Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Mayıs 2006       Mesaj #746
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yılgın Rüzgar Çiftliği
’Rüzgar herşeyi alıp gider’ dedi, beyaz sakallı, iri gözlüklü koca ihtiyar duraksayarak...
Herhangi bir yılın serin haziranındaydım. Arkamda çam ormanı karşımda ise git git bitmeyen keçi patikaları. Her birini geçtiğim an, bir sonrakinin başlangıcı geçtiğim patikanın sonuna benziyordu. Sıkılmıştım her yeni başlangıcın her defasında geri dönüş yolculuğu olmasından. Çiğ taneleri henüz yitirmemiştei yaprakların üzerindeki benliğini. Güneşe doymuş bir meltemin kısa süreli esintisiyle irkildiğim an,son patikanın son yokuşunuda bitirmiştim..
Evet artık yorgun, yılgın ve hayata küskün rüzgarların çiftliğine gelmiştim. Kırık dökük esintilerle birleşen hayata dair yalanlar. Yağan yaz yağmuru ılgın ılgın düşerken tenime dinledim tüm rüzgarların fısıltılarını ve haykırışlarını. Hele bir tanesinin çığlıkları karşısında anımsadım, küçük sokak lambamın altında çaresizlik şarkıları çalan siyah saçlı, beyaz tenli ve nehir gözlü kemancıyı. Her çaldığı şarkıda hücrelerime kadar işleyen geçmiş fırtınaları hatırlatan bu şeytan ruhlu melek kız kimdi ve kimdi kulaklarımdan hiç gitmeyen hıçkırıkların sahibi o küçük çocuk...
Şimdi kimbilir hangi akasyaya su veriyorsun ihtiyar ve kimbilir kaç çocuğu daha kandırıyosun ’Rüzgar herşeyi allıp gider’ diyerek. Bak bana ey sen! Firkan ben; rüzgarların geçmiş acılarımdan bir tel bile koparamadığı ve esen her fırtınada bir kez daha geçmişiyle yüzleşen o çılgın genç...
Şimdi yine herhangi bir yılın serin haziranındayım. Arkamda çam ormanı ve karşımda git git bitmeyen gelecek...