HAYYAM
(1048-1122)
İranlı şair, matematikçi ve astronomi bilginidir.
Nişabur' da doğdu. Hayyam adı, babasının sürdürdüğü sanılan ve geleneksel aile mesleği olan "çadır yapımcısı" anlamına gelir. Ömer, Nişabur ve Belh'te iyi bir felsefe ve doğal bilimler eğitimi gördü. Semerkant'a gitti ve orada ilerdeki bilimsel ününün temelini oluşturacak cebir kitabını yazdı. Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah onu, yeni bir takvim düzenlemek ve bir gözlemevi kurmak için başkent İsfahan'a çağırdı. Melikşah'ın 1092'de ölümünden sonra, Mekke'ye hacca giden Ömer Hayyam Nişabur'a döndü ve ömrünün geri kalan bölümünü orada çalışmaya, öğretmenliğe ve saray hizmetlerine adadı.
Ömer Hayyam, kendi zamanında şair olarak tanınmazdı. Ancak 18. yüzyıl ortalarından sonra şiirleri birçok Avrupa diline çevrildi. Hayyam'ın şiirleri doğadan, aşktan ve şaraptan alınan hazzı över ve insan yaşamının belirsizliğinden kaynaklanan üzüntüsünü dile getirir. Şair, insanın bugünden zevk almasını ve gelecekten kaygı duymamasını öğütler. Bütün şiirleri rubailerden oluşan Ömer Hayyam bu nazım biçiminin en usta şairi sayılmıştır. Ünlü bir rubaisinin Türkçe'si şöyledir:
Medet saki, ölüm vermez aman, gel! Gel de doldur kadehimi, aman gel! Aman zaman demeye bırakmadan Elimizden uçar gider zaman, gel!