Arama

Sahipsiz Mektup'lar - Tek Mesaj #41

KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
21 Mayıs 2006       Mesaj #41
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
Sahipsiz Aşk Mektubu

Biliyorum okumayacaksın, ama yine de yazıyorum.
Okumayacaksın, çünkü göndermeyeceğim. Belki masamın
çekmecesinde, belki giymediğim bir gömleğin cebinde
bulacaklar yıllar sonra. Kimi aşk mektubu diyecek,
kimi umut dolu bir mektup... Kimi cümlelerin
içtenliğine bağlanacak, kimi soruların sertliğiyle
irkilecek... Eski bir kâğıt olacak şu an elimde
tuttuğum kâğıt şüphesiz. Bazı harfler okunmayacak,
bazı soru işaretleri de öyle. Kimi sorularım yargı
gibi anlaşılacak. Kimi noktalarım da silinecek.
Bitmemiş cümleler kalacak yıllar sonra, bugün
bitirdiğimi sandığım pek çok hatıradan geriye...

Seni mutlaka merak edecekler. Seni suçlayanlar
çoğunlukta olacak. Benim kendimi suçlayan
ifadelerimden bile bana acıyan çıkacak. Senin güzel
olduğuna hükmedecekler hemen. Güzel değilsen bile
alımlı olduğunda hemfikir kalacaklar. Seni sevdiğimi
tartışmayacaklar bile. Ama senin beni sevip sevmediğin
konusunda birbirlerine girecekler.

Sen okumayacaksın, ama okuyacakmışsın gibi yazıyorum
yine de. Okumayacaksın, çünkü göndermeyeceğim.
Yazdıktan sonra yırtıp atmayı da düşünmüyor değilim.
Yakmak, aklımdaki bir başka çözüm. Ama hayır,
saklayacağım. Okumayacak olsan da kelimelerimi
sevdiğini biliyorum. Sevdiğin için, benim sana
birşeyler yazdığımı hissedeceğini biliyorum. Ben
yazarken içinin ürperdiğini, gülen yüzünün
hüzünlendiğini, konuşan dilinin suskunlaştığını,
aklının karıştığını, kalbinin küt küt attığını
hissediyorum. Belki sırf bu yüzden yazıyorum.
Yazmıyorum da sanki sana dokunuyorum. Sanki kâğıdı
katlamıyor, sana sarılıyorum. Mektubu saklamıyorum da
sanki seni unutmaya çalışıyorum.

Hayır, okumayacaksın. Okumayacaksın çünkü
göndermeyeceğim. Göndermeyeceğim, çünkü adresin yok.
Belki postacıya tarif etsem bulur seni. Ama önce beni
çok iyi tanıması gerek. Benim de onu. Tanıması yetmez
anlaması da şart. Benim de onu. Benim için senin ne
anlam ifade ettiğini iyi bellemesi gerek. Bellemeli ki
seni bulabilsin. Bellemeli ki seni bulmak ayaklarını
yormasın, aklını usandırmasın. Ama göndermeyeceğim bu
mektubu. Okumayacaksın.

Bu mektubu göndermeyeceğim. Çünkü sahibini bilmiyorum.
Seni seviyorum ama kimsin bilmiyorum. Ne yüzünün
şekli, ne sesinin tonu, ne oturduğun evin manzarası.
Hangi vurguyla çıkar ağzından sevgin ve öfken? Hangi
renkleri seversin? Yemek önüne gelince elin gayri
ihtiyari tuzluğa gider mi? Bulmaca çözerken en çok
hangi soruda takılırsın? Büyüyünce ne olacağını
söylemiştin küçükken? Telefon gelince koşar mısın?
Mektup alınca ne hissedersin? Seni korkutan bir kapı
zilinin sebebi olmak istemem.

Hayır göndermeyeceğim. Bu mektubu okumayacaksın.
Çünkü ben ne istediğini bilmeyen biriyim. Ayaklarım
yere sağlam basmaz asla. Kararlılıklarım yoktur, asla
ama asla diyeceğim prensiplerim de. Kalabalıklar
içerisinde kolay seçilmem. Kütüphanelerin en dikkat
çekmez kitabıyımdır. Bazen öyle korkak, bazen öyle
sıradan, bazen öyle ufak tefeğimdir ki...
farkedemezsin beni.

Bu mektubu göndermeyeceğim. Çünkü ben yokum.

Göndermeyeceğim... Çünkü sen de yoksun!