Dost'luk
Gecenin bir yarısı aklıma düştün yine. Ne garip, aklıma geldikçe beni istemsizce gülümseten bir tek sen kaldın artık. İçimdeki acı her geçen gün azaldı dostum. Artık canımı yakanların hepsini tek tek affediyorum. Affettikçe de içimden göçüp giden kuşlar geri dönüyorlar. Bana ne olduğunu hiç bilemediğim bir şeyler oluyor bugünlerde. Korkuyorum...
İçimde yaşadığım deprem ne şiddetliymiş, hasar tespiti yapıyorum bugünlerde.
Hayatımda birçok şeyin oturacağını sandığım otuzlu yaşlarımda her şey allak bullak oldu. Panikledim, tamam bir de çok korktum hem de çok. İnanamadım aylarca, o çok güvendiğim sevdamın başka tenlerde kolayı seçmiş olmasına; sevdamın sıradanlığına. Şiddetle reddettim, hiç olmamış gibi yaşamaya çalıştım. Günün aydınlığına sığındım, bir de denize. Günlerce sakin bir kumsala gittim. Diktim gözlerimi ufuk noktasına, gözlerimin mavisi denizin yeşiline dönene dek baktım, baktım; sanki deniz içimdeki enkazı alıp ta derinlerine gömecekti. Ama gece olunca başladı koyulaşmış yalnızlığım, yitikliğim... Geceler ne uzunmuş...