Arama

Parfüm ve Tarihçesi - Tek Mesaj #3

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
17 Kasım 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
PARFÜM. Güzel kokulu maddelerin birbiri­ne karıştırılmasıyla elde edilen hoş kokulu ürünler olan parfümler binlerce yıldır kullanı­lır. İÖ 1350 dolaylarında öldüğü sanılan Mısır Kralı Tutanhamon'un mezarında güzel koku­lu kremlerle dolu vazolar bulunmuştur. Kut­sal Kitap'ta da baharat ve ağaç sakızından parfüm yapılışı anlatılmıştır.

İlk parfümler güzel kokulu reçineler, bal­samlar, yapraklar, baharat ve bazı ağaç türle­rinin odunlarından yapılırdı. Bu kokulu bitki­sel maddelere kokularını veren yağlara, ge­nellikle kolayca buharlaştıkları için, uçucu yağlar denir. Bu yağlar yasemin, portakal ve gülde olduğu gibi bitkinin çiçeğinde, ıtır ve servide olduğu gibi bitkinin yaprağında, tar­çında olduğu gibi bitkinin kabuğunda, santal ve sedirde olduğu gibi bitkinin gövdesinde, melekotu, zencefil ve süsende olduğu gibi bitkinin köklerinde, limon, bergamot ve por­takalda olduğu gibi bitkinin meyvelerinde, acı badem, kimyon ve küçükhindistancevizinde olduğu gibi bitkinin tohumlarında buluna­bilir.

Parfümün Yapılışı

Bitkisel maddelerdeki uçucu yağları çıkarmak için çeşitli yöntemler kullanılır. Bunlardan birincisi, gül yapraklarını suyla damıtarak ilk kez gülsuyu yapmış olan Araplar'ın kullandığı damıtma yöntemidir. Arap parfümlerini Avrupa'ya tanıtanlar, Haçlı se­ferlerinden ülkelerine dönerken armağan ola­rak bu parfümleri getiren askerler olmuştur. Türkiye, Bulgaristan ve Fas'ta yapılan gülyağı da gül yapraklarının damıtılmasıyla elde edi­lir. Gül ekilen 1 hektarlık alandan yaklaşık 2 ton taçyaprak elde edilir, bundan da yalnız­ca 1 kg kadar gülyağı çıkarılır.

Bitkilerdeki uçucu yağları çıkarmanın baş­ka bir yöntemi sıkma'du. Bu yöntemde li­mon, portakal ve bergamot gibi meyvelerin kabukları rendelenir ve preslerde sıkılır. Eskiden elle yapılan bu işlemler günümüzde makinelerle yapılmaktadır. Bu yöntemle işle­nen 450 kg meyveden posa ve meyve suyunun yanı sıra 2 kg kadar da uçucu yağ elde edilir. Özellikle yasemin ve sümbülteber çiçekle­rinden uçucu yağ elde etmek için kullanılan soğurma (anfloraj) yöntemi, bitkideki uçucu yağların katı yağlarla soğurulmasına dayanır. Ahşap çerçevelere oturtulmuş cam levhaların üzeri, arıtılmış sığır donyağı ve domuz yağı karışımıyla kaplanır. Bunun üzerine çiçekle­rin taçyaprakları dizilerek çerçeveler birbiri üstüne yığılır. Bu durumda birkaç saat bekle­tildiğinde çerçevelerdeki katı yağ çiçek yapraklarındaki uçucu yağlan soğurur. Kullanı­lan katı yağlar uçucu yağlara doyuncaya kadar bu işlem yeni taçyapraklarla tekrarla­nır. Başka birçok çiçek türü için bu yöntemin değişik bir biçimi uygulanır. Bunun için taçyapraklar katı ya da sıvı yağın içine konup yaklaşık 65°C'ye kadar ısıtılır.

