1- Çocuklarda görülen Dikkat Eksikliği bir hastalık mıdır?Genel akademik performansta dikkat zorluğu yaşayan çocukların sevdikleri bir işe ya da derse dikkatlerini çok iyi verebilmelerinin nedeni nedir? 
Dikkat, konsantrasyon merkezimiz beynimizin ön bölgesinde, prefrontal kortekste, yer almaktadır. Dikkat ve konsantrasyon merkezinde sıkıntı problem düzeyinde veya hastalık düzeyinde olabilir.
Akademik bilgiyi öğrenebilmemiz için dikkat ve konsantrasyonumuzun normal düzeyde olması gerekmektedir. Bilgiler, dikkat ve konsantrasyon merkezleriyle bağlantılı olarak süzülüp beynin çeşitli bölgelerine kodlanmaktadırlar. Nörolojik açıdan bakarsak, öğrenme bozuklukları bir insanın bilgiyi biriktirebilme, işleme ve öğrenmesine engel olmaktadır. Öğrenme bozukluğu, kişilerin gördükleri bilgiyi anlama ve kavramada ya da işittikleri bilginin beynin farklı kısımlarına bağlanmasındaki yeteneklerinde azalma ya da hiç olmamasıdır. Bu duruma sebep olan hastalıkların birisi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite ve Dürtü Bozukluğu hastalığı diğeri de Genel Öğrenme Bozukluğu Hastalığıdır. Amerikan Pediyatri Birliği raporuna göre A.B.D’de 6 ila 12 yaş arası çocuklarda % 4-12 oranında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Hastalığı görülmekte, bu oranın Türkiye’de % 8-18 olduğu düşünülmektedir. Genel Öğrenme Bozukluğu Hastalığı ise %4 –60 oranındadır.
Sevdikleri herhangi bir şeye dikkatlerini verdikleri zaman beyinlerindeki limbik sistemin primitif refleksini kullanıyorlar. Bu beynimizde daha derinde korunmuş bir merkez olduğu için hastalıklardan kolay kolay etkilenmemekte bu yüzden beynin ön bölgesinde bir hasar ya da bir sıkıntı oluştuğunda genel akademik performansa verilen dikkat konsantrasyon çabuk bozulmakta, aileleri bu durum şaşırtmakta ve “Benim çocuğumun dikkati sevdiği şeyde çok iyi ama derse gelince yapmak istemiyor” diye yorumlanmaktadır.
EEG biofeedback bir öğrenme stratejisidir ve insanların kendi beyin elektrik dalgalarını değiştirmesini öğreterek çalışan bir beyin egzersizidir. Eeg biofeedback sistemi ağrısız, yan etkisiz, beynin içine herhangi bir şey yerleştirmeden yapılan çok güvenli bir tedavi yöntemidir ve bu yöntemle tedavide ilaç kullanımına ihtiyaç olmayabilir. En güzeli etkisinin kalıcı olmasıdır. Bir ya da birden fazla elektrot kafaya, iki tane de kulaklara yerleştirilir. Beyin dalgaları bilgisayar monitöründe izlenir ve hastaya geribildirim verilir.Kişi video oyunu seyrederken ona bu video oyununda kendi beyin dalgalarını kullanarak hareket ettirmesi istenir....
...
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite ve dürtüsellik olan çocukların beyinlerinde oldukça yoğun theta dalgaları görülmektedir. Theta dikkati, konsantrasyonu bozan hayal kurduran bir dalgadır. Beta ve smr dalgaları ise dikkat konsantrasyon dalgalarıdır ki bu çocukların beyinlerinde az miktarda bulunmaktadır.
Bizim amacımız istenmeyen beyin dalgalarını (delta –theta) düşürüp istenen dalgalarını (beta-smr) kalıcı şekilde arttırmak ve tedavi bittikten sonra da hastalığın geri gelmemesidir....
Halbuki ilaçlar kullanıldığı süre içinde hiperaktivite, dürtüsellik ve kısmen dikkat problemlerine çözüm olmaktadır. A.B.D’de yapılan bazı kontrollü çalışmalarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite olan çocuklarda IQ skorunun neurofeedback tedavisinin sonunda 10 skor arttığı bulunmuş hatta iki geniş araştırmada IQ skorunun 19-23 puan arttığı görülmüştür. Bu tedavi başarıyla iki seneden fazla bir zamandır merkezimizde uygulanmaktadır. Uzmanlar düzenli neurofeedback seansları ile istenilen beyin dalgalarının arttırılması yöntemiyle beyin hücreleri üzerindeki bağlantıların güçlendiğini ve kan akışının hızlandığını görmüşlerdir. Pozitif bulgular devam ettikçe daha çok psikiyatrist bu metodun faydalarından yararlanmak isteyecek ve kliniklerinde kullanmaya başlayacaklardır.
Niye yaratıcı olduğumuz ortaya çıkmış olabilir mi?
Bence bıraksınlar dağınık kalalım
Alıntı
TETA DALGALARI:
Teta, zihnimizin bilinçsiz olduğu hallerde ortaya çıkmakta. Frekansı çok düşüktür, saniyede 5 ila 8 Hz arası.
Teta dalgaları bastırılmış duygular ortaya çıktığında aktifleşiyor. Yaratıcılık için ihtiyaç duyulan beyinsel bağlantılar da teta dalgaları sayesinde kuruluyor.
Uzun bir yolda ilerlerken, yürüyüşe çıkıp bedeninizi dinlendirmek istediğinizde, gene ilginç ve yaratıcı fikirlerin dalgası teta işbaşındadır.
Araştırmalar teta ve delta dalgalarının özellikle yaratıcılıkla ilgili olduğunu, bu dalgaların beynimizin içine doğru odaklanmamıza yardım ettiğini ve yaratıcı düşünceyi ortaya çıkardığını ileri sürüyorlar. Bu dalgaların en aktif olduğu dönem uykudan uyanma dönemidir. Bu nedenle uykudan uyanma süreci yaratıcılık açısından en yararlı dönemdir. Buna örnek olarak Descartes, en çok uyandıktan sonra, yatakta uykulu, yarı uykulu bulurmuş yeni fikirleri.
Yaratıcılık ile beynin dalgaları arasında ilintili olduğu belirginleştikçe, beynin elektriksel çalışmasını düzenleme faaliyetleri de daha popülerleşiyor. Birçok uzak doğu geleneği, aslında beynin kendisini dingin bir hale getirmeye yarıyor.
TETA DALGALARIMI SEVİYORUM