Arama

Nutuk kaç saatte okundu? - Tek Mesaj #4

Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
15 Kasım 2008       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Atatürk'ün Onuncu Yıl Nutku Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin 10. yılı kutlamalarında 29 Ekim 1933 tarihinde Ankara Hipodromu'nda verilen nutuktur.
Nutuk, hem Kurtuluş Savaşı'nın hesabını veren, bir diğer deyişle ulusal mücadelenin kimlere karşı, niçin ve nasıl verildiğini anlatan, hem de bu mücadelenin Cumhuriyet kurulduktan sonraki safhasında yapılması gerekenler ve yapılacak olanlar konusunda önemli bilgiler içeren bir konuşmadır.

Atatürk 10.yıl nutkunu 6 gün (365) saatte okumuştur.(.Ali kurt'a teşekkürlerMsn Happy)


nutuktan bir kesit:



onuncu yil nutku





Türk Milleti!


  • Kurtuluş Savaşına başladığımızın onbeşinci yılındayız. Bugün
    Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır.

    Kutlu olsun!

    Bu anda, büyük Türk milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne
    kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.

    Yurttaşlarım!

    Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk
    kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir.

    Bundaki muvaffakiyeti, Türk Milletinin ve onun değerli ordusunun bir
    ve beraber olarak, azimkarane yürümesine borçluyuz.

    Fakat yaptıklarımızı asla kafi göremeyiz, Çünkü, daha çok ve daha
    büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.

    Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine
    çıkaracağız. Milletimizi, en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip
    kılacağiz. Milli kültürümüzü, muasir medeniyet seviyesinin üstüne
    çıkaracağız.

    Bunun için, bizce zaman ölçüsü, geçmis asırların gevşetici zihniyetine
    göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir.
    Geçen zamana nispetle daha çok çalışacağız, daha az zamanda daha
    büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem
    yoktur.

    Çünkü,Türk milletinin karakteri yüksektir; Türk milleti
    çalışkandır;Türk milleti zekidir. Çünkü, Türk milleti milli birlik ve
    beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin,
    yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında
    tuttuğu meşale, müspet ilimdir.

    Şunu da ehemmiyetle tebaruz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti
    olanTürk milletinin tarihi bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda
    yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini,
    yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara
    sevgisini, milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve
    tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.

    Türk milletine çok yakışan bu ülkü, onu, bütün beşeriyette, hakiki
    huzurun temini yolunda, kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta
    muvaffak kılacaktır.

    Büyük Türk milleti!

    On beş yıldan beri, giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vadeden çok sözlerimi
    işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiç birinde milletimin hakkımdaki
    itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadim.

    Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, milli ülküye, tam bir
    bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu,
    bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Asla
    şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük
    medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafi ile, atının yüksek medeniyet
    ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktir.

    Türk milleti!

    Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha
    büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden
    dilerim.

    Ne mutlu Türküm diyene!


    Ankara, 29 Ekim 1933

Quo vadis?