Arama


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Kasım 2007       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

ÖRGÜ VE TIĞ İŞİ

tek bir ipliğin şiş ve tığ gibi araçlarla ya da örgü makinesinde, ilmek­ler birbirinin içinden geçirilerek örülmesidir.
İplik, dokumada olduğu gibi gergin tutulmayıp ilmekler atkı atılarak tek tek işlendiğin­den, örülmüş giysiler daha gevşek ve esnektir; bu nedenle vücudu sarar. Pamuk ve yün ipliğinden örülerek yapılan iç çamaşırı, çorap ve kazak türünden giysiler hafif, kullanışlı ve sağlıklıdır. İlmekler arasında kalan hava sıcak ve soğuğa karşı yalıtıcı bir katman oluşturur. Ayrıca bu gibi giysiler nemi emerek derinin hava almasını sağlar.

Tığ işine başlarken önce, iplik sürekli ola­rak tığın ucundaki çengelle alınarak kesintisiz bir zincir yapılır. Sonra tığ bu zincire batırılıp çıkarılarak ikinci ve daha sonraki sıralar örülür. Tığla örülen örgüler şişlerle örülenler kadar esnek değildir ve vücudu iyi sarmaz. Bu nedenle tığ işiyle yapılan giysiler pek kullanış­lı değildir. Tığ işi daha çok süsleme amacıyla kullanılır.
Örgü ve tığ işinde pamuk, yün, ipek, naylon ve her çeşit yapay iplik kullanılabilir. Sert keten ipliği, esnek olmadığı için pek sık kullanılmaz. Çoğu zaman da değişik nitelikte iplikler karıştırılır. Örneğin çorap örerken yün ve naylon birlikte kullanılır. Yün yumu­şaktır, sıcak tutar, ama naylon eklenince örgü daha dayanıklı olur.

El Örgüsü


Atkı ve çözgü olmak üzere başlıca iki tür örgü vardır. Atkı türü örgüler şişle ve makineyle yapılır. Şişin üzerine bir sıra ilmek atılır. İkinci şişle bu ilmeklerin içinden atkıyla iplik geçirilerek ikinci ilmek sırası örülür. Böylece örgü ikinci şişe geçirilmiş olur. Bu işlem her sırada tekrar edilir. Çok ince iplik ve ince şişler kullanılırsa örgü sıkı olur, daha kalın yün ve şişlerle daha gevşek ve elek gibi bir örgü üretilir. Yalnızca iki temel ilmek vardır: Ters ve yüz. Haraşo, lastik ve çeşitli desenli örgüler bu iki ilmeğin bileşimleridir. Örgü desenlerinin binlerce çeşidi vardır. Bunlar elişi dergilerinde yayımlandığı gibi, kuşaktan kuşağa geçirildikleri için kolay kolay kaybol­maz. Örülen parça bittiği zaman ilmekler birbirinin içinden geçirilip "kapatılarak" düz­gün bir kenar oluşturulur. Örme işlemi sıra­sında kaçan bir ilmek tüm örgü boyunca aşağı kadar iner. Örgü uzunluğuna değil, daha çok enine esner. Örgüyü genişletmek ya da da­raltmak için ilmek eklenip çıkarılabilir. İki şişle örülen örgü bir parça oluşturur. Bu öbür parçalarla birleştirilerek bir giysi haline getiri­lir. Çorap ve eldiven gibi boru şeklindeki giyim eşyaları beş şişle döne döne örülür.