Bitkilerdeki uçucu yağları çıkarmanın daha gelişmiş bir yolu petrol eteri ve benzen gibi uçucu çözücüler kullanmaktır. Bu yöntemde, kokulu bitkiler bu tür bir çözücüyle birlikte ağzı sıkıca kapanan kaplara konur. Çözücü­nün bitkinin dokularına işleyip uçucu yağları­nı çözmesi için bir süre beklenir. Bundansonra alman çözücü yeniden kullanılmak üze­re damıtılırken geriye uçucu yağlar kalır. Bu yağlar daha sonra alkolle anlaştırılır.

İstenen uçucu yağlar elde edildikten sonra parfümün yapılmasına başlanır. Parfümcü ön­ce bir temel koku seçer ve buna başka uçucu yağlar ve sabitleştirici maddeler katıp karıştı­rarak parfümü hazırlar. Sabitleştiriciler parfü­mü oluşturan maddelerin birbirinden ayrılma­sını önleyerek parfümün kendine özgü koku­sunun sürekliliğini sağlar. Sabitleştirici mad­deler bazı hayvanlar, yosunlar ve reçineler­den elde edilir. Bunlardan en önemlisi olan misk Orta Asya'da yaşayan misk geyiklerin­den elde edilirdi. Erkek misk geyiklerinin salgıbezinden çıkarılan, hoş ve kalıcı bir kokusu olan misk, günümüzde yapay olarak da elde edilmektedir. Hayvanlardan elde edilen önemli sabitleştiricilerden biri de, ka­şalottan çıkarılan ve ender bulunur mumsu bir madde olan amberdir.Parfüm yapılışındaki son işlem, uçucu yağ ve sabitleştiricilerin alkolle seyreltilmesidir. Elde edilen karışım daha sonra dinlendirilmeye bırakılır. Gerektiği gibi dinlendirilmiş bir parfümün kokusu bu işlemden geçirilmemiş bir parfüme göre daha yumuşak ve etkileyi­cidir.

Parfüm Kullanımı
Avrupa'da 16. yüzyılda parfüm kullanımı yaygınlaştı; ama pahalı olduğu için yalnızca zenginler parfüm alabiliyordu. Parfüm kulla­nımının başlıca nedeni, hamamların az olduğu o dönemde sık yıkanamayan insanların vücut­larındaki kötü kokuları parfüm kokusuyla bastırmaktı. İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth üç ayda bir banyo yaptığı için olağanüstü temiz bir kişi olarak bilinirdi. Zamanla insanlar daha temiz olma alışkanlığını edindiler ve kediotu esansı ya da seyreltilmemiş miskkedisi esansı gibi çok şiddetli kokular kullanmak moda olmaktan çıktı.

20. yüzyılda kimya sanayisinde ortaya çıkan gelişmeler, bazıları uçucu yağlarda doğal ola­rak var olan ve birçoğu doğal olarak bulun­mayan çok sayıda yapay koku maddesinin ortaya çıkmasına yol açtı.
Gerçekten de. kömür katranı ve petrol gibi maddelerden çıkarılan kimyasal maddelerle, çiçeklerde ki uçucu yağların hemen hemen tümüyle aynı olan maddeler üretilebilmektedir.

Çok değişik parfüm türleri vardır. Doğal uçucu yağlar, yapay koku maddeleri ve sabit-leştiricilerin bir karışımı olan iyi bir parfüm 300 kadar değişik madde içerebilir. Katılan alkol miktarı parfüm kokusunun gücünü be­lirler. Alkolle seyreltilerek parfümden daha zayıf kokulu ürünler elde edilir. Bunların içinde kokusu en hafif olanı bol alkolle seyreltilmiş olan kolonyadır. Katı olarak pazarlanan parfümler de vardır.

Pudra, krem, banyo köpüğü, sabun ve losyon gibi maddelere de parfüm katılır. Parfümlü mumlar da yapılır. Parfümün ilk biçimi olarak kabul edilen ve günlük gibi kokulu bitkilerin yakılmasıyla yapılan tütsü de bazı evlerde hâlâ kullanılır.

MsxLabs & TemelBritannica
Son düzenleyen _Yağmur_; 20 Ocak 2015 16:18 Sebep: kırık link kaldırıldı
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....