak taşkınların yüksekliğini kaydetme, hatta bu konuda tahminler yapma olanağı verdi.
Ad:  1.JPG
Gösterim: 1016
Boyut:  41.1 KB

Nil üzerindeki çalışmalar


Yapılan çalışmalar (kanalların başındaki su düzeyini yükseltmek için yapılan barajlar [özellikle Delta, Asyût, Nag Hamadi, Luksor yakınındaki Esneh barajları], şubat-temmuz ayları arasındaki debiyi iyileştirmek için yapılan hazne barajlar [Asuan, Cebel Evliya, Sennar, Owen Falis barajları]) sayesinde, yüz yıldan bu yana Nil’in rejimi hissedilecek ölçüde değişti. Nihayet, Asuan yakınında 1960-1964 arasında yapılan, su verilmesi 1972'de tamamlanan "Yüksek Baraj” dünyanın en büyük barajlarından biridir. Bu işlerin yapılmasındaki temel neden, enerji kaynakları bakımından yoksul bir ülkede sulamanın ve bir hidroelektrik üretiminin sağlayacağı yararlardır ve bütün bunlar Mısır için çok önemlidir. Nil, çağlayanları arasında bulunan kanallar sayesinde ulaşıma elverişli hale getirilmiş bir ırmaktır: Mısır’daki çığırını ırmak tekneleri çok etkin biçimde kullanır.

Antikçağ Mısırı'nda Nil


Mısırlılar, Nil’i, tanrının gönderdiği iyi bir cin gibi kabul ederek ona saygı gösterdiler; eski mısır dilindeki adı Hapi’ydi. Önceleri cinin birinci çağlayanın ortasındaki bir mağarada yaşadığı kabul ediliyordu; bu, gerçekte, bir mitoloji kurgusudur; çünkü Mısırlılar, uygarlıkta daha ileri Aşağı Mısır'ın yıllık su baskını döneminde düzenlenen bir sulamadan yararlandığını biliyorlardı; oysa Yukarı Mısır'da tarımı mahveden suları tutacak tek bir set bile yoktu. Yukarı Mısır'da bir sulama sistemi kurulunca, Aşağı Mısır'ın mitoloji çerçevesi buraya uygulandı: iyi cine ikinci bir barınak seçildi. Mısır'da birlik sağlanınca, anıtlara Nil'in resmi yapıldı ve her iki Nil de saygı gördü. Birincisinin Elephantine'nin yukarı kesiminden, İkincisinin Heliopolis'in yukarı kesimindeki Hilvan'dan kaynaklandığına inanıldı.

Nil’in keşfi


Irmağın yukarı ağı uzun süre gizini korudu. “Ay dağları” kaynağa yakın gösteren ilk haritalar tacirlerin anlattıklarına dayanılarak yapıldı. Neron "Ay dağları" bulmak için iki centurio gönderdi; ama bunlar “sedd”leri aşamadı. XIII: yy. ile XVIII. yy. arasında Etyopya dolaşıldı ve en büyük ırmak sayılan Bahrülazrak tanındı. XIX. yy.'da Mehmet Ali Paşa'nın düzenlediği araştırma gezilerinde, Bahrülebyad kaynağa doğru izlenerek "sedd"in yukarı kesimindeki Gondokoro'ya ulaşıldı. Hint okyanusu kıyısından yola çıkan Speke, önce Burton, sonra Grant ile birlikte Victoria gölüne ulaştı; Speke gölün çevresini dolaşarak Gondokoro'ya vardı (1863). Bundan sonra uzun bir keşif, haritacılık ve hidroloji çalışmaları dönemine girildi.

Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 20 Temmuz 2017 00:59
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....