Makine Örgüsü


Örgü makineleriyle hem atkı, hem de çözgü türünde örgüler yapılır. Bir örgü makinesinde her ilmek için bir iğne bulunur. Her iğnenin ucunda, ipliği sonraki ilmeğe geçirecek bir çengel vardır. Dikiş gerektirmeden, silindir biçiminde ören ilk makinenin Fransa'da 1789'da geliştirildiği sanılmaktadır. Parçaya biçim vermek için iğneler eklenip çıkarıla­bilir.
İlk kez 1775'te kullanılan başka çeşit bir örgü makinesinde ise her iğne için ayrı bir iplik kullanılır. Çözgü adı verilen bu çeşit örgüde iplikler örgü boyunca çaprazlama ilmeklenir. Aslında tığ işine benzeyen bu örgüyle örülen parçalara makinede örerken biçim verilemez. Bu örgüde ilmekler kaçmaz­sa da, el örgüsü kadar esnek değildir. Çözgü örgüsünde ipek, naylon ve başka yapay iplik­ler kullanılabilir. Giysi, iç çamaşırı ve eldiven­lerde kullanılan bu örgüyle dantel gibi örnek­ler yapılabilir.
Evlerde kullanılabilen örgü makineleri de vardır. Böylece giyim eşyaları elle örüldüğün­den çok daha çabuk üretilebilir. Ne var ki, el örgüsü hâlâ zevkli bir uğraş olarak değerini ve yaygınlığını korumaktadır. El örgüsünde ma­kinelerde kullanıldığından daha çeşitli iplikler kullanılabilir ve daha karmaşık örnekler çıka­rılabilir.

Örgü ve Tığ İşinin Tarihçesi


Doğal bir lif olan koyun yünü örgü için çok uygun bir gereçtir. Bu nedenle insanlar koyun yetiştirmeye başlayalı beri, eğirerek ipliğe dönüştürdükleri yünden, örme giysiler yap­mayı başarmışlardır. İÖ 1000 dolaylarında Arabistan Yarımadası'nda yaşayan göçebele­rin bu işi başlattıkları, daha sonra el örgüsü nün Mısır'a geçtiği sanılmaktadır. İÖ 4. yüz­yıldan kalma Mısır mezarlarında örgü çorap­lar bulunmuştur. Mısır'dan İspanya'ya, ora­dan Fransa ve İtalya'ya yayılan örme sanatı ortaçağda tüm Avrupa'da biliniyordu. İngilte­re'de de el örgüsü çok yaygındı. Bu işi önceleri, belki de balık ağı örme alışkanlığın­dan, daha çok balıkçılar yapıyordu. Giydikle­ri, kalın yünden örülmüş lacivert balıkçı kazakları sonradan moda oldu. Yumuşacık ince bir yün olan Shetland yününden yapılmış el örgüsü kazaklar, şallar ve battaniyeler ise İngiltere'nin en çok aranan ürünlerindendir.

İlk basit örgü makinesi, bir İngiliz din adamı olan William Lee tarafından 1589'da yapıldı. Bu bir defada bir sıra ilmeğin örülmesini sağlayan bir makineydi. Lee, Kraliçe I. Elizabeth'e bu makinede örülmüş bir çift ipek çorap sundu. Kraliçe, elle örgü örenleri işsiz bırakmak istemediği için ona patent vermeyi reddetti . Bunun üzerine Lee buluşunu Fransa Kralı IV. Henri'ye gösterdi. Bu makinenin kullanıma girmesiyle el örgüsü bir süre için geriledi. Modern örgü sanayisi bu ilk basit örgü makinesinden esinlenilerek gelişti. 1657'de bu makineler İngiltere'de de kullanılmaya başladı. 1816'da İngiliz Marc Brunel çorap örmeye yarayan bir makine yaptı.
Tığ işi, dantel yapımının taklidi olarak gelişti. 16. yüzyıldan sonra genç kızlara resim ya da müzik öğretildiği gibi, tığ işi de öğretili­yordu. Bu yüzden tığ işi, örgünün tersine, her zaman yalnızca bir kadın işi olarak görüldü. 1743'te İrlanda tığ işi ün kazandı ve 1846-47'deki patates kıtlığından sonra ABD'ye göç eden İrlandalılar bu sanatı Yenidünya'ya taşı­dılar.
MsxLabs & TemelBritannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 16 Mart 2019 11:37
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....