Arama

Hayata Dair - Tek Mesaj #142

KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
24 Mayıs 2006       Mesaj #142
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
SABIR
Ögrenmek için zaman gerekir,
sabir gerekir,
ustalari izlemek gerekir.
Dünya hizlandikca zaman kisalabilir,
ama ögrenmenin esasi degismez.

Çin'de ve Hint diyarlarinda yüzyillardir anlatilan bir hikâyede konu, ögrenmenin degismeyen esasidir...

Genç bir adam, degerli taslara ilgi duyarmis ve mücevher ustasi olmaya karar vermis.
"Bu meslegi yapacaksam, iyi bir mücevher ustasi olmaliyim," diye düsünmüs ve ülkedeki en iyi mücevher ustasini aramaya baslamis.

Sonunda bulmus; yanina varmis, bir süre bekledikten sonra usta tarafindan kabul edilmis.
"Anlat, dinliyorum," demis usta. Genç adam anlatmaya baslamis, taslara ilgi duydugunu ve iyi bir mücevher ustasi olmaya karar verdigini heyecanla anlatmis.

Yasli usta sesini çikarmadan genç adami dinlemis, sözleri bitince de ona bir tas uzatmis,
"Bu bir yesim tasidir," dedikten sonra genç adamin avucuna tasi birakmis ve avucunu kapatmis. "Avucunu aynen böyle kapali tut ve bir yil boyunca hiç açma. Bir yil sonra tekrar gel. Haydi simdi güle güle," demis ve saskin genç adami öylece birakip kalkmis, odadan çikmis.

Genç adam evine dönmüs, kendisini merakla bekleyen annesiyle babasina neler oldugunu anlatmis. Anlattikça da kendisine çok anlamsiz gelen bu hareketi ve soguk konusmasi nedeniyle kizdigi ustaya olan öfkesi artiyormus.

Günler geçmeye baslamis. Genç adam sürekli söyleniyor, ama avucunu hiç açmiyormus.
"Nasil böyle budalaca bir sey yapmami ister? Bir de ülkenin en iyi mücevher ustasi olacak. Bu saçmaliga bir yil boyunca nasil katlanacagim, böyle bir eziyetle nasil yasarim?
Bu ne biçim ustalik. Ustalik kaprisi yapacaksa, bari basindan yapmasaydi."
Devamli söyleniyor, her önüne gelene ustadan yakiniyor, ama avucunu hiç açmiyormus. Avucu kapali uyuyor, bütün islerini diger eliyle yapiyormus. Ve bu duruma da giderek alismaya, diger elini çok rahat kullanmaya baslamis.
Uyurken de yanlislikla avucu açilip tas düsmesin diye hep yari uyanik uyuyormus.
Böylece bir yil geçmis, her günü zorluklarla dolu, her gecesi de yarim uykuyla yasanmis bir yili tamamlanmis.

Ve o gün gelmis.

Genç adam tam bir yil sonra, büyük ustanin karsisina çikmis. Usta bir süre beklettikten sonra yanina gelince, genç adam ne kadar saçma bulursa bulsun, bu sinavi basariyla tamamlamis olmanin verdigi gururla elini uzatmis, avucunu açmis.

"Iste tasin," demis.
"Bir yil boyunca avucumda tasidim, simdi ne yapacagim?"

Yasli usta sakin bir sesle cevap vermis:
"Simdi sana bir baska tas verecegim, onu da ayni sekilde bir yil boyunca avucunda tasiyacaksin."


Bu söz üzerine genç adam bütün sükunetini kaybetmis, bagirip çagirmaya baslamis. Yasli ustayi bunaklikla, delilikle suçlamis, mücevher ustaligini ögrenmek için gelen genç bir insana böyle eziyet ettigi için, hasta oldugunu bagira çagira söylemis.

Genç adam bagirip çagirirken, yasli usta ona hissettirmeden bir tasi avucuna sikistirmis. Öfkeden yüzü kipkirmizi genç adam, bir yandan bagirip çagirirken avucundaki tasi hissetmis. Durmus, tasi biraz daha sikmis ve heyecanla konusmus:

"Bu tas, yesim tasi degil usta!...